Fedai timleri ve dokunulmazlık!
.
PKK yaptığı terör katliamlarına “savaş” havası vermek için terörünü Güneydoğu’nun tüm illerine yayma stratejisi uyguluyor.
Hatta IŞİD’le birlikte “ülkenin tamamında yaygın terör olduğu” izlenimi vermek üzere fedai timlerini Türkiye’ye salıyor.
Mardin, Şırnak, Diyarbakır, Nusaybin, Hakkari, Gaziantep, Kilis, Ankara, İstanbul, Bursa, planlarına nereyi uygun görürlerse canlı bombaları orada patlatıyor, saldırılarını orada yoğunlaştırıyorlar.
IŞİD’in fedai timlerinin Türkiye’de olduğunu duymuştuk, şimdi PKK’nın İran kolu olan PJAK’ın 21 kişilik fedai timinin “yasadışı yollardan” Türkiye’ye girdiği bildirildi.
“Yasa içi” var mı?
Önce Kandil’e geçip oradan Türkiye’ye sızıveriyorlar. Güneydoğu’dan gelenler Türkiye-Irak sınırından geçişin çok kolay olduğunu anlatıyor.
Anlaşılmayan noktalardan biri bu haberlerde “yasa dışı yollardan” denmesi. Teröristlerin geçişi için hala “yasa içi” yol var mı? Mülteci mi bunlar?
PKK fedai timiyle ilgili olarak bütün iller, 81 ilin tamamının Emniyet’i “muhtemel eylemler” konusunda uyarılmış.
1 Mayıs için tüm illerde aşırı önlemler alınmasına rağmen o gün Gaziantep’te Emniyet Müdürlüğü’ne canlı bomba saldırısı yapıldı. Emniyet uyarılarından önce sınırların en sıkı şekilde güvenliği sağlanmalıydı.
IŞİD’in fedai timi Türkiye’de haberleri verilmişti, “TAK” Ankara ve Bursa eylemlerini üstlenmişti, şimdi bir de PJAK’ımız var.
Özeleştiri zamanı
Avrupa ülkeleri, ABD eyaletleri “mültecilerin arasına teröristler karışıyor, mülteci almak istememizin bir nedeni de bu” derken Türkiye, sınırların yanında sığınmacıların geçişlerini de uzun süre kontrolsüz bıraktı.
PKK saldırılarında, PKK-IŞİD bombalı eylemlerinde yüzlerce insanımızı kaybettik.
Buna rağmen Antalya’da, Ankara’da, sınırlarda “IŞİD üyesi olmak suçundan” gözaltına alınan çok sayıda militanın serbest bırakıldığı haberleri medyada sık sık yayınlandı.
Özeleştiri yapmamız gerekiyor, çünkü bu durumda her eylemlerinden sonra “Acaba PKK mı, IŞİD’ mi” araştırmaları yapmanın hiçbir anlamı yoktur.
Onların acımasız saldırılarıyla kaybettiğimiz insanlarımızı da geri getirmez, bundan sonra yapacakları eylemleri de önlemez.
Bağ ve fark…
Dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili Anayasa Komisyonu toplantısında HDP milletvekilleri salonu terk etmiş.
Bunu yaparken “dağdaki teröristlerin marşını” söylemiş ve sloganlar atmışlar. Dokunulmazlık “Fezlekesi olan bütün milletvekilleri” için kaldırılacak.
Onlardan birinin cezaevine girme ihtimali de az değil, hatta “her nasılsa hala iş başında olan” bazı cemaat savcılarının şimdiden CHP liderini tutuklamak için harekete geçtiği haberleri çıktı.
Ayrıca Selahattin Demirtaş Ocak ayında “Biz hazırız, tüm dokunulmazlıklar kalksın” demişti.
Bu durumda salonu neden terk ettiklerinin açıklaması yok.
Her gün “yollara, evlere döşedikleri bombalarla, canlı bombalarla insanları katleden” terör örgütünün marşını söylemeleri ise…
Demirtaş’ın seçim öncesi söylediği “PKK ile bağımız yok” sözünü “PKK ile farkımız yok”a çevirmekten başka bir şey değil!