Şampiy10
Magazin
Gündem

HDP, terör ve çözüm süreci!

.

ABONE OL
Vatan Haber

Türkiye; Suriye ve Irak, savaş, terör, FETÖ, PKK/PYD derken mevcut risklerinin kat kat arttığı bir sürecin içinde bulunuyor.

İngiliz Independent gazetesinin deneyimli Ortadoğu muhabiri Patrick Cockburn 2 gün önce “Musul operasyonunun Türkiye ile Irak arasında bir savaş başlatabileceğini” yazdı. Suriye’de yakın gelecekte nelerle karşılaşacağımız belli değil.

Sınırımıza Esad tarafından yerleştirilen ve ABD tarafından korunan PYD-PKK güç birliği yaparak Güneydoğu’da PKK terörünü azdırdılar.

HDP’lilerin tutuklanması

Perşembe gecesi HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile birlikte toplam 12 HDP’li milletvekilinin gözaltına alınıp sonra da tutuklanmasının ardından dün sabah PKK Diyarbakır Bağlar ilçesinde katliam yaptı.

9 kişinin hayatını kaybettiği, 100’den fazla vatandaşın yaralandığı ve “1 ton bomba”nın kullanıldığı saldırı yine “IŞİD yöntemiyle”, bombalı aracı patlatarak yapıldı. Polis patlamanın ardından çıkan olaylarda “sağduyu çağrısı” yaptı ama uzun süredir toplumun gördüğü ve katlanmaya çalıştığı olaylar ne yazık ki bunu giderek zorlaştırıyor.

Örneğin bu saldırıda “tek gözünü kaybeden, diğer gözü de hasar gören bebek” uçakla Ankara’ya nakledilmiş. Bu haberleri duymaya bile dayanmak güçtür.

HDP’lilerin tutuklanmasının hemen büyük PKK saldırıları getireceğini ve çok sayıda can kaybı olacağını tahmin etmek güç değildi. Başbakan Binali Yıldırım saldırının ardından yaptığı konuşmada HDP’lilerin tutuklanması konusunda “Seçimle gelip terörle iç içe girenler bunun hesabını vermelidir. Siyaset suç işlemenin kalkanı olamaz… Türkiye bir hukuk devletidir, seçilmiş olmasına rağmen terörü cesaretlendiren, terörü teşvik edenler hakkındaki hukuki işlemdir” dedi. Haklıdır, ancak…

Birlikte süreç…

HDP’nin; ismini değiştirmeden önce BDP olarak da “PKK ile birlikte hareket ettiği, açık destek verdiği” belliydi.

HDP’nin 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri öncesinde de “PKK ile iç içe olduğu, terörü teşvik ettiği” biliniyordu.

Bu durumun seçimden önce açıklığa kavuşturulması gerekirdi.

Teröre açıkça destek veren kişilerin Meclis çatısı altına girmesi, seçilmiş milletvekilleri olarak “eylem ve söylemlerinin meşruiyet kazanması önceden engellenmeliydi. Bunlar yapılmadı.

Yapılmadığı gibi HDP’liler ve hatta Öcalan ile “çözüm süreci” yürütülen bir dönem yaşandı. Hatta Dolmabahçe’de resmen ortak açıklamalar yapıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra

“O süreçte valiler, verdiğimiz talimatlar gereği PKK’ya operasyon yapmadılar, baskı yapmadılar. Bu süreç terör örgütü tarafından istismar edildi, militan ve silah depoladılar” demişti.

HDP-PKK ilişkisini ve teröre desteği “milletvekili seçilmek” için mahzur saymıyorsanız, hatta yakın geçmişte “PKK’nın hoşgörüldüğü bir süreç” yaşanmışsa, sonradan “bu nedenle tutuklama yapıldığını” dünyaya anlatmak mümkün olmaz.

Bir nokta daha var: Siyaset suç işlemenin kalkanı olamaz sözü çok doğru.

Siyasetçilerin mevcut tüm yasalara ve Anayasa’ya uyması şarttır!

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Yazarımız, yıllık izne çıktığı için bir süre yazılarına ara vermiştir.
  2. CHP’de seçim ve yerel seçim!
  3. Yeni sistemde denetim nasıl?
  4. Yeni bir erken seçim mi?
  5. Mülteciler ve Merkel!
  6. Siyasette şiddet!
  7. Farklı bir demokrasi!
  8. Değişim hemen başlamalı!
  9. Türkiye’nin yeni dönemi!
  10. Heyecanla Beklenen Pazar!

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.