Bu kabus bitmelidir!
.
Terör örgütünün Türkiye’de de bir Suriye veya Irak havası yaratma çabaları sürüyor.
Cizre’de Pazar günü tekrar ilan edilen “sokağa çıkma yasağı” dün sabah saatlerinde kaldırıldı, Diyarbakır merkez Sur ve Silvan ilçelerinde de yasak dün kalktı ama halkın panik havasının sürdüğü gelen haberlerden belli…
Bu arada dün Van’ın Başkale ve Çatak ilçelerinde bazı bölgeler “özel güvenlik bölgesi” ilan edildi, bu bölgelere de giriş-çıkış yasak olacak.
Pazar günü Şırnak’ta polis noktasına yapılan saldırıda 2 şehit, 5 yaralı vardı. Aynı gün Diyarbakır Silvan’da yapılan saldırıda 1 polis daha şehit oldu. Sarıkamış kayak merkezine de saldırı yapıldı, yakıldı, yıkıldı.
Kurtarılmış bölgeler!
Dün PKK’nın bu kez Yüksekova’yı Cizre’ye çevirmeye çalıştığı, “kurtarılmış bölge” çalışması sürdürdüğü, hendekler kazıldığı ve 40’a yakın “tuzak bomba”nın yerleştirildiği, Ağrı Doğubayazıt’ta nöbet klübelerine roketatarlı saldırı yapıldığı bildirildi.
Sözüm ona Kürt halkını korumak için şehir yapılanması dedikleri YDGH ve PKK birlikte çalışıyorlarmış.
Şanlıurfa Viranşehir’de “bir parka patlayıcı yerleştirirken” suçüstü yakalananları da bu tabloya ekleyebiliriz.
Yani PKK öldürmek için “sivil-asker-polis” ayırımı yapmıyor, silahlı gruplar halinde şehirlere iniyor ve bir yandan da dünyaya “Türk-Kürt savaşı çıkmış” havası yayıyorlar.
İçişleri Bakanı Selami Altınok ise “Cizre’de 800 kilo patlayıcının imha edildiğini” açıkladı ama hala “bu kadar çok miktarda, yüzlerce ton patlayıcı madde Türkiye’de nasıl rahatça gizleniyor, bombaya çevrilip istenen bölgelere ve fark edilmeden nasıl yerleştiriliyor” sorusunun cevabı verilmiş değildir.
Olağanüstü durum…
Her ne kadar Başbakan “Türkiye’de olağanüstü bir durum olduğunu söyleyenlerin kriz çıkarmaya çalıştığını” belirtse de durumun olağanüstü olduğu maalesef yadsınamaz.
Hafta sonunda yazdığım gibi; PKK strateji değiştirerek artık açıkça terörü toplumun “Türk ve Kürt kesimlerini bir çatışmaya sokmak, dünyaya karşı bir iç savaş havası yaymak” amacıyla kullanmaktadır.
Nitekim Batı medyası çoktan “Türkiye’de iç savaş tehlikesi”nden söz etmeye başlamıştır.
PKK ve HDP mesajları!
Pazar günü PKK liderlerinden Muzaffer Ayata Avrupa’da yayımlanan bir yazısında Türkiye’nin batısında yaşayan Kürtlere “Yaşamını tehlikede görenler Kürdistan’a dönmeli. Kürdistan’da bedeli ağır da olsa bu katil ve faşist güruhlar karşısında halk kendini koruyacaktır. Bu işleri organize eden devlet ve hükümettir” dedi.
Demirtaş benzer şekilde “AKP çıldırmış olabilir” dediği, PKK için “Kürt gençleri” ifadesi kullandığı, “silah ve savaşın kendilerine değil karşı tarafa ait olduğunu” söylediği bir konuşma yaptı.
Katliamlarla sürdürülen terör konusunda ortaklaşa olarak dünyanın nasıl yanıltılmaya çalışıldığı, PKK cinayetlerinin nasıl örtbas edildiği bundan açık görülemez. Hükümet bu imajın yayılmasını ve Güneydoğu’daki kontrolsüz havayı en kısa zamanda durdurmalıdır.
Bayram tatilini 9 güne uzatarak bu nasıl yapılabilir bilmiyoruz, turizmi kurtaralım derken daha büyük tehlikelerle karşılaşılmasın!