Seçim hükümeti planı!
.
Meclis başkanlığı seçiminde son anda MHP’nin “oylarını çekmesi”yle başkanlığı alan ve rahatlayan AKP koalisyon veya seçim hükümeti planlarına başladı.
Gelen bilgilere göre koalisyon görüşmelerinde muhalefete 7-8 bakanlık teklif etmeyi planlayan Ak Parti’de yeni bakanlıklar oluşturulması ihtimali konuşuluyor.
Daha koalisyon görüşmeleri başlamadan bir “seçim hükümeti”nden de söz edilmekte… HDP ihtimaline “zayıf” olarak bakan parti “CHP ve MHP’nin kırmızı çizgilerinde israr etmesi ve koalisyon kurulamaması” durumunda bu seçeneğin gündeme gelmesini düşünüyormuş.
Bu seçim hükümetinde partiler aldıkları oy oranına göre bakanlık alacağı için HDP de ilk kez hükümette yer alacak.
Koalisyon mantığı
AKP Grup Başkanvekili Ahmet Aydın dün “Siyasi partilerin kırmızı çizgilerle yaklaşımını doğru bulmuyoruz. Çünkü kırmızı çizgi, kapıları kapatma veya yumruklarını sıkma koalisyon mantığına aykırıdır” dedi.
Şüphesiz ki şimdiden ve hatta çok önceden AK Parti içinde işaretleri görülen erken seçim eğilimi sonunda gerçekleşirse bu politika seçmen için etkileyici olacaktır.
Nitekim bir başka “seçmen etkileme” konuşmasını yine dün Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan yaptı.
Diğer çizgiler…
Konuşmasında; çözüm sürecini siz değil biz yürütüyoruz mesajı verirken “Sürecin gidişatına etki yapacak olan, HDP’nin değil, Ak Parti’nin alacağı oylardır” diyor. Burada Kürt oyları için verilen mesaj var ama bir başka mesaj daha var.
AKP ile HDP’nin birlikte başlattığı çözüm sürecini ancak AKP ile yine HDP’nin götüreceği, bu nedenle HDP’nin kendilerine savaş açmaması gerektiği…
Terör örgütü PKK saldırılarına devam ediyor ve bu da verilen sözlerin tutulması konusunda uyarı anlamına geliyor. Terör böyle devam edecekse, erken seçim olması araya yine uzun bir zamanın girmesi veya koalisyon için uzun bir süreç ülke için ne anlama gelecek?
Bu sorunun cevabını da Hükümetin ve “silah bırakma” konusunu ağzına almayan HDP’nin vermesi gerekir.
İkili uzlaşma
Kırmızı çizgiler derken Türkiye’nin geleceği, hukuk, toplum huzuru açısından kırmızı çizgiler konuşulmalıdır. Örneğin; “CHP ile MHP’nin olmazsa olmaz dedikleri şartlarda ısrar etmesinin hükümet kurulmasını zora sokacağı” söylenirken AKP’nin bu şartlarda uzlaşmacı davranması, en azından bir partinin şartlarını kabul etmesi neden hiç tartışılmıyor?
Diğer tüm partilere seçmen gözünde fatura kesilirken, tek bir parti hiç mi elini cebine atmayacak?
CHP Genel Başkan Yardımcısı, eski Bağdat Büyükelçisi Murat Özçelik Güneydoğu’da sınır ötesindeki gelişmeler, 13 yıllık dönemde yapılan yanlışlar ve çözümleri konusunda mükemmel bir konuşma yapmış.
Deneyimli, uzman isimlerin söylediklerine parti ayırımı yapılmaksızın kulak vermek ülke yararınadır.
Özellikle de sorun “ülkeye girmiş olan tehlikeli cihatçı örgütlerin eylemleri”ne karşı operasyonlar boyutuna varmışken!