Türkiye’yi köşeye sıkıştırıyorlar!
.
Suriye sınırımızdaki gelişmeler giderek hızla bizim için daha tehlikeli bir hal alıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan Rusya Devlet Başkanı Putin’le telefon görüşmesi yaptı ve PKK’nın Suriye kolu olan PYD-YPG ile PKK bağlantısına dikkat çekerek “Tüm terörist gruplarla mücadele edilmesi gerektiğini” söyledi.
Aynı sıralarda Reuters’in haberine göre PYD “Rusya’da ofis açmak ve bu ülkeyle ilişkilerini pekiştirmek için” Moskova’da Rusya Dışişleri Bakanı’yla görüşmekteydi.
Ajans haberi “Türkiye, Rusya’nın PYD-YPG’ye destek verdiğini düşünüyor. Ankara, Suriye’nin kuzey batısında kendi sınırına yakın bölgede Kürtlerin toprak kazanmasına izin vermeyeceğini Moskova’ya iletmişti” açıklamasıyla verdi.
Yeni kanton ilanı!
Bu uyarımız için oldukça geç kalınmıştı, yine aynı sıralarda Şanlıurfa sınırımızda bulunan ve “PYD’nin IŞİD’den aldığı söylenen Tel Abyad’ın da Cezire- Afrin ve Kobani’den sonra 4’üncü Kürt kantonu ilan edildiği” duyuldu.
Tesadüfen diyoruz ama PYD’nin ABD ve AB ülkeleri tarafından “IŞİD’e karşı savaşan tek güç” denerek desteklenmesinden sonra Tel Abyad’la birlikte Güneydoğu sınırımızın büyük kısmının Rojova “Özerk Suriye Kürdistanı” haline getirilmesi tesadüf değil.
“Kobani’de PYD-IŞİD savaşıyor” dendiği günlerde bile IŞİD’in Türkiye sınırına yakın bölgede elinde tuttuğu önemli yerleşim yerlerini fazla zorluk yaratmadan PYD’ye terk ettiği” söylentileri vardı.
Barzani anlaşması
O sıralarda Suriye’de Barzani’nin çağrısı ve organizasyonuyla PYD ve Rojova’daki diğer Kürt gruplar toplandılar ve “ortak yönetim, ortak güç” oluşturduklarını bildiren Duhok Anlaşması isimli bir anlaşma imzalayarak 3 kantonu “Rojova Kürdistanı” olarak ilan ettiler. Şimdi bunlara Tel Abyad da katılmıştır.
Kısacası onlarla dönüşümlü olarak saldırı yapan IŞİD’in “birbirinden farksız olan PYD ve PKK” ile ilişkisi belli değildir.
Batı desteği için…
Bu noktada Başbakan Davutoğlu’nun birkaç gün önce iki ayrı konuşmasında vurguladığı “PYD-IŞİD ve Esad masaya oturdu ve anlaştı. Elimizde belgesi var” sözlerini hatırlamak gerekiyor.
Hemen arkasından yine Başbakan’ın “Türkiye’ye dönük terör saldırısı tek kaynaktan gelmiyor, birçok kaynaktan geliyor” sözleri de düşünülmelidir. Bu iki hatta “PKK ile birlikte üç örgüt” nasıl bir ilişki içinde?
“Kobani’de savaşıyorlar” dendiği günlerde de bir yanıltma, Esad’ın ve Barzani’nin de içinde olduğu ve Batı’nın desteğini sağlayacak bir plan mı söz konusuydu?
Türkiye’nin Suriye iç savaşının başından itibaren muhaliflerin yanında “taraf” olması sonunda zaten Kuzey illerini PYD’ye bırakarak çekilen Esad’ın kendisiydi.
Bunlar ve Rusya’nın her şart altında Esad’ın yanında olacağı birlikte düşünülerek uygulamakta olduğumuz politika dikkatle gözden geçirilmelidir. Şehit verdiğimiz terör saldırıları aynı hızla sürüyor ve Başbakan’ın dediği gibi “terör kaynağı tek değil, örgütler birlikte” ve ortak bir proje için verilen desteklerle hareket ediyor.
Türkiye içinden çıkılamayacak bir noktaya sürüklenmesin!