Süreçte hızlanma
.
MİT Müsteşarı Fidan’ın istifası ile oluşan durum beklenmedik bir gelişmedir.
İç Güvenlik Paketi de öyle.
Olaylara biraz derinlikli bakanlar, aynı sebeplerin Çözüm Süreci’ni de etkileyeceğini tahmin edebilirler.
İç Güvenlik Paketi’nin meclis genel kurulundaki müzakeresinin iki kez ertelenmesi, zamanlamayla ilgili bir uyumsuzluğa işaretti ve çare arama tedbiri idi.
Devleti pazarlık masasına oturmaya razı eden Kürt siyasal temsilcileri hukuki bir dokunulmazlık zırhı talep ediyorlar.
Böyle bir hak vermek mümkün müdür, o da ayrı bir mesele. Ama şu anda söylenebilecek şey...
Çözüme yönelik tedbirlere hız kazandırmak yol kazalarını önlemenin çaresini bulmaya odaklanmaktır.
Meclis’te müzakereler sürerken bir torba kanunun hazır bekletilmesi işleri kolaylaştırabilir.
Böyle bir tedbir, yolu açacak olan düzenlemeleri “ivedi” bahanesine sarmak olmamalıdır elbet.
Gelişmeler adaya ve dağa gidip gelmeler, sürecin gözle görülür bir sürat ve ciddiyet kazandığını düşündürüyor.
Özetle.. İç Güvenlik Paketi pazarlığın sepeti olacak, konuşulan madde Meclis desteğini alıp geçtikçe..
Koy sepete!
Kendine özgü bir kararlılık
Devletin istihbarat örgütünün başındayken yorulan bir bürokratın yapması gereken şey nedir?
Elbette dürüstlük göstermek ve işgal ettiği koltuğu terk etmektir.
Ve gecikmeden emekliliğini istemek olmalıdır. Bu sayede kozmik mozmik işlerden uzakta bir yerde konuşmadan uzanmaktır.
Konuşursa zarar görür çünkü.
Hem kendisi, hem kurumu, hem yapılan iş..
Hakkındaki övgüler onu doğru tarif ediyor olsa bile bu gizli bilgilerle yüklenmiş hali, kendi şahsına olduğu kadar hizmetinde olmaktan gurur duyduğu kuruma da zarardır.
CHP lideri Kılıçdaroğlu “MİT Müsteşarı siyasete girmez” derken çok da haksız sayılmazdı.
İstediği postu elde etmeğe yarayacak basamağa çıkabildi mi; bunu çok geçmeden göreceğiz.
Etkileyici bir kararlılıkla emekliye ayrılmıştır.
Cumhurbaşkanı “ayrılma” dediği halde düşündüğünü yapmıştır.
Cumhurbaşkanı’na gösterdiği gerekçe, bu boyuttaki bir devletin kabul edeceği bahane değildir:
“Çok yoruldum. Daha fazla devam edemeyeceğim..” demiştir.
Vatan, sorgusuz sualsiz fedakârlıklarla adanmış evlâtlarına muhtaçtır.
O kahramanlar hiç geç kalmadı!