Şampiy10
Magazin
Gündem

Suriye, Türkiye ve terör!

.

ABONE OL
Vatan Haber

Birleşmiş Milletler toplantısında “IŞİD’le küresel çapta mücadele ve Suriye” tartışılırken PKK’nın Türkiye’deki terör eylemleri aralıksız sürüyor.

Bu toplantıda “PKK terörü, PKK-PYD ilişkisi, ABD’nin ve Batı’nın; PKK ve PYD’ye “farklı örgütlermiş gibi” yaklaşımı, PKK’nın şimdi de PYD güçlerini Türkiye’ye kaydırma projesi, son 2 ayda verdiğimiz şehit sayısı, terör kurbanı siviller ve hatta çocukların” neden BM’de öncelikler arasında olmadığı merak konusudur.

Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinin “Suriyeli mülteci alacağız” söylemlerine rağmen sınırlarında mülteci avına çıkmaları, Türkiye 2 milyondan çok daha fazla mülteciye milyarlarca dolar harcamışken verecekleri “1 milyar Euro”yu yeterli bir yardım olarak düşünmeleri ve terör katliamları tartışılacak kadar önemli değil midir?

Başbakan Davutoğlu New York’ta “AB’ye Suriye’li mültecilerin Suriye’de barınması için Cerablus-Azez arasında 100 bin nüfuslu 3 şehir kurulmasını teklif ettiğini” açıkladı. Şanlıurfa, Kilis ve Gaziantep kamplarındaki mülteciler buraya aktarılacakmış.

BATI’NIN İKİ YÜZÜ…

Geriye kalan 2 milyondan fazla ve “çoğunun kalıcı olduğu açıklanan” mülteciler, nüfusları her yıl artarak Türkiye’ye maddi-manevi nasıl bir yük getirecek?

Birleşmiş Milletler, ABD, AB bunu tartışmaya ve daha aktif şekilde yardım etmeye, bu yükü paylaşmak için somut adım atmaya zorlanmalıdır.

Batı ülkeleri mülteciler konusunda uyguladıkları ikiyüzlü siyaseti PKK ile “onun Suriye kolu olan PYD konusunda” uyguluyor ve başta ABD olmak üzere PYD’yi bırakın terör örgütü saymayı, IŞİD’le mücadelede baş müttefik olarak görüyor.

Ciddi bir sorun

Davutoğlu ise New York’ta yaptığı basın toplantısında “PYD’nin hem Suriye rejimiyle, hem de PKK ile bağlantısının olmadığını net hale getirmesi gerektiğini” söyledi ve “PKK ile bağlantısı olan gruplar Türkiye için tehdit oluşturur” dedi.

Hiç şüphe yok ki Sayın Davutoğlu da PYD’nin “bu bağlantıların olmadığını” iddia edemeyeceğini bilmektedir. PKK’nın bağlantısı tartışılmaz şekilde ortadayken Esad-PYD ilişkisi de birçok olayda görülmüştür.

Türkiye ise “IŞİD’e karşı uluslar arası ittifak” kuracak olan ABD ve diğer ülkelerin (ki yakın gelecekte bunlar arasına Esad’ın da göstermelik olarak katıldığını görebiliriz) PYD-PKK ile işbirliği karşısında ciddi bir dış ve iç politika sorunuyla karşı karşıyadır.

İç savaş tehdidi

PKK artık bombalı, silahlı saldırılarını ambulanslara, ilkokullara kadar indirdi, bırakın sandık güvenliğini “çocukların can güvenliği” bile kalmadı.

Buna rağmen, terör ve PKK işgali nedeniyle Güneydoğu’da bazı ilçelerde seçim sandığının yerini değiştirmek terör örgütü tarafından “devletin zayıflığı” olarak algılanacaktır. Bu algı daha büyük zararlara neden olabilir.

HDP sözcüsü Bilgen “sandıkların birleştirilmesi halinde biz seçim boykotu yapabiliriz ve ülke iç savaşı tartışabilir” dedi.

Meclis’e girmiş bir parti olarak HDP’nin bu söylemi kabul edilir gibi değildir. Okullara bomba konulan günlerde; PYD’den önce HDP için artık “terörle mesafesini açıklama” günü gelmiştir!

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Yazarımız, yıllık izne çıktığı için bir süre yazılarına ara vermiştir.
  2. CHP’de seçim ve yerel seçim!
  3. Yeni sistemde denetim nasıl?
  4. Yeni bir erken seçim mi?
  5. Mülteciler ve Merkel!
  6. Siyasette şiddet!
  7. Farklı bir demokrasi!
  8. Değişim hemen başlamalı!
  9. Türkiye’nin yeni dönemi!
  10. Heyecanla Beklenen Pazar!

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.