Anayasadaki engel!
.
Bugünün en önemli gündemi seçim olduğu kadar yapılacak yeni anayasadır.
Türkiye’ye yeni bir anayasanın gerekli olduğu bellidir ama önemli olan bu anayasanın mevcut sistemi ne yönde değiştireceğidir. Bu konu Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın yaptığı açıklamada özenle vurgulandı.
Olmaması gereken değişiklikleri önleme açısından son derece gerekli bir açıklamadır bu.
Hukuk devleti mi?
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan ve Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit’in “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın istediği isimler olduğu” seçilmeleri sürecinde belirtilmişti.
Zühtü Arslan 17 Nisan 2012’de dönemin Cumhurbaşkanı Gül’ün Anayasa Mahkemesi üyeliğine atadığı bir isimdir.
AYM’nin önceki Başkanı Haşim Kılıç’ın “hukuk devletinin korunması”yla ilgili bazı konuşmalarının iktidar partisi tarafından beğenilmediği biliniyor. Buna karşın şimdiki Başkan Zühtü Arslan da benzer vurgulara açıklamasında yer vermiş.
Uzaktan kumanda
Arslan Anayasa Mahkemesi’nin 53. Yıldönümü dolayısıyla yaptığı konuşmada “Yeni anayasanın önündeki en büyük engellerden birinin telifi çok zor görüş ve önerilerin herşeye ve herkese rağmen anayasallaşmasının istenmesi” olduğunu söyledi.
Hukuk devletinde uzaktan kumandalı yargı ve yargıçların düşünülemeyeceğine, yine hukuk devletinde “güçler ayrılığına dayalı iyi ve etkin bir sistem” kurmanın önemine dikkat çekti.
Bu konuşmadaki “her şeye ve herkese rağmen” uyarısının üzerinde durmak gerekiyor.
Kendisinden önceki Başkan Haşim Kılıç’a teşekkür borçlu olduklarını söylemesi de aynı derecede dikkat çekicidir.
AYM’nin işi ne?
Millet egemenliğinin “yetkili organlar eliyle kullanılması” prensibi işte bu açıdan önem taşımaktadır.
Bu prensibe göre; halkın seçtiği tüm partilerin temsilcilerinden oluşan ve “görüşlerinin dikkate alındığı” bir yasama organı, yani Meclis de yetkili tek organ değildir.
Yürütme yani Hükümet de öyle..
Her ikisinin icraatlarının ve çıkacak yasaların denetlenmesi demokrasilerde şarttır ve AYM bunun için kurulmuştur.
Ayak bağı olmaz
Bu nedenle yasamayı olduğu gibi yargıyı da ayak bağı olarak gören bir anlayışla yeni ve meşru bir anayasa yapmak mümkün olmayacaktır.
Yasama ve yargının geçersiz kılındığı, yürütme yerine de “tek kişi”nin icraat yapacağı, tam denetimsiz bir sistemi tüm deneyimli hukukçular gibi AYM’nin de onaylaması düşünülemez.
Şu anda görülen uyarılar da bu gerçeği ortaya koyuyor.
Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın konuşmasını dikkate almak ülke geleceği açısından büyük önem taşıyor!