Defolu kişiler ve devlet!
.
FETÖ tutuklamaları orduda, yargıda ve diğer kurumlarda hala devam ediyor.
Bununla birlikte “FETÖ militanlarının bu kurumlara yıllar boyunca yerleşmesine göz yumanların, FETÖ ile yakınlığı fotoğraflarla sabit olanların” yapılan soruşturmalarda yer almaması…
Örneğin Adil Öksüz gibi “FETÖ’nün Hava Kuvvetleri İmamı” denilen bir ismin tutuklandıktan sonra serbest kalması…
15 Temmuz günü “darbe girişimi olacağını net şekilde açıklayan” ihbara rağmen o gün ve gecede anlaşılmayan noktalar… Bu konunun daha uzun süre kapanamayacağını gösteriyor.
Büyük tepki
Ülke zaten bir yıldır darbe konusuyla çalkalanırken, bunun üstüne “Rejim değişikliği mi, sistem değişikliği mi” tartışmaları yaratan Anayasa değişikliği gelmişken AKP eski MKYK üyesi Ayhan Oğan’ın TV’deki konuşması toplumda büyük tepki yaratmıştı.
Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu nedense bu konuda açıklama yapmadı, tek sözü “AKP Genel Başkanı ne düşünüyor, onu öğrenmek lazım” oldu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün Rize’deki konuşmasında bu konuda şunları söyledi: “Bu dörtlü Ak Parti’nin manifestosudur. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devletimiz yoktur.”
Halkın endişesi
Cumhurbaşkanı’nın kast ettiği; 1923 yılında Atatürk tarafından kurulan Türkiye Cumhuriyeti devleti olduğuna göre bu tartışma kapanmıştır. Ancak…
Her devletin vatandaşları kurucularına ve tarihine saygı gösterir.
Türkiye’de ise özellikle son bir yıl içinde bu saygıyı göstermeyen, Atatürk heykellerine “put” yakıştırması yapan, bu yakıştırmalardan cesaret alarak sözlü ve eylemli olarak saldıranlar arttı.
Bunların yanında kadınlara saldırılar da neredeyse sokağa yalnız çıkmasını bile engelleyecek boyutlarda arttı.
Diğer gelişmelerle birlikte halkta “Tarihimiz ve Cumhuriyet değerleri her alanda yıpratılıyor, bir dönüşüm yaşanıyor” endişesi de giderek yükseldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı konuşmada; yanlış içinde olan belediye başkanları veya bakanlar için “Bencillik batağındaki defolu kişilerle mücadele yürütülmez” dedi.
Devleti bağlar mı?
Karadeniz Bölgesinin turizm açısından önemine değindikten sonra “Yapılaşma konusunda sıkıntı yaşandığından, dikkatsizce yapılmış binaları selin alıp götürdüğünden” söz etti.
Ayder Yaylasının şu andaki hali için “Bizim temsilimiz olamaz… Biz Ayder’i kirlettik, rezil ettik” dedikten sonra belediye başkanlarını işaret ederek “Yahu devlet niye suçlu olsun, suçlu sensin” vurgusunu yaptı. Oysa bu defolu ve ciddi yanlışları yapan kişiler devleti temsil etmektedirler, eylem ve söylemleri önce iktidar partisini, sonra devleti bağlar.
Sonuç olarak, yalnızca görevden ayrılmaları değil, partiden istifa etmeleri ve ülkeye verdikleri kalıcı zarar nedeniyle haklarında soruşturma yapılması gerekir.
Sorumsuz sözleriyle toplumu ayağa kaldıran Ayhan Oğan’ın da partiden istifa etmesi benzer bir yanlışın tekrarlanmaması açısından beklentidir.