IŞİD kime yaradı?
.
IŞİD militanları Kuzey Irak’ta Türk askerlerinin bulunduğu Başika Kampı’na 3. kez saldırdı. Militanların bulunduğu bölgeler obüsle vuruldu.
İki gün önce verilen bu haberi duyunca insan bir kez daha “Türk askeri neden Başika’da” sorusunun cevabını arıyor.
Mesela; Barzani ve Talabani’nin “yeni Kürdistan haritası” hazırlattığı Prof. Halil İsmail’in yaptığı açıklama…
Şöyle diyordu Halil İsmail; “DAEŞ saldırılarından önce Kürdistan coğrafyasının yüzde 52’si peşmergenin, yüzde 48’i Irak ordusunun denetimindeydi. Bu süreçten sonra peşmerge çok ilerledi. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) 30 bin km daha genişledi ve 78 bin km’lik sahanın 71 bin km’sini aldı. DAEŞ’in ortaya çıkmasıyla Kürdistan bölgesi çok daha geniş alana sahip oldu”…
Barzani her yerde!
Demek ki Irak’ta IŞİD’in “Kürdistan bölgesi dedikleri alanın genişlemesine” büyük yararı dokunmuş.
“Irak’ın toprak bütünlüğünden yanayız” diyen ülkelere inat yeni Irak haritası çizen coğrafyacı Halil İsmail, “Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız” diyenlere inat yeni bir Suriye haritası da çizer mi henüz belli değil.
Belli olan şu ki; çizerse bunu isteyen yine Barzani olacaktır. Barzani ile PYD-PKK.
Zira artık “Kürdistan Bölgesi Başkanı” olarak da tanımlanan Barzani bir yandan Irak’ta “Kürdistan’a şimdi çok daha yakınız” der ve topraklarını iyice genişletirken, “Suriye’deki Kürt partilerinin ortak hareket etmekte anlaşmasına” da öncülük ediyor.
Arada bir PYD-PKK’ya çıkışıyor gibi yapsa da (ve terör örgütleri Kürtlerin temsilcisi sayılamazsa da) onlarla birlik olduğunu “Rojova Kürtlerinin birleşmesi düşmana en güzel cevaptır” gibi sözlerle anlatıyor.
Bu yıl Nevruz’u İran-Irak sınırında kutlarken aynı sırada peşmergelerini İran’ın iç kısımlarına gönderiyor ve “bunları İran’daki halklarımıza yanlarında olduğumuz mesajını vermek için yaptık” diyor.
Tek millet, tek amaç
İlişkileri ve tabloyu daha iyi anlamak için; PYD ile birlikte hareket eden Suriye Kürtleri Ulusal Konseyi (ENKS) Başkanı Tahir Sefuk’un sözlerine bakalım.
“Kobani’ye peşmerge gönderilmesinin kendilerine güç verdiğini” söylerken şöyle dedi;
“Yarın da bizim savaşçılarımız Bakur (Türkiye Kürdistanı) ve Rojhılat’a (İran Kürdistanı) gitsin. Bizim düşmanımız aynı, biz tek milletiz ve tek amacımız var.”
Türk askerinin neden Musul’un IŞİD kontrolündeki bölgesine 10 km mesafedeki Başika’da büyük tehlike altında tutulduğuna verilen cevaplar ise ya “PYD-PKK tehdidi altında olan Barzani’ye destek” veya “Barzani peşmergelerini IŞİD’e karşı eğitmek”.
Birincinin doğru olmadığı yukarda anlattığım gelişmelerden belli, ikinciyi ise neden ABD ve AB ülkeleri değil de biz yapıyoruz?
Askerimiz her gün Güneydoğu’da PKK teröründe şehit olurken bir de Irak’ta IŞİD’in karşısında ne işi var?
Dün “Musul’un IŞİD’den geri alınması için ABD ve Irak’ın ortak operasyon başlattığı” haberine gelince… İçinde patlamalar, ölümler bile olsa bunlara inanmıyor, algı operasyonu olduğunu düşünüyorum.
IŞİD “kullanıldı, kullanılıyor” ve “ona karşı savaş” yaptıklarına da dünyayı inandırmaları gerekiyor.