Şampiy10
Magazin
Gündem

Senatör Başkan’a karşı!

.

ABONE OL
Vatan Haber

Referanduma sunulacak olan anayasa değişikliğinin temel dayanağı için önce “başkanlık sistemi” denmiş, ABD ve Meksika gibi ülkeler örnek gösterilmişti.

Sonra dünyada başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelerle, özellikle de “Başkanlığın başarıyla uygulanabildiği tek ülke” olarak gösterilen ABD ile benzerliği olmayacağı anlaşılınca “Türk tipi başkanlık” olarak değişti.

En sonunda da “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” adında karar kılındı. Referanduma haftalar kalmış olmasına rağmen adeta bir “genel seçim”e gidiliyormuş gibi süren parti çekişmeleri ve o arada Suriye ve Irak sorunu “asıl anlatılması gerekenleri” ikinci plana itti.

Örneğin, bu sistemde en önemli eksik olarak görülen noktalardan biri “çok fazla yetkiyi tek elde toplayacak olan cumhurbaşkanlarını denetleyecek kurum” bırakılmıyor olması.

Daha güçlü meclis, nasıl?

Demokratik ülkelerde tek parti iktidarı da olsa, koalisyon da olsa icranın başı olan başbakanlar muhalefet partilerinin “hükümet kararları” ile ilgili sorularını cevaplamak zorundadır.

O ülkelerde “milletin doğrudan, kendi bölgelerinde ön seçimle” seçtiği milletvekilleri lideri veya başkanı onaylamak zorunda değildir, bağımsızdır.

Birçok Batı ülkesinde ve ABD’de partiler Türkiye’deki gibi “katı disiplinli parti” olmadığı için bağlayıcı grup kararları, liderin istediği anda disiplin kuruluna verip ihraç etmesi gibi durumlar da görülmez. (Türkiye’deki seçim sistemi ve Siyasi Partiler Kanunu ile devamlı görülüyor.)

Örneğin ABD’de “savaş ilan etme yetkisi” de Kongre’ye aittir, başkana değil.

Başkan veto etse de 2 meclis “üçte iki çoğunlukla” bir yasayı kanunlaştırabilir.

Başkanın yaptığı atamaların senato tarafından onaylanması gerekir.

Yani başkanın yetkileri “federatif yapı” ve “güçlü bağımsız yargı” dahil birçok şekilde denetlenirken 2 meclisli Kongre’nin gücü de başkanın üstünde tutulmuştur.

Bu bağlamda; Türkiye’de yeni sistemde “Meclis’in daha güçlü olacağı” söyleniyorsa, bunun nasıl mümkün olacağı da anlatılmalıdır.

Diyelim ki gelecekte cumhurbaşkanı seçilen kişilerden biri “Ben bu anayasayı da, Meclis’i de tanımıyorum. Ülkeyi yıllarca yalnız kendi kararnamelerimle yöneteceğim” demeye kalkarsa Meclis’in ve yargının elinde bunu önleyecek nasıl bir yetki olacaktı?

Trump’ın kararına sorgu

Kısa süre önce ABD’de Başkan Trump’ın partisinden, Cumhuriyetçi Senatör John Mc Cain “Trump’tan habersiz yapılması mümkün olmayan” Suriye politikasını eleştirdi.

CENTCOM Komutanı Orgeneral Votel’a “Suriye’de hata yapmakta olduklarını” söyleyerek “Kürtlerin endişelerinden dolayı tamamen yanlış şekilde kendimizi Türklere karşı Ruslarla iş birliği yapmış duruma soktuk” dedi.

Sadece bu örnek bile, sayıları kaç olursa olsun Türkiye’de bir parlamenterin asla sahip olmadığı ve mevcut seçim sistemiyle olamayacağı bağımsızlığı gösteriyor.

“Daha güçlü bir Meclis” ancak “daha bağımsız bir Meclis”le mümkün olabilir.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Yazarımız, yıllık izne çıktığı için bir süre yazılarına ara vermiştir.
  2. CHP’de seçim ve yerel seçim!
  3. Yeni sistemde denetim nasıl?
  4. Yeni bir erken seçim mi?
  5. Mülteciler ve Merkel!
  6. Siyasette şiddet!
  7. Farklı bir demokrasi!
  8. Değişim hemen başlamalı!
  9. Türkiye’nin yeni dönemi!
  10. Heyecanla Beklenen Pazar!

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.