Hillary de böyle başkanlık ister!
.
Türkiye “bir hukuk devleti olarak kalacak mı kalamayacak mı” sorusunun cevabını bulmak zorundayız.
Bu ülkede ilkokul, ortaokul çocuklarına “öğretmenleri veya başka saldırganlar” tarafından cinsel saldırılar yapıldığı, kadınlara, gençlere hatta bebeklere, hayvanlara karşı şiddetin bu boyutta arttığı daha önce görülmemişti.
Silah verirseniz…
Dün “Gaziantep’te bir çiftlikte silahlı saldırıya uğrayan 3 genç kardeşin hayatını kaybettiği” gibi dehşet verici bir haber vardı.
Ondan bir gün önce Bursa’da bir saldırganın pompalı tüfekle bir kahvehane önünde rastgele ateş etmesi sonunda kahvede oturan 15 yaşındaki 2 gençten biri öldü, diğeri ağır yaralandı.
Saldırgan uyuşturucu ticareti ve adam yaralamadan sabıkalı. Silahı internetten 350 TL’ye almış, “denemek için ateş açtığını” söylemiş.
Böyle bir suçlunun “serbest bırakılması ve eline rahatça silah alabilmesi” neye mal oluyor, bunun görülmesi için en açık örnektir. Silah alımının kolaylaştırılmasından söz ediliyor, toplumu daha büyük tehlikelere sokacak bu tür kararlar sonuçları düşünülmeden alınamaz.
Suçluları, çocuk tacizcisi ve tecavüzcülerini serbest bırakan, onlara “hafifletici neden veya iyi hal” indirimi yapan hakimlerin de soruşturulması gerekir.
Başbakan ve ilgili bakanların bu konularda açıklama yapması şarttır.
Hukuki süreç!
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş “Şu anda devam eden bir hukuki süreç var. Bizim siyaset olarak bir söz söylememiz doğru değil” diyor.
Dünyanın bu olayları Numan Kurtulmuş gibi “Yargı bağımsızlığı var, onların kararı” gözüyle görmediği açıktır.
Bunun önemli bir nedeni de Türkiye’de yakın geçmişte yaşanan Balyoz-Ergenekon davaları döneminde de “Yargıya saygı gösterelim” denmesi ve sonradan o yargının “FETÖ’cü olduğu” ortaya çıkmasıdır.
Bu nedenle toplumun ve dış dünyanın şimdiki yargıya güveni büyük ölçüde sarsılmıştır. “Yeni bir darbe olabileceği” söylenen bir ülkede yargının güvenilir hale gelip gelmediği soru işaretidir.
FETÖ soruşturmasının, muhalif medyaya veya darbe girişimiyle ilişkisi olmayan vatandaşlara yönelmesi bu soruşturmayı da şüpheli hale getirir.
Anayasa taslağı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunulan yeni anayasa taslağı eğer başkanlık gelirse, başkana “ABD başkanlarını, başkan olmayı başarırsa Hillary Clinton’ı da gerçekten kıskandıracak” yetkiler veriyor.
Seçim 2019 yılında olsa da hemen verilecek yetkiler arasında:
Başkan; devletin ve yürütmenin başı olacak, bakanlar kuruluna sürekli başkanlık edecek, iç ve dış siyasete karar verecek, bakanları parlamento dışından o atayacak, meclisi feshedebilecek, YÖK, AYM, Danıştay, HSYK, Yargıtay Cumhuriyet başsavcısı ve rektörleri o atayacak gibi maddeler var.
Bunlar doğruysa “seçilecek başkanları kim ve nasıl denetleyecek” sorusu daha çok önem kazanmaktadır.
Başbakanı ve muhalefet partilerini devreden çıkaran bu sistem MHP desteğiyle referanduma gidecek mi, yoksa erken seçim mi olacak ya da (başkandan daha fazla yetkiler veren) OHAL mi devam edecek, cevabı merak edilen soru budur.