Mini etek mini akıl
.
Utanın yaptığınızdan. Böyle bir müdahale hakkını size kim veriyor?
O masum çocukların bir kısmını av, bir kısmını avcı gibi kullanmak, sonuçta hepsini acımasızca harcamak değil mi örgütlediğiniz oyun?
Bir okulda, öğretmen tarafından tertiplenmiş kumpas, eğitim sistemimizde bir süredir kendini gösteren hastalıkların ne kadar hızlı yayıldığına işaret ediyor.
Yer, Antalya Kepez Atatürk Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı’nın odası.. 31 sınıfın başkanı kadın yöneticiyi dikkatle dinliyorlar:
“Erkek öğrencilerden bir tim kuracağım. Bunlar mini etek ve tayt giyen kızları önce uyaracak. Eğer devam ederlerse taciz yapılacak!.”
Ülkenin ordusuna bile kumpas kuran ahlâki bozulmanın, küçük yaşta çocuklarımızın beyninde filizlendiğini gösteren elim
bir olayla karşı karşıyayız.
Hele bir kadın öğretmenden gelmesi vahametini daha da arttırıyor.
Çocukları suça teşvik ederek, arkadaşları içinde teşhir ederek sağlanacak eğitimden hayır mı gelir?
Bu sakat anlayışın ele geçirdiği çocuklara iyilik yapmadığımızı geç farketmek düzeltme şansını da kaybettiriyor.
Toplumsal kaybın zirve yaptığı olaylar karşısında gördüğümüz her basit hata, şu soruyu sordurur:
“İyi bir eğitim bu aptallığı önler miydi?”
Hayatın bize tattırdığı her başarısızlıkta yetersiz eğitimin iyi yetişmeden çocuklarla buluşan öğretmenin bir payı vardır.
Lise çağının masumiyetine saygı duymayan eğitim kendini düzeltmeli, eksiğini kapatmalıdır.
“Geçmiş olsun” demek için harcanan zamanı bile kaybetmeyelim!
Kirli çamaşırlar kaynasın
Hele bizim parlamentomuz... Türkiye’nin bir imparatorluk enkazından kurtarılmasında en büyük emek, en kahraman yürek orada buluşmuş, oradan harekete geçmiştir.
Bu hafta Meclis çok alışık olmadığımız sahneler yaşadı.
Kaba kuvvet, maddi manevi yıkımlara sebep oldu.
Tekmeler, yumruklar acımasızdı. Dileriz o sahneleri yeniden görmeyiz.
Nezaket ve bilinç parlamenter kişiliğin en değerli malzemesidir.
Ama çoğu bilge kişilerin oluşturduğu meclis bu hafta saatlerce kavga etti, halka umutsuzluk verdi.
Hüsamettin Cindoruk bilgisi ve keskin zekâsı ile iz bırakmış Meclis Başkanlarından biridir.
Kendi döneminde “Kamu Yönetiminde Ahlâk Yasası” çıkarmanın eşiğine kadar getirdiği bir çaba ziyan olmuş.
Disiplin Yönetmeliği olmamış ama Meclis TV’si o arada gerçekleşmiş.
Biri “Meclis TV kirli çamaşırlarımızı kaynatacak” deyince Cindoruk’un öğütü duyulmuş:
“Siz de kirletmeyin!”