Gerçek bunlardan hangisi?
.
Seçimin üstünden 3 ay 1 hafta geçti geri dönüp baktık ki “bir arpa boyu yol” alamamışız. Hatta “geriye doğru” yol katettiğimizi ortaya koyan ciddi işaretler var.
Koalisyon yok, hükümet yok, sınırımız ve Güneydoğu tehlikede, terör devam ediyor üstelik ekonomi piyasaları bir günde altüst olmuş durumda... İyimser bir tablo çizebilmeyi herşeyden çok isteriz ama ne yazık ki pek mümkün değil.
Perşembe günü AKP ve CHP arasında koalisyon kararı çıkmayınca Türk lirası hızla değer kaybetti ve dolar zirve yaparak 2.829’a fırladı.
Aynı günün gecesinde Tunceli’nin Pülümür ilçesinde PKK bomba yüklü minibüsü patlattı; 1 uzman çavuş ile 2 vatandaş yaralandı. Bu durumda erken seçimin hangi partiye daha çok yarar sağlayacağının sözü mü olur?
Seçim ve aşı!
Oysa Başbakan Davutoğlu “erken seçimden en büyük yararı Ak Parti’nin göreceğinden” emin konuşuyor.
“Seçim aşı olmak gibidir. Aşı olduğunuzda bazen sızı hissedebilirsiniz ama aşı bünyeyi sıhhate kavuşturur” diyor. Birincisinden çok emin olmamak gerekir, ikincisi ise hiç olmayacak bir benzetmedir.
Erken seçime kadar geçecek birkaç aylık “belirsizlik” sürecinde ülkenin hissedeceği maddi-manevi sızıyı aşı sızısıyla karşılaştırmak tabloyu fazla hafife almak sayılır.
Tarih belli!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Perşembe günü 2 lider arasında yapılan ve koalisyon kararı çıkmayan toplantı için; “Bize koalisyon önerisi gelmedi. Keşke baştan söyleseydi. Biz 4 yıllık bir hükümet kurulması gerektiğini en başta dile getirdik. Sayın Davutoğlu bunu bilerek müzakerelere başladı. Sonunda bize ‘Kasım ayında seçim’ dedi, 3 aylık seçim hükümeti önerisiyle geldi” açıklaması yaptı.
AKP buna karşılık “3 aylık seçim hükümeti teklif edilmedi” cevabını verince CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, “Başbakan’ın ‘3 ay sorumluluk almayışınızı anlıyorum’ dediğini, bunun “Başbakan’ın cümlesi” olduğunu” tutanaktan bildirdi.
Tutanağa inanmak gerekmez mi?
Yoksa anlamak için, devamlı masada tutulan “erken seçim” telkinlerine veya “seçim-aşı benzetmesine” bakmak mı doğrudur?
Ak Parti’ye yakın çevreler “erken seçimin tarihinin büyük ihtimalle 22 Kasım olacağını” fısıldıyor, acaba gerçek bu mu?
Bahçeli’nin cevabı
AKP Genel Başkanı Davutoğlu “CHP ile koalisyon olmayacağını” açıkladıktan sonra MHP Genel Başkanı Bahçeli’den randevu talep etmiş. Bahçeli “daha önceki şartlarının değişmeyeceğini” tekrarlıyor ve “görüşmeden önce Sayın Davutoğlu’ndan bağımsız tavır beklemek ve Saray’ın yönlendirmesine sırtını döndüğünü görmek hakkımızdır” diyor.
Sayın Bahçeli bunları nasıl anlayacağını da biliyor olmalı... Öte yanda; “azınlık hükümeti veya seçim hükümeti formüllerine kapalı” olduklarını vurgulamış.
AKP ve CHP’nin “koalisyon kuramadıkları için millet nezdinde hayal kırıklığı yarattığını” söylemiş.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamasını görmemiş olabilir ama bu sözler “MHP’nin baştan koalisyon konusunda hayal kırıklığı yarattığı”nı da çağrıştırmayacak mı? Geriye tek soru kalıyor; MHP “erken seçim” için AKP’ye destek verecek mi, vermeyecek mi?
Görünüşe bakılırsa bu sorunun
cevabı da yine “dolaylı destek” olacak. Bekleyelim ve görelim.