Dokuz ayın çarşambası
.
Bölgemizdeki uluslararası ilişkilerin dışa vuran manzarası bir karmaşadır.
Dokuz ayın çarşambası bir araya gelmiş sanki..
Türkiye, Irak, Suriye zeminlerinde yürüyen diplomasi, bu halk deyişini hatırlatıyor.
Amerika zaman zaman askeri yetkililer desteğinde Başkan Yardımcısı Joe Biden'le, Türkiye ise hem Cumhurbaşkanı ve hem Başbakan'la bu karmaşaya katılıyorlar.
BBC'nin kaynaklarına göre görüşmeler IŞİD'in ve Suriye'deki Esad yönetiminin geleceğine odaklanmış durumda.
ABD Başkan Yardımcısı Biden ile Başbakan Davutoğlu arasında yapılan görüşmeleri Türk hükümeti kamuoyuna duyuracak önemde mi görmedi, bunu bilmiyoruz ama Beyaz Saray bilgi paylaşmaktaki cömertliğini bir açıklama ile gösterdi.
Açıklamada "iki ikinci adam"ın Irak ve Suriye'de IŞİD'e karşı mücadele, Kıbrıs'ta çözüm müzakereleri ve enerji güvenliğiyle ilgili konuları görüşmek için bir araya geldikleri belirtildi.
Görüşmelerden sızan bilgiler, Esad'ın yönetimden uzaklaştırılması şartını Ankara'nın yumuşatacağına dair bir işaret görünmediğini ortaya koyuyor.
G-20 zirvesinde Esad'ı safdışı etmek için aktif adımlar atıp atmayacağına dair Başkan Obama'dan gelen "hayır" cevabı çözümün epey bir uzakta durduğunu göstermişti. Yeni gelişmeler yakınlaşma işareti vermiyor.
ABD Türkiye'nin koalisyondaki rolünü etkinleştirmek istiyor.
Türkiye'nin istekleri de bölgedeki hareketin gerektirdiği güvenli alan tedbiri, enerji kaynaklarına ait sorunlar ve mültecilerle ilgili sürekli tırmanan insani sorunlar...
Yangının yakın vadede söndürüleceğine dair ihtimaller çok güçlü değildir. Ama daha beter bir durum?..
Öyle bir tehlike de çok yakın görünmüyor.
Kriz kontrol altındadır.
Üçüncü Göz CHP
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş Çözüm Süreci bağlamında oluşturulması öngörülen "Üçüncü Göz" için yerinde bir öneri sundu.
İlgili olanlar hatırlar; Çözüm Süreci'nin tarafları tatmin edecek şeffaflık ve dürüstlük içinde yürütülmesini güvence altına almak çok önemli.
Sürecin ve yapılan işlerin güven vermesi buna bağlı.
HDP'li Demirtaş Üçüncü Göz adı verilen İzleme Kurulu'nun tümden âkil insanlar arasından seçilmesini doğru bulmuyor.
Önceki gün "Kurulda CHP olsa iyi olur" dedi.
Gerçekten de demokratik denetim, güven duygusu ve şeffaflık önemseniyorsa bu tedbir işe yarayacaktır.
Böyle kurullarda ana muhalefet partisi temsil edilmelidir.
Tabii amaç milli meseleleri çözerken devletin devamlılığını savunmaksa...