Yeni durum Gül faktörü
.
Terör ortamında “Bütün ihtimallerin gerçeğe aynı uzaklıkta” olması mümkündür.
Hatta bu ihtimali akıl karıştırmak için terör örgütü özellikle öyle düzenler.
Şu anda vatansever, insansever insanlar, terörün kurşun gibi ağır havasını, içleri kan ağlayarak solukluyorlar.
Ülkenin meşru düzenini kötülemek, temelinden sakatlamak için silâh kullanıyorlar.
Kamu düzeni zarar görüyor.
Türkiye, insanlık dışı bir suç olan terör belâsına baş kaldırmış iki üç kez de üstesinden gelmiş bir ülkedir.
Uluslararası konjönktür, teröre direnme gücümüz şu an ne durumdadır; merak etmeye değer kılıyor.
Her defa olduğundan daha büyük önem atfemeliyiz bu soruya.
Değişen Türkiye
Eskiden üniversitelerden fabrikalara ve oradan sokaklara yayılan şiddet olayları yaşardık.
Şimdi özgürlük taleplerinin ağırlığı artmıştır. Polis devleti uygulamaları üniversitelerle fabrikalardaki sosyal patlamaları geciktirmiştir.
Muhalefetin direnci ve fikri yardımı eksik kalıyor.
İktidar polis devleti uygulamaları ile oluşan acımasızlığa önem vermiyor gösterileri gaz ve basınçlı suyla boğuyor.
Yalan ve iftiranın ateşi her yerde körükleniyor. Bu çamurlu ortamda kimse temiz bırakılmıyor.
İktidarın mağduriyete dayalı seçim propagandası yürütme geleneği Cumhurbaşkanı ailesini yeniden kapsamaya başladı.
Suikast iddiası da içeren bu endişe verici tırmanış için Cumhurbaşkanı Erdoğan “Şahsım ve ailem adına takipçisi olacağım” dedi.
Ne değişecek?
İhanet ve cinayet üniversiteye geri döndü işte!
El kaldıran kurucu
Siyasi gündemin dün oluşan yeni dengeleri, eski Cumhurbaşkanı Gül’ü uzun bir aradan sonra sahnenin ön sırasına geçirdi.
“Abdullah Gül’ü Tayyip Erdoğan’la karşı karşıya getirdi” demek daha mı yerinde olur?
Erdoğan eskisi kadar güçlü olmadığını herhalde anlayacaktır.
Meclis’i birbirine katan “İç Güvenlik Paketi” hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ne yaparlarsa yapsınlar, bu paket geçecek” diye meydan okuduğu saatlerde Abdullah Gül, rota düzeltecek manevraların mesajını veriyordu.
“Ben AK Parti’nin kurucusuyum. Partime döndüğümü söyledim;
İç Güvenlik Paketi’ne yönelik, hükümetimizin bunu bir kez daha gözden geçirmesini tavsiye ederim;
Bazı düzeltmeler yapılmalı;
Polise verilen aşırı yetkilerde dikkatli olmalı.”
Bu tavsiyelerin yetersiz kalması mümkündür; ama yedeği var:
“Türk tipi Başkanlık olmamalı,
Kuvvetler ayrılığı ilkesine önem verilmeli.”