Mal varlığı araştırması!
.
Suriye’de IŞİD’in bile bittiği söylendi ama Türkiye’de PKK terörü bitirilemedi, gencecik şehitler vermeye devam ediyoruz.
Son şehidimiz Şırnak’taki operasyonda patlatılan topuk mayını ile hayatını kaybeden “21 yaşındaki” Mustafa Can.
Bu yetmiyormuş gibi bir başka genç askerimiz, er Gökhan Kılıç’ı; insafsız bir başçavuşun “cep telefonundan arayan annesiyle konuşurken” başına miğferle vurarak ölümüne sebep olmasıyla kaybettik. O askerleri aileleri davul zurnayla askere gönderiyor, devlete teslim ediyor.
Böyle bir durumda hapis cezası verilebilir ama bir ere acımasızca, düşmana saldırır gibi saldıran bir başçavuş cinayetten yargılanmalı ve görevden tümüyle men edilmelidir.
Devlet bu tür olayları geçiştiremez.
Büyüme ve yoksulluk
TÜİK yılın üçüncü çeyreği için büyüme rakamını açıkladı ve bu rakama halktan anında tepki geldi.
Sosyal medyada “Büyüme hesaplarıyla o kadar oynanmış ki bütün Avrupa ülkelerinden çok büyümüşüz” diyenler vardı ki bu doğru, verilen yüzde 11.1 rakamına göre AB, G20 ve OECD ülkelerinden çok yüksek bir büyüme var.
AB ülkelerinden kat kat fazla büyüme görülüyor. Bunun nasıl mümkün olduğu konusunu ekonomistler tartışmalı ancak… Halka yansımayan, kredi kartı borçlarıyla yaşamaya çalışan vatandaşa hiçbir iyileşme sağlamayan büyümenin ne yararı olacağını artık herkes soracaktır.
Kendi halkımız büyük maddi sıkıntı içinde sarsılırken, genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 24’lere fırlamışken, 30 milyar dolar harcandığı açıklanan Suriyeli mültecilere sağlanan “parasız tedavi, eğitim veya iş imkanları” da gözden geçirilmelidir.
Yolsuzluk, şeffaflık
Ana Muhalefet Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile yakınlarının mal varlığının araştırılması için verilen dilekçede:
“En yaygın haliyle kamu gücünün siyasetçiler ve kamu görevlilerince özel çıkarlar için kötüye kullanılması şeklinde tanımlanan yolsuzluklar toplumun devlete ve adalete olan güvenini temelden sarsmaktadır” ifadesi var.
“Güçlü ve sağlıklı işleyen bir demokrasi” için siyasetçi ve bürokratların “saydamlık ve hesap verebilirlik” ilkelerine uymalarının, mal varlıklarındaki değişiklikleri kamuoyu ile paylaşmasının yolsuzlukların önlenmesi açısından önemli olduğu belirtiliyor.
Kılıçdaroğlu “Hepsi araştırılsın, beş kuruş bulursanız bu kürsüden özür dileyeceğim” demiş. Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop ise “bunun siyasi manevra olduğunu, daha önce de benzerlerinin yaşandığını ve sonunda hiçbir araştırma yapılmadığını” söylüyor.
Mal varlığı araştırmaları her demokratik ülkede yapılabilir. Sonuçta mal varlıklarında bir yolsuzlukla artış görülürse yapılacak şey de “özür” değil, o siyasetçinin derhal istifa etmesi ve sorgulanması”dır.
Şentop’un açıklaması da hatalıdır, bu önergeler için araştırma yapılmalı ve her siyasetçi aynı araştırmayı kendisi için de kabul etmelidir, bu bir tercih değil, zorunluluktur. Yolsuzlukların önlenmesi isteniyorsa, saydamlık ve şeffaflık herkese eşit uygulanmalıdır.