Başkanlık Sistemi anlaşılamıyor!
.
TSK’nın Suriye ve Irak’ta tehlikeli operasyonların içinde olması da ülkede endişe yaratan konuların başında geliyor.
İki kayıp askerimiz uzun süredir bulunamadı, bunun yanında El Bab bölgesindeki hava saldırısında 4 askerimiz şehit oldu, 10 askerimiz yaralandı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın El Bab konusunda; Askerlerimize “rejim güçlerinin” hava saldırısı yaptığını söyleyerek “DEAŞ’ın tehditlerine rağmen Türkiye’nin ÖSO ile birlikte mücadeleye devam edeceğini” açıkladı.
Rejim güçleri dediğimizde Esad güçlerinin yanında savaşan Rusya’dan da söz ediyoruz. “PYD Menbiç’ten çekilmedi” dediğimizde, onları destekleyen “ABD ve Koalisyon güçlerini” de kastediyoruz.
Irak’ta Barzani “Peşmergenin alınan bölgelerden çıkmayacağını, Kerkük ve Musul’un da buna dahil olduğunu” söylüyor ve Şii Irak ordusu ve İran destekli Şii Milisler de işin içinde..
Kısacası, artık yalnız başımıza büyük savaşlara girmeden Irak ve Suriye’de kurulmaya çalışılan Kürt devletlerini önlemek çok zor görünüyor.
Neyi anladık?
Kısa süre önce TV’de “başkanlık sistemiyle ilgili” bir tartışma programında “yapılan bir ankette halkın büyük bir çoğunluğunun bu sistemle nelerin değişeceğini anlamadığının” ortaya çıktığı konuşuldu.
Yüzde 30.6 “bilgi sahibi değilim”, yüzde 30.2 “çok az bilgi sahibiyim”, yüzde 34 “bilgi sahibiyim” cevabını vermiş. Demek ki yüzde 60’ın üstünde vatandaş (referandum olacaksa) henüz neyi oylayacağını bilmiyor.
Televizyon programlarında iki kişi sistemle ilgili “doğru açıklamalar” yapıyorsa bakıyorsunuz en az 3 kişi yanlışları “doğru gibi” dayatıyor ve savunuyor.
Asıl konuşması gereken anayasa hukukçularını, baro başkanlarını, siyaset bilimci profesörleri duymuyoruz.
Sistemin isminde kararsızlık sürüyor ama Numan Kurtulmuş’un vurgusuyla “başkanlık sistemi”; bir rejim değişikliğine neden olacak, parlamento ve hükümet yerine “cumhurbaşkanı” neredeyse tüm yetkileri elinde toplayacak, halkın bu sistemi anlaması şarttır.
ABD’nin başkanlık sistemini beğeniyorsak, o sistemdeki siyasi yarışların “en küçük detaylara kadar açıklanarak” ve her iki tez için eşit şartlarda yapılmasını da örnek almak gerekir.
Bir dürüst siyasetçi!
Türk siyasetinde uzun yıllar önemli görevler, çeşitli bakanlıklar üstlenmiş olan TBMM Eski Başkanı ve bizim de sevgili büyüğümüz, aile dostumuz İsmet Sezgin Çarşamba günü, onunla ilgili bir yazımın çıktığı gün hayatını kaybetti.
Örnek ve dürüst siyasetçi kimliği, ülkesini seven ve hayatı boyunca demokrasi, hukuk, insan hakları gibi değerleri savunan devlet adamlığı yönüyle hep takdir edilen, sevilen bir isimdi “İsmet Abi”.
Unutulmayacaktır!
Ona Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.