Şampiy10
Magazin
Gündem

Türkiye bu kadar zengin mi?

.

ABONE OL
Vatan Haber

Rusya ile Suriye’nin Türkiye’nin güney sınırında uygulamakta oldukları plan ilerliyor.

Türkmendağı bölgesini ele geçirdikten ve Türkmenleri de Türkiye sınırına sürdükten sonra “Fırat’ın Batısı” filan dinlemeden PYD’ye ilerlemesi için her desteği veriyorlar.

Güneydoğu’dan her gün 5-6 şehit ve çok sayıda yaralı haberi geliyor.

Hükümet ve Genelkurmay “PKK sıkıştı, çok sayıda terörist etkisiz hale getirildi” derken PKK’nın yeni silahlı oluşumları ordu halinde hendeklerin gerisinde görüntüleniyor.

Suriye’deki “PYD-YPG”den sonra şimdi de Türkiye’de YPS adlı bir oluşum ortaya çıkmış.

Ciddi tehditler

Rusya Dışişleri Bakanı bir kez daha Türkiye’ye uyarı yaptı.

Hiç şüphe yok ki Esad’la Putin, Türkiye’nin içinde PKK terörü aralıksız sürerken başına bir savaş derdi çıkararak onu Ortadoğu kaosuna çekmek, böylece Güney sınırımızda ve ötesinde istedikleri ortamı hazırlamak konusunda anlaşmış durumdalar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın böyle bir zamanda Güney Amerika seyahatinde olması, BM’e ait bir konferans da olsa Türkiye’yi ilgilendirmeyen bir toplantı için ülkeden ayrılması maalesef yanlış bir zamanlama gibi görünüyor.

Nitekim kendisi de orada; sınır ötemizde ve sınırımızın bitişiğinde, PYD’nin aldığı ve ilerlediği bölgede İran ve Rusya’nın yığınak yapması ile ilgili soruları cevaplarken “Türkiye’nin ciddi tehdit altında olduğunu” söyledi.

Kastettiği tehdit bir değil, birçok konuyu içeriyor.

Geri dönülmez nokta

Erdoğan “PYD’nin Akdeniz’e bir koridor oluşturacak şekilde sınır boyumuzu ele geçirmesine müsaade etmeyeceğimizi, bunun için uluslar arası hukuka uygun adımları atacağımızı” söyledi.

Oysa gelinen noktada “uluslar arası hukuk ve dürüst kurallar” ortadan kalkmış görünüyor. Teröre ve terör örgütlerine karşı olduğunu söyleyen ABD ve AB ülkeleri PYD’yi terör örgütü saymadıklarını söylüyor ve destek veriyorlar.

Türkiye bu konuda Batı dünyasına karşı yalnız kalmış durumdadır.

Öyle olmasa ABD “Rusya ve Esad’ın köy ve kasabaları bombalayarak Türkmen ve Arapları, muhalif grupları evlerinden sürmesine, katletmesine” de itiraz ederdi.

PYD-PKK’nın elindeki ABD yapımı silahları verirken de düşünürdü.

Ekonomi ve mülteciler

Rusya ile girdiğimiz krizin ekonomik boyutu da tahminlerin çok üstünde.

Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırma Vakfı “Rusya krizinin toplam olumsuz etkisinin yıllık 11 milyar dolardan fazla olmasının beklendiğini” açıkladı.

Köln Ekonomik Araştırma Enstitüsü araştırması ise; Almanya’daki mültecilerin 2017 sonuna kadar ülkeye “50 milyar euro”ya mal olabileceğini bildirdi.

Almanya’da geçen yıl 1.1 milyon mülteciye 22 milyar euro harcanmış. Bizdeki mülteciler hem daha uzun zamandır Türkiye’de, hem de sayıları 2.5 milyondan fazla.

Nasıl oluyor da sadece “9 milyar euro” harcandığı söyleniyor anlamak zor.

Durum böyleyken Angela Merkel’in teklif ettiği (ve şimdi İtalya’nın da sadece mülteciler Türkiye’de kalsın diye kabul ettiği) 3 milyar euro neye yetecek acaba?

Ürdün Kralı da artık mülteci almayacaklarını açıkladı. Ekonomisi darboğazda olan Türkiye ne bekliyor?

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Yazarımız, yıllık izne çıktığı için bir süre yazılarına ara vermiştir.
  2. CHP’de seçim ve yerel seçim!
  3. Yeni sistemde denetim nasıl?
  4. Yeni bir erken seçim mi?
  5. Mülteciler ve Merkel!
  6. Siyasette şiddet!
  7. Farklı bir demokrasi!
  8. Değişim hemen başlamalı!
  9. Türkiye’nin yeni dönemi!
  10. Heyecanla Beklenen Pazar!

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.