Bilinmeyen siyasi sular!
.
Türkiye’de bir “savaş” havası yaratılmak istendiği, “terör”ü eşit güçler arasında savaş gibi gösterme çabası olduğu ortadadır.
Seçimden sonra kasıtlı ve planlı olarak başlatılan PKK terörü dünyaya “devlet ve Kürtler arasındaki çatışmalar” olarak yansıtılıyor. Ve uzunca bir süredir Batı ülkeleri vatandaşlarına “Türkiye’ye gitmeyin” uyarısı yapmaktalar.
Terör saldırıları sadece ülkenin huzurunu, güvenliğini değil, turizmini-ekonomisini de büyük çapta etkiledi.
Çatışma ve seçim
Uzmanlar Türkiye’nin risk priminin de son 8 ayın zirvesine çıktığı ve bu durumun yakında yatırım konusundaki kredi notumuzu düşürebileceği uyarıları yapıyorlar.
Bir çok uzman bu gelişmelerin nedenini “Hükümeti kurulamayan ve siyasi belirsizlikler içinde tekrar seçime gidecek bir ülkenin yabancı yatırımcıları doğal olarak korkutması” olarak açıklıyor.
Economist dergisi “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın erken seçim çağrısıyla Türkiye’nin bilinmeyen siyasi sulara girdiğini, yükselen tansiyonla seçimde AKP’nin kendisinden kopan oyları geri döndüreceğini umduğunu” yazdı.
İndepent gazetesi ve birçokları “Türkiye’nin Güneydoğu’sundaki şiddet olayları ve TL’deki değer kaybı arasında seçim kampanyalarının zorluğundan” söz ediyor.
PKK ve Kürtler
Bu haberlerde çoğu kez “PKK terörü” yerine “Kürtlerle çatışmalar devam ederken” denmesi dikkat çekicidir. Bu yanlış ve “Türk-Kürt çatışması” şeklinde çıkan haberler Türkiye’nin olup bitenleri, PKK’nın “vur-kaç” taktiğiyle yaptığı saldırıları dünyaya doğru anlatamadığını gösteriyor. Dün Diyarbakır Silvan’da PKK’nın açtığı hendekleri kapatmaya giden güvenlik güçleri yine PKK saldırısıyla karşılaştı, çatışmaların büyümesiyle ilçeye giriş çıkışlar kapatıldı.
Şırnak’ta karakol saldırısında şehit düşen 32 yaşındaki Yüzbaşı Ali Alkan’ın binlerce vatandaşın katılımıyla yapılan cenaze töreninde Yarbay ağabeyi Mehmet Alkan’ın büyük acısıyla tabuta kapanarak söylediği “Vatanına sevdiklerine doyamadı, bunun katili kim, sebebi kim” soruları yalnızca onun değil diğer şehitlerin aileleri tarafından da soruluyor.
HDP kenara çekilemez!
Demirtaş’ın “PKK amasız olarak eylemleri durdurmalı, silahın demokrasi mücadelesinde yeri yoktur” sözleri, HDP ile Kandil ve Öcalan bağlantısı bilinmese, Demirtaş seçimin ertesinde “Öcalan silah bırakma çağrısı yapmak için hazır, bekliyor” demiş olmasa kabul görebilirdi belki.
Selahattin Demirtaş ve HDP, PKK terörünün neden aniden başlatıldığını ve neden durmadığını bilmiyor olamazlar. Durması için ellerinden hiçbir şey gelmiyor olamaz.
Bu tablo içinde; Metropoll Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Özer Sencar’ın “Son anketlere göre oyunu arttıran tek parti HDP oldu” açıklamasını nasıl yorumlamak gerektiğini anlayan var mı?
Saldırı ve şehitler, PKK’nın siyasi uzantısı denilen ve bunu yalanlamayan bir partinin veya bir başkasının oyunu nasıl arttırabilir?
Bu şartlar altında ve 2 muhalefet partisi “katılmayacağını” açıklamışken hala seçim hükümetinde ısrar etmek tüm riskleri arttıracaktır, bunu bilmek zorundayız!