Hayrünnisa Gül’ün sözleri Abdullah Gül’ün de fikri mi?
.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Bey’in eşi Hayrünnisa Gül Hanım’ın sözlerini duyunca hayret ettim. Acaba yanlış mı anladım diye tekrar okudum. First Lady Hayrünnisa Hanım aynen şunları söylüyor: “Bizi çok üzdüler. Her şeyin farkındayız. Bizi en çok üzen de özellikle son yılımızda bizim camiadan, dindar Müslüman camiadan yapılan saldırılar oldu. Bu süreçte bazı yaşadıklarımızı, 28 Şubat döneminde benim başörtümün tartışıldığı günlerde bile bu kadarını görmedik. Şimdi ben de susuyorum, ama fazla susmayacağım; asıl intifadayı ben başlatacağım.”
Olayda pek çok tuhaflık var. En başta Cumhurbaşkanı Gül’ün veda resepsiyonunda bunların yaşanması Gül’e büyük haksızlık oldu. Bu sözler başarılı bir cumhurbaşkanlığı yapan Abdullah Bey’in yedi yılını paranteze aldı.
Gül’ü tarih nasıl yazacak?
Tek kelimeyle çok yazık oldu. Abdullah Bey böyle bir veda hak etmemişti. Mutedil tavrıyla bilinen, zor zamanlarda kritik görevler üstlenmiş bir siyasetçi için eşi üzerinden anılmayı sanırım tarih farklı kaydedecektir.
Gül’ü ve Erdoğan’ı yakından izlemeye çalışan biri olarak olayı anlamaya çalışıyorum. Abdullah Gül Bey’in bir şikayeti olsa bunu kendisi çıkıp kamuoyuna açıklayabilir. Gazetecileri çağırıp konuşabilir. Hiç olmazsa Tayyip Erdoğan’la görüşmelerinde bunu iletebilir. Tüm bu seçenekler ortadayken Hayrünnisa Hanım'ın bu çıkışı şık olmadı.
Hayrünnisa Hanım’ın bu sözleri ayaküstü değil, kurgulayarak söylediği anlaşılıyor. Belli ki uzun zamandır içinde biriktirmiş ve bunu bir problem haline getirmiş. Tabii ki kendisi konuşabilir, fikirlerini söyleyebilir. Ancak ortada izaha muhtaç bir durum var. “28 Şubat döneminde bu kadarını görmedik” dediği cümleyi açması gerekiyor.
Hayrünnisa Hanım’ın amacı ne?
First Lady’ler dedikodular veya şayialar üzerinden konuşmazlar. Turgut Özal’ın eşi Semra Özal Hanım toplum önünde konuşmayı severdi. Böylesi bir rol çalmayı Semra Hanım’dan dahi işitmedik. İnsana sorarlar ‘mesele nedir?’ Hepimiz aynı toplumun içinde yaşıyoruz. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu devletin en yüksek makamına çıkmış ve görevini tamamlamıştır. Bu devletin başka bir makamı yok ki onu da versin. Ayrıca Abdullah Bey’in böyle bir talebi olduğunu da düşünmüyorum.
‘İntifada başlatacağım’, sözlerine hiç girmiyorum. Çünkü belli ki Hayrünnisa Hanım ‘intifada’ kelimesini sehven kullanmış. Çünkü kendilerinin durumu ile intifada kavramı arasında bir bağ yok. Marx’ın muhteşem bir sözü vardır; ‘İnsan içinde bulunduğu toplumsal ilişkiler bütününün bir sonucudur.’ Hayrünnisa Hanım’ın bu açıklamaları kendisinin başka bir toplumsal ilişkiler bütününe girdiğini ortaya koyuyor.
Kübra Gül’ün mezuniyet töreninde ne yaşandı?
Hakkaniyet ve vicdan insan için vazgeçilmezdir. Hayrünnisa Hanım lütfen 28 Şubat dönemine gitmesin. 13 Haziran 2007’de Bilkent Üniversitesi’ndeki kızının diploma törenini düşünsün. O gün orada neler yaşandı, hatırlasın ve elini vicdanına koyarak muhasebe yapsın. Hiç olmazsa eşi Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı seçtirmemek için 2007 yılında yaşanan olayları yeniden düşünsün.
2007 Yılı kronolojisi için buraya bakılabilir. http://www.gazetevatan.com/huseyin-yayman-608419-yazar-yazisi-gul-erdogan-ittifaki-bitti-mi—-1-/
Hayrünnisa Hanım neden haksız?
1. Turgut Bey kurduğu partiden dışlandığında Semra Özal böyle bir açıklama yapmamıştı.
2. Semra Sezer, eşi günah keçisi ilan edilip aforoz edildiğinde intifada kelimesini kullanmamıştı.
3. Hayrünnisa Hanım rol çalarak yaptığı bu açıklamayla başkasına değil, eşine kötülük yaptı.
4. Açıklamalar problemin ülkeyle ilgili ilksel/yönetsel/siyasal değil kişisel olduğunu gösterdi.
5. Keşke bu sözler son gün kızgınlığıyla değil çok daha önce söylenseydi.
6. First Lady, bu açıklamalarıyla Abdullah Bey’in siyasi geleceğini ipotek altına aldı.
7. Ülkede onca olay yaşanıp, onca insan hayatını kaybederken Hayrünnisa Hanım’ın kendileri hakkında söylenenlere kulak kabartması fazlasıyla kişisel bir alınganlık.
8. Bu görüşler A.Gül’ün değil, H.Gül Hanım’ın fikirlerdir diye düşünüyorum. Çünkü galiba Abdullah Bey Hayrünnisa Hanım konuşurken müdahale etmek istemiş. Ancak başaramamış.
9. Bütün bunlar Abdullah Gül Bey’in AKP’den kopacağını mı gösteriyor. Sanmam.