Obama samimiyetini kanıtlamalı!
.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Obama Çin’de G20 Zirvesi’nde bir araya gelerek “Terör ve Suriye” konularını görüştü.
Erdoğan “PYD terör örgütüdür, sınır ötemizde PYD koridoruna izin vermeyeceğiz” derken Obama her zamanki yuvarlak sözlerden ve ABD Dışişleri’nin “IŞİD’in olmadığı yerlerde operasyon yapamazsınız” benzeri çıkışlarından biraz daha netliğe geçmiş göründü.
Bununla birlikte, fotoğraflarda ve konuşmalar sırasında “samimi görüntüler vermesine” rağmen örneğin Suriye’de “Türkiye’yi neden Esad, PYD-PKK ve IŞİD’le karşı karşıya getirdikleri” konusunda bir açıklama yok.
Yıllardır sık sık tekrarladıkları dışında sadece “15 Temmuz darbesini yapanların adalete hesap vermesi için çalışacağız” cümlesi biraz ümit vadediyor.
Söz değil, sonuç!
FETÖ darbe girişimiyle ilgili sözleri, Türkiye’nin yaşadığı sıkıntılı süreç ve suçluların adalete hesap vermesi konusundaki vurguları güzel.
Aslında bunu “daha önce yapmamış olduklarını” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konudaki konuşmalarından öğrenmiştik.
Peki, şimdi nasıl bir farklılık olacak?
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş aynı sıralarda ABD İç Güvenlik Bakanı Jeh Johnson’la görüşme yaparken şöyle dedi:
“İki ihtimal var. ABD ya Gülen’i iade edecek veya bir an önce tutuklanmasını sağlayacak.”
ABD, İngiltere gibi ülkeler “Hareketler sözlerden daha yüksek sesle konuşur” lafını iyi bilirler. Yani önemli olan sözler değil, sonuçlardır.
Aynen Suriye için yaptıkları açıklamalarla, uygulamalarının tamamen farklı olması gibi!
Abd’nin çelişkileri!
Öldürülen PYD’lilerin üniformalarında “Apo armaları” var ama ABD hala bunu kabullenmiş değil.
Kabullense de onlara desteği sürdürüyor. PYD Menbiç’te “ABD bayraklarını kalkan gibi asıyor” ama ABD hiç sorun etmiyor.
Menbiç “Fırat’ın batısında ve PYD’nin elinde”… ABD “PYD-YPG-PKK Fırat’ın doğusuna çekildi” derken şu sıralarda PYD Menbiç’te “16 yaş üstü kız ve erkekleri zorunlu askerliğe alıyor”.
Rojova-Kuzey Suriye temsilcisi (ki zaten Rojova “Suriye Kürdistanı” demek oluyor) aksini iddia etse ve “Takviye yapılıyor ama PYD tarafından değil” dese de, bir hafta önce Reuters’ın verdiği habere göre “Menbiç’e silah ve militan yığıyor.”
TSK’nın “Esad muhalifi ÖSO örgütüne” verdiği destekle “12 günde sınır ötemizde 600 kilometrekarelik bir alan IŞİD’den alındı, Azez-Cerablus hattı birleşti ve PYD ile IŞİD’in olmadığı bir kuşak ortaya çıktı.”
Demek ki ABD ve Koalisyon Güçleri “PYD’ye verdikleri desteği” ABD’nin daha önce; muhalifleri destekleyeceğim diye söz verdiği “ÖSO’ya verseydi” IŞİD’i onlar da yenebilir ve Türkiye tek başına tehlikeye atılmazdı.
Türkiye sınırı boyunca PYD kantonlarına yardımcı olmasaydı PKK da bu kadar cüret, militan ve silah bulamaz ve her gün onlarca masum canı katledemezdi.
Kısacası… ABD eğer samimiyse 20-25 yaşlarında gencecik güvenlik görevlilerimizin PKK terörüyle yok edilmesine katkıda bulunmaz… Zaman kaybetmeden gerçek bir “müttefik” gibi davranır.