Heyecanla Beklenen Pazar!
.
Bugüne kadar çok seçim, referandum, büyük olaylar yaşadık, hepsini sabırla atlattık. Ancak...
Cumhuriyet tarihinde bu kadar merakla, heyecanla, nefesleri tutarak beklenen bir Pazar olmadı. Bütün liderlerin de vurguladığı gibi bugünkü seçim Türkiye tarihinin dönüm noktalarından biri olacak.
Seçimi Erdoğan ve Ak Parti kazanırsa Türkiye “kendine özgü, benzeri Batı ülkelerinde görülmemiş bir başkanlık sistemi” uygulamasına geçecek.
Muhalefet Partileri daha yüksek oy alırsa yeniden “parlamenter sisteme dönüş” hazırlıkları başlayacak. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop “Başkanlık cumhuriyeti zorunlu kılar” demişti.
Oysa dünyada yönetiminin adı “başkanlık” olan, isminde “cumhuriyet” sözcüğü bulunan ama demokrasi” olamayan çok sayıda ülke var.
Demokrasi şartı
Bir ülkede demokrasi olabilmesi için önce denetim mekanizmalarının, güçler ayrılığının tam olarak var olması gerekiyor.
Hangi parti gelirse gelsin, hangi sistem uygulanırsa uygulansın hükümet, meclis ve yargı birbirinden bağımsız hareket edemiyorsa demokrasi olamaz.
Tam bağımsız, özgür karar verebilen ve uygulayabilen, denetleyebilen bir yargı, özellikle yüksek yargı olmadan hiçbir yönetim sistemi başarılı olamaz.
Televizyon tartışmalarında “Neden başkanlık sistemine karşı çıkılıyor ki” sorusunu soran konuşmacılara rastladık.
Büyük bir çoğunluğun, Anayasa hukukçularının karşı çıktıkları “başkanlık sistemi” değildir.
Önerilen sistemin denetimsiz ve demokrasiden sapabilecek şartlarda uygulanacak olmasıdır. Bu nedenle sistem mevcut haliyle tartışmalıdır.
Zor bir süreç!
Başta ekonomi, işsizlik, yoksulluk olmak üzere Türkiye’nin ciddi iç ve dış sorunları var.
İktidar kanadı 4 milyon mültecinin yanına birkaç milyon daha almakta mahzur görmezken, muhalefet partileri mültecilerin ülkeye maddi-manevi maliyetinin yüksek olduğunu düşünüyor.
AB ve diğer ülkelerin bu konuda yardıma yanaşmadığı ortadadır.
Üstelik AB 4.5 milyar euro üyeliğe hazırlık yardımı yapacakken bunu da kesti.
Türkiye’deki terörle mücadele yanında Suriye ve Irak’ta PKK ile mücedelemiz sürmek zorunda.
Kısacası, seçilecek iktidar çok zor bir süreç içine girecektir.
Beklenmedik rakip
Bütün partiler seçim süreci boyunca aralıksız mitingler yaptı.
Bundan önce hiçbir seçimde görülmemiş şekilde ittifaklar ve çok sayıda cumhurbaşkanı adayı ortaya çıktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk kez Muharrem İnce gibi toplumda büyük destek bulan bir adayla karşı karşıkarşıya.
24 Haziran seçiminde bu nedenle de büyük bir katılım bekleniyor.
“Sandık görevlileri ve müşahitlerin sandıkları terk etmemeleri, mühürleme, kimlik kontrolü, ıslak imzalı tutanakları görüntüleme” gibi şartlar sandık güvenliği için çalışanlar tarafından sıkça açıklandı.
Şaibesiz, olaysız, sakin bir seçim olması hepimizin umududur.
Milyonlarca vatandaşımız gibi ben de ülkemiz için hayırlı bir seçim olmasını diliyorum.