Batı’nın samimiyet sınavı!
.
Türkiye, Beşiktaş saldırısında hayatını kaybeden gençlerin, babalarını kaybeden çocukların ve eşlerin, evlatlarını kaybeden ana babaların acısını yaşamaya devam ediyor.
Terör örgütü PKK özellikle son bir yıl içinde Güneydoğu dışındaki büyük illerde de “IŞİD yöntemi canlı bomba saldırılarıyla” ve adeta “IŞİD’le dönüşümlü olarak” kanlı saldırılar yaptı. Yüzlerce asker-polis ve sivil bu saldırılarda hayatını kaybetti.
Herhangi bir Avrupa ülkesindeki terör saldırısına anında tepki veren AB yetkilileri, Beşiktaş saldırısından uzun süre sonra sosyal medya üzerinden mesajlar yayınladılar.
AP’nin Çek üyesi Zdechovski ise AB’nin resmen yapması gereken açıklamayı tek başına dile getirdi:
“Teröristlere artık tolerans göstermeyelim. PKK ve DAEŞ’İ durdurun ve AP’de yasaklayın!”
Nasıl bitecek?
Hükümet üyelerinin sıkça tekrarladığı gibi Türkiye’de “bir değil, birçok terör örgütü” hücreler kurmuş, faaliyet gösteriyor.
Bu sonuçta, yapılan bazı siyasi ve yargısal yanlışların rolü olduğunu unutmamak lazım.
“Çözüm Süreci” içinde PKK uzun bir zaman yüzlerce ton patlayıcı ve sayısız militan topladı, terörist orduları kurdu. Süreç zarar görmesin diye valiler bu faaliyetlere ve hatta saldırılara sessiz kaldılar.
Suriye’den kaçanlar için “Açık kapı politikası” uyguladığımız aylar içinde mültecilerin yanında çok sayıda PKK ve IŞİD militanı, hatta isteyen her örgüt sınırlarımızdan rahatça geçti.
Yakalanan IŞİD militanları mahkemelerde serbest bırakıldı. Güneydoğu’da askeri operasyonlarla sıkışan PKK’nın “PYD’den destek istediği” de biliniyor. Bugün hala PYD/PKK Suriye’de, Irak’ta, Türkiye’de dayanışma içindeyken, birlikte savaşırken PKK’nın bitmesi kolay olacak mıdır?
ABD silah veriyor!
Beşiktaş saldırısı olduktan sonra TSK Kuzey Irak’taki PKK mevzilerini bombaladı.
Oysa Kuzey Irak’ta, IKBY içinde, başkent Erbil’in köyleri dahil yüzlerce köy PKK’nın elinde. Orada 25 yıldır kampları var.
Barzani defalarca Türkiye’ye geldi, PKK’ya karşı bizimle iş birliği içinde göründü, isteseydi bugüne kadar kendi bölgesinden, Kandil’den, Zap’tan ve diğer mevzilerinden PKK’yı süremez miydi?
Türkiye’nin Kuzey Irak’ı (oradan emir alan ve sızan) PKK’dan temizlemesi, Suriye sınırımızın ötesinde “Esad ve ABD’nin yardımıyla” aldıkları bölgelerden çıkmaları kadar önemlidir, bu temizlik şimdiye kadar çoktan yapılmalıydı.
Ortaya mantar gibi çıkıveren IŞİD’i bahane ederek PYD/PKK’yı “müttefik” ilan eden ABD de, AB ülkeleri de Suriye’de PYD’ye, Irak’ta Barzani’ye verdikleri destekten vazgeçmelidir.
Deneyimli bir diplomatımız “Avrupa ve ABD’nin Beşiktaş saldırısından sonra bile PYD/PKK’ya silah yardımını keseceğini açıklamadı, Türkiye sınırından çekilmelerini istemedi” diyor. ABD’nin yeni yönetimi de “PYD’ye desteğin süreceğini” söyler ve onları cesaretlendirirken Türkiye’de terörün bitmesi çok zordur. Beşiktaş’ta 44 vatandaşımızı kaybettiğimiz saldırının son olması ancak Batı’nın samimiyetini göstermesiyle mümkün olabilir.