Şampiy10
Magazin
Gündem

AB için referandum!

.

ABONE OL
Vatan Haber

“Bana ister katılın, ister katılmayın, AB’den kopmuş bir Türkiye için dünyanın algısı 3. dünya ülkesidir… Eğer AB ile müzakerelerde ilerleme sağlarsak İslam dünyası nezdinde daha cazip, güçlü ülke oluruz.

Bugün Avrupa’dan kopmak demek FETÖ’nün başarılı olması demektir”

Bu sözler eski Maliye Bakanı, eski Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı ve şimdi Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’e ait... Birkaç gün önce söyledi.

Diyor ki “Japonya’ya gittim. En çok sorulan soru; Türkiye Avrupa’dan kopacak mı? Koparsa biz uğramayız! Kendi menfaatlerimiz gereği AB ile ilişkileri götürmemiz lazım”.

Yıllar süren emek…

Türkiye 1987’de AB’ye “tam üyelik” başvurusu yaptı. 1999’da Helsinki Zirvesi’nde AB Konseyi tarafından “Türkiye’nin adaylığı resmen onaylandı”. 17 Aralık 2004’te AB Konseyi; Türkiye ile katılım müzakerelerinin başlamasına karar verdi. Bu uzun süreler aday ülkelere “üyeliğin gereklerini yerine getirme, reformlar yapma” fırsatı, AB üyesi ülkelere de “aday ülkelerle ilgili süreci kavrama” için zaman tanımak üzere veriliyor.

Medeniyete uyum…

İngiltere’nin bile 1961’deki ilk başvurusu ret edilmiş. 1967’de 2’inci başvuruyu yapmış ve tam 11 yıl sonra 1972’de topluluğa girebilmiş. İspanya ve Portekiz 1962’de başvurmuş ancak her iki ülke “diktatörlükle yönetildiği için” kabul edilmemişler.

İspanya 1977’de“demokrasiye geçtikten sonra” yeniden başvuruyor. 1986’da, yani 24 yıl sonra alınıyor.

Portekiz’de “demokrasiye geçiş” 70’li yılların sonuna doğru başlamış, ve o süreçte Avrupa Topluluğu’ndan büyük maddi yardım, tarım konusunda kolaylıklar, işçilerine serbest dolaşım hakkı tanınmış. Yani AB’ye geçiş sürecinde bütün aday ülkeler “demokrasi ve özgürlükler, yolsuzluk, kadın-çocuk hakları, eğitim” ve her konuda “AB ölçülerine uyum” sağlamak zorundalar.

İngiltere değiliz!

İngiltere bu yıl AB’den çıkmak için referandum yaptı, çoğunluğu yaşlı olan kitleler “çıkma” yönünde oy kullandı ve çıkıldı. Ancak… Yukarda “İngiltere’nin bile” dememin sebebi İngiltere’nin G8 denilen, dünyanın en zengin ve güçlü ülkelerinden biri olmasıdır. Buna rağmen İngiltere’de hala Brexit karşıtı gösteriler, tepkiler sürmekte, gençler “geleceğimizi elimizden aldınız” demekteler.

Türkiye G8 ülkesi değil. Aksine yoksulluk içinde milyonlarca vatandaşımız var.

1959’dan bu yana darbeler, muhtıralar, bitmeyen terör olayları, Balyoz-Ergenekon kumpası, FETÖ darbe girişimi, 3 milyondan fazla mülteci, sınır güvensizliği gibi sorunlu olaylar yaşadık, hala yaşıyoruz.

Evrensel hukuk

Cumhuriyet Türkiye’si bir “çağdaşlaşma, medeni ülkeler arasına girme” projesidir.

Yalnızca “evrensel hukuk” düzeyine kavuşmak için gerekli denetim ve AİHM bile ülkemiz için çok önemlidir.

Bu nedenle, onlarca yıl beklediğimiz bir fırsatın kapısından dönmek, “Biz de İngiltere gibi halka sorarız”, “kimsin sen, terbiyesiz” veya “ellerinden geleni artlarına koymasınlar” demek yanlıştır.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu konuşurken yanında duran Almanya Dışişleri Bakanı’nın yüzündeki ifade de bunu açıkça anlatıyordu.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Yazarımız, yıllık izne çıktığı için bir süre yazılarına ara vermiştir.
  2. CHP’de seçim ve yerel seçim!
  3. Yeni sistemde denetim nasıl?
  4. Yeni bir erken seçim mi?
  5. Mülteciler ve Merkel!
  6. Siyasette şiddet!
  7. Farklı bir demokrasi!
  8. Değişim hemen başlamalı!
  9. Türkiye’nin yeni dönemi!
  10. Heyecanla Beklenen Pazar!

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.