Yetkin Dikinciler “Yeşil Elçi” oldu
´Tarkan sayesinde Allianoi birçok kişi tarafından öğrenildi´
Yetkin Dikinciler bu sezon sokaklarda çalıştırılan, çetelerin eline düşmüş çocukların öykülerinin anlatıldığı Umut Yolcuları dizisinde Zuhal Olcay’la birlikte oynuyor. Doğma büyüme İstanbullu. Ailesi Egeli. Buluşma nedenimiz ise mesleği değil. Yetkin Dikinciler Yeşil Bilgi Platformu’nun gönüllü elçisi oldu. Dikinciler kendini bildiğinden beri doğanın bir parçası olduğunu hiç unutmuyor. Evinde atıkları ayırıyor, su, elektrik kullanımı konusunda her şeyi yapıyor. Yeşil Bilgi Platformu’nun Direktörü Banu Aydoğan ve Yetkin Dikinciler’le sohbet ettik.
Bu arada Yeşil Bilgi Platformu’nu da bilmeyenler için anlatalım. Koç Bilgi Grubu’nun çevre bilincini yaygınlaştırmak için oluşturduğu bir sosyal sorumluluk platformu. Çok sayıda şirket ve sivil toplum örgütü bu platforma üye. Yeşil Bilgi Platformu’na üye şirketlerde sayısız proje yürütülüyor. Anayasası ve Manifestoları var. Bunları imzalayanlar Yeşil Bilgi Elçisi oluyor. Ayrıntılı bilgi için www.yesilbilgi.org adresine bakmanızı öneririm.
* Şirketlerin artık hemen hemen hepsinde çevre odaklı çalışmalar var. Bir yandan da Türkiye’nin en önemli çevre sorunları üzerine çalışan sivil örgütler... Son zamanlarda HES’ler, tarihi mirasımız gündemde. Yeşil Bilgi Platformu Türkiye’nin en büyük gruplarından Koç Grubu’nun sosyal sorumluluk projelerinden biri, neler yapılıyor?
Banu Aydoğan: Bu yıl Yeşil Bilgi Platformu’nun 2’nci yılı. Biz son yıllarda iş dünyasını saran “kalabalıkların gücünü” kullanıyoruz. Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz tüm projelerde bu var. Çevre bizim için çok önemli. Bunu yaşamın her alanında en üst sırada görüyoruz. Bu yüzden tek bir noktaya ya da konuya odaklanmıyoruz. Amacımız uzmanlardan doğru bilgileri almak ve bu bilgileri geniş kesimlerle paylaşmak. Doğaya Mektup etkinliğimize 30’a yakın ilden çok sayıda katılım oldu. Mektupların yazarları arasından web sitemize yazarlar seçtik. Kısa Film Yarışması düzenledik. Dereceye girenleri de katılımcılarımız belirledi. Çocuklar için ayrı bir web sitesi hazırladık, o da yakında başlayacak. Onlara Yeşil Bilgi Tohumları diyoruz. Yeşil Bilgi Platformu’na 14 üye şirketle başladık. Sayımız 20’ye çıktı. 20 farklı iş ortaklığımız var. Bu sayı stratejik ortaklarla 25’i buluyor. TEMA da Doğa Derneği de aramızda.
Yetkin Dikinciler ´Yeşil Elçi´ oldu |
Foto galeri için tıklayın |
Projemizin amacı en başından beri bilgiyi geniş kitlelere yaymak
* Bugüne kadar hep şirketlerin katılımları ve yaptıkları etkinliklerle Yeşil Bilgi Platformu’nu tanımıştık...
Banu A.: Evet ama proje en başından beri geniş kitlelere bilgiyi yaymak amacında... Yeşil Bilgi Manifestosu’nun altına imza atan binlerce çalışanlarımız var bu projelerde. İlk elçiler ortaklık yaptığımız çalışanlarımız dediğiniz gibi... Amacımız doğru kaynaklardan edindiğimiz bilgileri, sesimizi geniş kitlelere duyuracak kişilerle işbirliği yapmak.
* Yetkin Dikinciler’in ayak izleri doğru mu?
Banu A.: Kendisi kısa film yarışmamızda jüri üyemizdi. Yakından tanıma fırsatı bulduk. Öncelikle bu projeye inanmak önemli. Ve yaşam biçiminin de buna uygun olması gerekiyor. Yeşil bilgi elçileri binlerce ama kamuoyunun yakından tanıdığı isimlerin bilgilerin yayılması açısından bizim için önemli olduğu da bir gerçek. Yetkin Dikinciler de bizim yol arkadaşımız oldu. Biz kendisine “Gel birlikte söyleyelim, daha çok kişiyi etkileyelim” dedik.
* Yetkin Bey, siz kendinizi tanımlarken ‘çevreciyim’ der miydiniz?
Yetkin Dikinciler: Daha önce sistematik olarak böyle bir çalışmam olmadı. Ama kendimi bildiğimden beri çevreciyim, doğaya duyarlı bir insanım. Hepimize düşen görevler olduğunu biliyorum. Ben oyuncu olarak o malum ışığın altında yer alıyorum. Bir tiyatro eserinde yazarın yazdıklarını ete kemiğe büründürüyorum. Seyirciyi de hiçbir zaman pasif olarak görmüyorum. Seyircinin duygulara katılacağını varsayarak attığımız her adımda kamuoyunun önünde olduğumuzu biliyorum. Ben bireyin bilinçlendirme sürecinde yeşil bilgi elçisi olmaya cesaret ettim.
