Hukuka güvenmek!
.
Türk halkının hukuka güvenini sıfırlayacak olaylar bitmiyor.
Daha dün Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın “Yargının siyasallaşması hukuk devletinin sonu olur. Hukuk devletinde uzaktan kumandalı yargı düşünülemez” sözleri gündemdeydi.
Türkiye onun yargıya siyasi müdahaleleri eleştirdiği konuşmasını tartışırken, aynı gün AYM Başkanı’nın uyarısını doğrulayan gelişmeler oldu. Mahkemelerin Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile 75 polis hakkında verdiği tahliye kararları uygulanmadı.
Anayasa’ya aykırı!
Savcılık mahkeme kararlarının uygulanması zorunluluğuna rağmen bunu uygulamazken HSYK’nın kararı veren hakimleri alelacele açığa alması siyasetin yargı üzerindeki etkisini göstermektedir.
Baroların ve deneyimli hukukçuların “Mahkeme kararlarını uygulamamak CMK’ya, Anayasa’ya aykırıdır” uyarıları haklıdır. Hukuk devletinde mahkeme kararları hiçbir merci tarafından engellenemez. O mahkemeler, o yargı da Türk milletini temsil etmektedir.
Kayıt gösterilmeli
Başbakan Davutoğlu tahliye kararının uygulanmadığı duyulduğu sırada “Bir hafta önce talimat aldılar. Bizde kayıtları var. Hapishaneden çıkarsınlar gibi bir talimat” dedi. Bunu söyler söylemez sosyal medyada vatandaşların “Bu kayıtları duymak hakkımız, Hükümet hemen göstermek zorundadır” tepkileri yer aldı.
Özellikle daha önce “Kabataş’ta kadına saldırı” masalıyla ilgili kayıtlar konusunda aynı sözlerin söylenmesi, sonra kayıtların bu iddiayı yalanlar şekilde çıkması vatandaşların tepkisine haklılık kazandırıyor. Başbakan kayıttan söz etmişse bunun yayınlanması beklenir.
Eğer bir hafta önce, dediği gibi Pensilvanya’dan böyle bir talimat gelmişse ve kaydı da varsa o zaman Hükümet neden karara kadar bekledi, bugün yapılanı daha önce de yapabilirdi.
İki soru!
Başbakanın “Paralel olarak hala güçlüyüz demek istiyorlar. Meydanı Pensilvanya’dan talimat alanlara bırakmayız” sözleri iki önemli soruyu akla getiriyor;
Son bir yıldır yüzlerce hakim ve savcı aynı nedenle “Paralelin adamı” denerek görevden alındı, yeri değiştirildi. Paralel suçlamalarının sonu ne zaman gelecek? Hükümetin hoşuna gitmeyen her kararda bu neden mi öne çıkacaktır?
İkincisi ise; yargı sürecinde “meydanı onlara bırakmayız” sözleriyle, değişen kararlar arasında ilişki kuran halk mahkemelere nasıl güvenecek? Yargı kararları “Paralel-Hükümet” tartışmalarıyla yürür ve değişirse bu güven oluşabilir mi?
Yargıya siyasi müdahale olduğu “meydanı bırakmayız” sözleriyle açıklanmıyor mu?
Türkiye’de hukuk devleti zor durumdadır ve son birkaç gün bunu daha açık şekilde ortaya koymuştur!