Zebra sistemi, yani ‘eşitlik’
.
Yerel seçimler için geri sayım başladı. İstanbul’da Kadir Topbaş yeniden aday gösterilecek mi? CHP’nin kalesi İzmir’de bu kez AKP mi büyükşehir belediye başkanlığını alacak? Diyarbakır’da DTP mi AKP mi? Ankara Melih Gökçek’le devam mı edecek?
Bunlar yerel seçime doğru giderken en çok duyduğumuz sözler.
Hiç duymadığımız ise bir kadın adı.
‘Bu kadar sorun varken belediyelerde kadın olsun olmasın, kimin umrunda?’ diyenleri duyar gibiyim. Oysa bir toplumda değişim kadınlarla oluyor. Kadınlarını eğitemeyen, kadınlarını hayatın içine katamayan toplumlar geri kalıyor.
Önümde, ‘Kadınsız Demokrasi, Lafta Demokrasidir’ başlıklı bir duyuru var. Avrupa Kadın Lobisi’nin açıklaması. Yıllar önce KADER’de eğitim alırken (neredeyse 9 yıl olmuş) Avrupalı parlamenterler yüzde 50 eşitlik hedefini anlatmışlar ve partilere fermuar ya da zebra sistemi önerisi getirilmesinin siyasette kadınların temsilini artıracağını söylemişlerdi.
Ezcümle ‘Listelerde bir kadın, bir erkek olsun’ diyorlardı. Malum son genel seçimlerde bizim partilerden tam aksi bir ses yükseldi, ‘Kadın aday koymak istiyoruz ama kadın bulamıyoruz’. Durum ortada, Meclis’te kadın sayısı az, olanlar da siyasetin ana kademelerinden gelmedikleri için seslerini çıkarmıyor.
Türkiye’de yıllardır kadınların temsil krizi var. Avrupa Kadın Lobisi’nin duyurusunda özetlenmiş, Türkiye’de karar alma mekanizmalarında kadınların temsil oranı yüzde 10 bile değil, Meclis’te yüzde 9.1, Belediye başkanlıklarında 0.56. Yani yerel yönetimlerde binde 1 bile değil.
Durum Avrupa’da çok farklı mı? Değil. Onlarda da bu konuda mücadele var.
Avrupa Parlamentosu’nda (AP) bile parlamenterlerin sadece yüzde 30’u kadın.
Merkezi Brüksel’de bulunan Avrupa Kadın Lobisi (European Women’s Lobby/ EWL), 16 Eylül 2008 tarihinde “Cinsiyet Eşitliği Yoksa, Modern Avrupa Demokrasisi Yoktur” sloganıyla başlattığı kampanyayı Türkiye’de de yapıyor. Türkiye’de KADER’in sekretaryasında yürütülen çalışmalara 83 kadın örgütü katılıyor. Bu kampanya 23 Eylül’de Türkiye’de de başladı. Kampanyanın odağında, AB’ye üye ve aday ülkelerde karar alma mekanizmalarında yüzde 50-50 cinsiyet eşitliğine ulaşma hedefi var.
Peki bu kampanyada kadınlar neler yapacak? İzleyecek göreceğiz. Ama öncelikle kadınların taşın altına elini koyması gerekiyor. Belediye Meclisi üyelikleri ve belediye başkanlığına aday olmak için kadınlar partilerin kapılarına koşmalı, kadın örgütlerinin bu kampanyalarından destek alıp, arkalarına sivil toplumu almalılar.
Yerel yönetimlere kadın eli değsin artık.
İMZA KAMPANYASI
Avrupa Kadın Lobisi kampanya kapsamında bir de imza topluyor. Kadın erkek eşitliğe inanan herkes imza kampanyasına (www.5050democracy.eu) adresine ulaşarak destek verebiliyor.
‘Doğa’ dergisine çevreci Tarkan ve Orhan Baba desteği
SON zamanlarda çevreyle ilgili sosyal sorumluluk projesi üreten şirketler çoğaldı. Şirketlerin yanısıra ünlüler de ‘duyarlılık alanlarını’ anlatırken çevrenin altını çizmeye başladılar.
Burası Türkiye, ‘’Hayvan dostuyum’ deyip, leopar desenli kıyafetler, kürkler giyenler de var, görüyoruz görmesine ama gerçekten de yaşamdaki duruşuyla bu konularda duyarlı olanların sayısı artıyor.
Bu yolda ilerleyenlerden biri de Tarkan.
Doğa Derneği bu ay ‘Doğa’ adlı bir dergi çıkarmaya başladı. Tarkan’ın doğanın yok oluşuna dikkat çekmek amacıyla yazdığı ve söylediği, “Uyan” adlı şarkı da derginin sürprizi oldu. Dergiyle birlikte “Uyan”ın single’ı hediye veriliyor.
Orhan Gencebay’ın bağlaması ile eşlik ettiği “Uyan” adlı şarkının sözleri, içinde bulunduğumuz tehlikeye dikkat çekiyor ve birlik çağrısı yapıyor.