* Yeşil Bilgi’nin çocuklarla yaptığı bir çalışma bilinçlenmenin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştu. Çevre dersi alan minikler anne babalarına göre çevre konusunda hem daha bilgili hem de yaratıcı çıktılar...
Yetkin D.: Ben de bunları takip ettim. Yavaş yavaş çevremde, bir anne babanın yaptığı olumsuz davranışta çocukların ailelerini uyardığını görüyorum. Eskiden anneannelerimizin dedelerimizin ‘iktisat edin’ sözleri boş değildi. Attığımız taşın ürküttüğümüz kurbağaya ya da kuşa zarar vereceğini bilmeliyiz. Bir vapur seyahatinde anne baba denize pet şişe atıyorsa buna birileri dur demeli. Sanırım çocuklarla yapılacak çok şey var. Ama her bireyin de yapması gerekenler var.
“Bir tek ben mi değiştireceğim” diye bakmamak lazım
* Aslında bu bakış açısına sahip bireylerin artması sorunları başka noktalara taşıyor...
Yetkin D.: Bizler kendi hayat gayelerimizde “Bir tek ben mi değiştireceğim?” diyoruz. Böyle bakmamak lazım. Bir de kamuoyunun dikkatini çekmek önemli.
* Tarkan’ın bu anlamda Allianoi’yle ilgili çıkışı, Hasankeyf’e verdiği destek. Sezen Aksu’nun da Hasankeyf’e verdiği destek var.
Yetkin D.: Ben Allianoi’nin Tarkan sayesinde çok kişi tarafından öğrenildiğini düşünüyorum. Türkiye’de kaç kişi tarihi miraslarımızı biliyor, sahip çıkıyor. Cümleleri tatsız kurulan bir diyalog sayesinde dikkat çekildi bu konuya. Tarkan’ın çıkışını önemli buluyorum.
* Ama sonuç bakanlığın kararlarını değiştirmedi...
Yetkin D.: Ne yazık ki... Hasankeyf’i de kartpostal olarak görmeye devam edebiliriz. Bu noktalarda geniş kesimlerin bu yerleri belki de yakından bilmesi kolay değil, bizler medyanın dikkatini çekmesini sağlıyoruz.
* Bu işlere girince yapılacak çok şey var diye düşündünüz mü?
Yetkin D.: Farklı vesilelerle yapılanları anlatacağız. Bilgilendireceğiz. HES’ler meselesi çok canımı acıtıyor. Mutlaka bu konuda bilgilendirilmeliyiz.
Hibrit araç kullananların sayısı artsa ne güzel olur
* Siz İstanbullusunuz değil mi?
Yetkin D.: Ben İstanbulluyum. Babam da Kumkapılı. Anneannem ve dedem Ege’den göçmüşler. Anneannem yörük. Dedem Nazillili. Özünde hepimiz bir coğrafyaya doğuyoruz. Oyunculuğu seçme nedenlerimden biri de kendi kendime sorduğum soruları, aslında kendi kendime sormadığımı fark etmemdir. Sorular birlikte soruldukça birlikte çözüm arayışı insanı yalnızlıktan kurtarır. Tek başımıza çevreyi kurtaramayız ama birlikte olursak yapacak çok şey var. Gelişimi başka şeyleri yok etmeden sağlamak mümkün değil mi? Bakanlık bunları yapmıyorsa vatandaş bilinci bunu yapmak zorunda. Sonuçta o bakan da bir gün vatandaşlığa geri dönecektir. O da susuz kalacaktır.
Banu A.: Nihayet kaynakların sınırsız olmadığını anladık. İklim istikrarsız, nüfus artıyor, küreselleşen dünya ve ekonomi, hızla artan nüfus temel ihtiyaçlarını en kısa yoldan elde etmeye çalışıyor, aynı şekilde bir tüketim arzusu var. Yeşil Bilgi Platformu “her şeyi düzeltiriz” demiyor. Şirketlerde, sanayilerde kendi iş alanları dışında geçmişe baktığımızda ne yazık ki çevreyi tüketen bir ekonomi yaratılmış. Şimdi şirketler yeni düzenlemeler yapıyor.
Yetkin D.: Çevre yanıbaşımızdan başlar. Çok katmanlı çok formüllerle anlatıldığında anlaşılmıyor. Bireysel tüketimimizin çevreye olan etkilerinden başlayabiliriz.
* Siz neler yapıyorsunuz?
Yetkin D.: Zaman zaman araba kullanıyorum. Hibrit araç kullanan sayısı artsa ne güzel olur. Enerji tasarruflu ürünler kullanıyorum. Atıkları ayırıyorum...
Platform bugüne kadar 867 ağacın kesilmesini önledi
Yeşil Bilgi Platformu bugüne dek toplam 51 ton atık kağıt topladı. Bu miktarla, 867 ağacın kesilmesi önlendi.
1836 ton sera gazının atmosfere salımı engellendi ve 1 milyon 326 bin litre
su tasarrufu yapıldı ki bu rakam, bir bulaşık makinesinin 153 bin kez çalıştırılmasına eşdeğer.