Bir yanlışlık var!
.
Terör olayları hız kesmezken, PKK okullara bile saldırırken birçok yerde önemli toplantılar, ziyaretler yapılıyor ama dikkatle baktığınızda ortada garip çelişkiler ve yanlışlar var gibi görünüyor.
Başbakan Davutoğlu Londra ve Davos’ta “AB’nin mülteci sorunu”nu çözmek için kilit ülke olarak Türkiye’yi görmesi, “eş zamanlı IŞİD ve PKK saldırıları” yaşanması ve Ortadoğu’da sınırımızda olan gelişmeler nedeniyle Başbakan basının büyük ilgisiyle karşılaştı.
Bu ilgiden memnun görünüyor ama önemli olan seyahatlerinin “Türkiye’nin terör ve mülteci sorunu”na acil çözümler getirebilmesidir.
ABD ve AB’nin pkk desteği
Bu çözümler ise sadece oturumlarda “Batı DAEŞ’e karşı yaptığı dayanışmayı PKK terörüne göstermiyor” demekle veya “Biz DAEŞ’in de tüm terör örgütlerinin de karşısındayız. DAEŞ’i tolere ettiğimiz şeklindeki yaklaşımlar bize hakarettir” gibi ifadelerle bulunamaz.
“Türkiye ve ABD arasında terörle mücadele ve Suriye ile Irak’taki krize çözüm bulma konusunda çok yakın işbirliği var” diyoruz ve bakıyoruz ABD Suriye’de, sınırımız boyunca PYD’nin toprak kazanması için hava desteği veriyor.
Bakıyoruz ABD’nin PYD’ye yaptığı yardımlardan PKK yararlanmış ve Silopi’deki aramalarda “ABD yapımı insansız hava aracı” ortaya çıkmış.
“AB ile teröre karşı birlikteyiz, koalisyondayız” derken bakıyoruz Almanya’nın “IŞİD’e karşı” diyerek peşmerge güçlerine verdiği onbinlerce kalaşnikof, füze, bomba Kuzey Irak’ta pazarlarda satılıyor”.
Peşmergenin, Barzani’nin “PYD ve PKK”yı elindeki silahlardan yararlandırmayacağı düşünülemez. Zaten AB de aynen Rusya ve ABD gibi PYD-PKK’nın yanında yer alıyor.
Bunlar AB yetkilileriyle genel çerçeveler çizerek değil açık ve net konuşulmalıdır.
Asıl konu Rojava
Güvenlik Uzmanı Mete Yarar PKK terörünün aslında “sınır ötesi” ile nasıl ilgili olduğunu ve IŞİD muammasını şöyle açıkladı;
“Ortadoğu’nun yeni dizaynı için DAEŞ sadece bir maymuncuktur. DAEŞ’in içinde farklı gruplar var. Biri PKK’ya saldırırken diğeri PKK’nın önünü açıyor.
PYD ise IŞİD’le savaşıyorum pozisyonuyla kendisine güç ve itibar devşirmiştir. Suriye rejimi de PKK’nın arkasındadır.
Amaçları önce Rojava (Suriye Kürdistanı), sonra Türkiye… Bu yolda şehirlerin yanması, partinin baraj altında kalması ya da Kürtlerin ölmesi onlar için hiç önemli değil”.
Bunları düşününce Rusya’nın Kamışlı’ya kadar asker göndermesi, Türkiye’yi tehdit ettiğini ima eden girişimleri daha da önem kazanıyor.
Merkel ve Biden
Başbakan Davutoğlu Davos’ta Merkel’le görüştükten sonra Türkiye’ye dönerek, Ankara’da partili milletvekilleriyle görüşmeler yapan ABD Başkan Yardımcısı Biden’le görüşecek.
Onlarla Suriye’de sınırımızdaki tabloyu, PYD lehine değişen gelişmeyi, PYD’ye dolayısıyla PKK’ya verdikleri açık desteği konuşmalıdır. Bu arada… Merkel’le “AB’ye giriş sürecimizin hızlanması”nın da konuşulacağı söyleniyor. Bir yandan da AB “Mülteci sorunu sürerse AB projesi çöker” açıklaması yapıyor.
AB gibi güçlü bir birlik “1-2 milyon mülteciyle” çökerse Türkiye 2.5 milyonu geçen mülteciyle ne olur bunu da sormalıyız!