Terörde hatalarımız var mı?
.
Türkiye sadece IŞİD ve benzeri terör örgütlerinin saldırılarıyla değil, eş zamanlı PKK saldırılarıyla karşı karşıya…
O zaman bu olayların analizi yapılırken “Acaba birbirleriyle bağlantısı var mı” sorusunun da sormamız gerekiyor.
Yazımı yazdığım dakikalarda Atatürk Havalimanı’ndaki kanlı saldırıda ölenlerin sayısı 44’e yükselmişti. 100’ün üstünde yaralı var ama kaçının ağır durumda olduğu ve başka can kaybı yaşanıp yaşanmayacağı belli değil.
Bu kadar büyük saldırılarda “ölenlerin şehit sayılması veya sayılmaması” akla gelecek en son şeydir.
Her saldırıdan sonra hemen “güvenlik zafiyeti” olmadığı açıklamaları yapılsa da Başbakan Yıldırım’ın kendisi “Havaalanlarında X ray kontrolü ve fiziki kontrol yetmez, dışardan yapılacak müdahalelere karşı ilave tedbirler almak gerekiyor” dedi.
Girişlerde özel eğitilmiş elemanların sayısını arttıracaklarını söyledi.
İstifa mekanizması
Havaalanları ve alışveriş merkezleri gibi yerler en çok risk taşıyan mekanlar olduğuna göre “bu tedbirlerin neden alınmadığını” İçişleri Bakanı, Vali ve Emniyet açıklamalıdır.
Atatürk Havalimanı saldırısı ile Brüksel Zavetem Havalimanı’nda 22 Mart’taki “IŞİD’in üstlendiği ve 32 kişinin hayatını kaybettiği” saldırının benzerliğine dikkat çekiliyor.
Saldırıdan hemen sonra Çarşamba günü sosyal medyada ise çok sayıda vatandaş Brüksel saldırısından sonra “İçişleri, Adalet ve Ulaştırma Bakanları’nın istifa ettiğini, bizde yaşanan çok sayıda saldırıda hiç istifa olmadığını” yazıyordu.
Başbakan “Havaalanlarında yapılan kontrolün yetersiz olduğunu” söylüyorsa ilgili bakanlar ve onlara bağlı kurumlar sorumludur, doğal olarak istifa beklenir.
Önerge reddedildi!
Çarşamba günü Mardin’de PKK’nın yola döşediği bomba ile patlattığı askeri araçta yine 2 askerimiz şehit oldu, 3’ü yaralandı.
Dün Van’da yine PKK Karayolları 11’inci Bölge Müdürlüğü’ne ait 23 aracı yaktı, 25 personelin olduğu şantiyeyi bastı.
IŞİD’in durup dururken yaptığı Suruç katliamından sonra 9 canlı bomba saldırısında 250’den fazla insanımız öldü, 1000’den fazla yaralandı.
Daha önce de değindiğimiz gibi, bu saldırıların “PKK ve IŞİD tarafından adeta sıra ile yapılması” dikkat çekicidir. Bu bağlantılar ve hangi devletlerle ilişkileri olduğu ortaya çıkarılmadan saldırılar önlenemez.
Temmuz 2015’te “Terör olaylarının araştırılması” için verilen önerge MHP ve AK Parti oylarıyla reddedilmiş, bunun nedeni anlaşılamamıştı.
Atatürk Havalimanı’ndaki saldırının araştırılması için bu kez 3 muhalefet partisi tarafından verilen önerge Ak Parti çoğunluğu tarafından reddedildi.
Arka arkaya bombalı saldırılarla cehennem benzeri bir ortamda yaşayan ve artık korku, panik ve acı içinde olan toplumun haklı olarak üzerinde durduğu bu gelişmelerin açıklanması gerekir.
Özellikle Türkiye’deki tüm terör saldırılarının “Suriye politikamızla ilişkisi” son derece önemlidir!