Franca Sozzani’ye Veda
.
Moda dünyası, yeri doldurulamayacak bir yeteneğin, Franca Sozzani’nin kaybının derin üzüntüsünü yaşıyor. Yaklaşık bir yıldır mücadele ettiği hastalığına yeni düşen ‘altın saçlı’ Franca Sozzani, 30 yılı aşan başarılı yayıncılık kariyeriyle herkesin kalbinde ayrı bir yere sahip olmayı başarmıştı.
1988 yılından beri Vogue Italia’nın genel yayın yönetmenliği görevini üstlenen, bu esnada da yayının moda dünyasında saygın bir konuma yerleşmesini sağlayan Franca’nın iş arkadaşları tarafından “kadife bir eldivenin içindeki demir yumruk” olarak tanımlanmasına şaşırmamalı. Dışarıdan bakıldığında bir Rönesans eserinden fırlamış gibi görünen bu çıtı pıtı, zarif kadın, işi söz konusu olduğunda bir hayli iddialıydı. Bir moda yayınının kadın bedeniyle ilgili tartışmaları, küresel petrol krizlerini veya ırkçılık konusunu cesurca ele alabilmesi de başka türlü mümkün olamazdı.
Bundan yıllar sonra şöyle bir dönüp bakıldığında, Meksika körfezindeki petrol sızıntısını prestijli bir moda dergisinin kapağında görenlerin aklına gelecek ilk soru “Bu ne cüret?” olacaktır. Dünyada bir ilki gerçekleştirerek yüzün üzerinde siyahi modeli fotoğraflayıp baştan aşağıya ‘siyahi’ bir sayı çıkartma cesareti de tıpkı sayı çıktığı zamanda olduğu gibi hep heyecanla karşılanacaktır.
Sozzani’nin felsefe ve edebiyat alanlarındaki eğitimi sayesinde şekillenen moda yayıncılığı anlayışının öncülük ettiği tartışmalar sayesinde pek çok kadının kendisini daha iyi ifade edebildiğini, bu nedenle kendisine borçlu olduğunu söyleyebilirim.
Milano’da, moda haftası davetlerinden birisinde tanıştığım, sonrasında defalarca birlikte defileler izleyip, etkinliklere katıldığım böyle etkili ve başarılı bir ismin ardından söyleyebileceğim tek bir şey var: Moda dünyası adına, gerçekleştirdiklerin ve hayal etmeye devam ettiklerin için teşekkür ederim.
Bir Efsanenin Ardından...
Marc Jacobs: “Moda dünyasına yaptığı olağan üstü katkıyı çok özleyeceğiz.”
Bella Hadid: “Güzel, sıra dışı, yetenekli Franca Sozzani, huzur içinde uyu.”
Giambatista Valli: “Bizi yepyeni bir maceraya yelken açmak için geride bıraktın. Kıymetli arkadaşım, ilham perim, en sevdiğim sarışın.”
Donatella Versace: “Elveda en yakın arkadaşım. Sonsuza dek kalbimde olacaksın.”
Edebiyat klasikleri moda dünyası ile buluştu
Edebiyat ve modayı farklı şekillerde buluşturan çalışmalara aşina olduğumuzu söyleyebiliriz. Çoğunlukla moda markaları, tasarımcılar veya moda dünyasında öne çıkan isimlerle ilgili hazırlanmış kitaplar, meraklı alıcılara sunuluyor ve hızla tükeniyor. Ancak bu defa edebiyat ve moda birlikteliğine bambaşka bir köşeden bakılmış.
Beymen Club ve Can Yayınları, edebiyat dünyasının ünlü klasiklerini moda dünyasıyla buluşturacak özel bir çalışma hazırlamış. Dostoyevski, Oscar Wilde ve Jane Austen’in eserlerinden yola çıkarak tişörtler hazırlanmış. Bu tişörtlerin yanına eserin kendisi ve bir kitap ayracı da eklenerek yine esere özel tasarlanan çantada buluşturulmuş.
Şimdilik ‘Beyaz Geceler’, ‘Mutlu Prens’ ve ‘Aşk ve Gurur’ gibi klasikleri içeren özel çalışmanın devamında hangi yazarlar ve hangi kitapların sunulacağını merakla bekliyorum.