Yardım edin barış gelsin
.
KK’nın Kandil’deki ele başılarından Karayılan, Çözüm Süreci’nin ihtiyaç duyduğu açıklığa iyi bir katkıda bulundu.
Çözüme yönelik bilinmeyenler, barış havasını devamlı zehirliyor çünkü.
Terör örgütünün kıdemli yöneticisi, Kuzey Irak’tan yayın yapan Rojnews ajansına verdiği mülâkatla müzakere sürecini kaplayan puslu havayı biraz dağıtmış oldu.
Murat Karayılan, Öcalan’ın gönderdiği tasarıyı devlet ve örgüt kanatlarının kendi içlerinde tartıştıklarını “çözüm için hazır” hale geldiklerini belirtmiş.
Takvim doğru çalışırsa 15 Şubat’ta Hakikatleri Araştırma Komisyonu’nda konuşacağını söylemiş.
Silâh sigorta mı?
Bu noktada önemli bir adımın daha tarihini veriyor; “Eğer süreç amacına ulaşırsa 15 Mart’ta Türk devletine karşı, silâhlı mücadeleyi durduracağız” diyor.
Öcalan, 15 Nisan’ı Büyük Kongrenin Türkiye’deki gerilla güçlerinin ne olacağına bu kongrede karar vereceklerini anlatıyor.
“Silahtan arınan güçler ne yapacak ona karar veririz” diyor.
“Ya siyasi bir güç olur veya başka bir bölgeye geçip mücadele eder; kongrede karar verilir..”
Bu son kayıt, PKK’nın terör taşeronu olduğu gerçeğini aydınlatan bir itiraf gibi karşımızda duruyor.
Tabii ki yeni öğrenmiyoruz bu gerçeği.
Kürtçü siyasetin tanınmış simalarından biri olan BDP Diyarbakır Milletvekili Leylâ Zana, son demeçlerinden birinde unutulması kolay olmayan bir saptama yapmıştı:
Hesap değil yürek
“Artık silâhlı mücadele bir noktaya geldi. Ben silâhların bırakılmasını asla tartışmıyorum. O, Kürtlerin sigortasıdır. Bu sorun var olduğu müddetçe o silâhlar Kürtlerin güvencesidir..”
Şimdi gerekli olan şey, silâha bağımlılıktan uzaklaşmak, silâh bırakmak için daha ileri bir gerçekleşme beklememektir.
“Silâh varsa mutlaka kullanılır” sözü yabana atılamaz; barış arayan insanlar güvenceyi silâhlarda aramamalı, yürekleriyle verdikleri bir kararın hükmünü yürüttüklerini hep hatırlarında tutmalıdırlar.
Murat Karayalçın “Şu anda silâh bırakma yok. Bu kongre toplandığında süreç amacına ulaşırsa Öcalan da katılacak. Orada alınacak kararı uygularız” diyor.
Çözümün en zor aşamasındayız.
Barıştan daha değerli bir şey yok.
Hiçbir bahane riske sokmamalı onu!