Yeniden Roman
Turgut Toplusoy, Çekmeköylü bir ailenin oğlu. 7 göbek İstanbullu. 1980’de hazır giyim markası Roman’ı kurdu
Turgut Toplusoy, Çekmeköylü bir ailenin oğlu. 7 göbek İstanbullu. 1980’de hazır giyim markası Roman’ı kurdu. 1998’e kadar markasını büyüttü, sonra tekstil sektöründe yaşananlardan bıktı ve markasını kardeşiyle eşine emanet edip başka işlere yöneldi.
“Başka işler” dediğim aslında uzmanı olduğu inşaat ve gayrimenkul işleriydi.
“Çekmeköy’de arsa” denildiğinde ilk akla gelen isimdir Toplusoy. Dedelerinden miras 400 yıllık tapulu arsaları var Çekmeköy’de. Çekmeköy’ün cazibe merkezi olacağını 1992’de söylemiş. Aslına bakarsanız Toplusoy, dedelerden kalan mala mülke güvenip hiçbir şey yapmayabilirdi de. Ama “İş yapmamak” yapısına uymamış, 1980’de aslında hiç bilmediği bir alan olan tekstil sektörüne girmiş.
“Ne kumaştan ne dikişten anlardım ama ince bir zevkim vardı, İstanbul’da büyüdüm” diyor o günleri anlatırken.
Yılların tecrübesiyle kumaşlar, astarlar, düğmeler, dikişler dünyasında da uzmanlaşmış. Kuyumcu olan kardeşi Süleyman Toplusoy’la, diğer kardeşi Muharrem Toplusoy’u da işlerine ortak etmiş. Bu arada gayrimenkul işlerinden de hiç kopmamış.
Yıl 1998, Turgut Toplusoy tekstildeki kriz ortamından bunalmış, işleri kardeşlerine ve eşi Suzan’a devredip kendini tamamıyla diğer işlere vermiş. Zaman içinde Roman’ın büyüyeceğini hayal ediyormuş ama olmamış.
“Kardeşlerim ve eşim istediğim noktaya getiremedi” diye durumu özetliyor.
4.5 milyon dolarlık yatırım yaptı
Toplusoy şimdilerde Roman’a yeniden el verdi. İlk işi firmayı Check Me Group adlı şirketinin bünyesine almak ve Roman’ın Çağlayan’daki merkezini Çekmeköy’e taşımak oldu. Çekmeköy’e 4.5 milyon dolarlık yatırım yapmış Toplusoy. Kısacası, markasını baba ocağına taşındı, hem de çok şık ve iddialı bir biçimde.
Dün Çekmeköy’deki Roman’daydım. Çok zevkli ve şık bir yer olmuş. İçerisi müşteri kaynıyordu. Azerbaycan, Kazakistan, İspanya siparişleri sıradaydı.
“Neden geri döndünüz?” diye sormadan önce, markanın “neden Roman” olduğunu sordum. Toplusoy’a bu soru defalarca sorulmuş, “Hiçbir vatandaşımızı ayırmam; çingene değiliz, Jitan ismi akla gelmişti, sonra Roman olsun dedik ve markamızın adını Roman koyduk” diyerek konuya açıklık getiriyor.
1990’larda Rumeli Caddesi’ndeki Roman’da günde 80 kaban sattıkları olurmuş. “Eski günlerdeki başarıyı yeniden yakalamak için geri döndüm” diyen Toplusoy, İtalya ve Japonya’dan kumaş getirtiyor. Biri Lübnanlı, 5 dizayncı ve eşi Suzan Toplusoy, Roman’ın yeni koleksiyonlarına imza atıyor.
İstanbul’da 4, Ankara’da 1, İzmir’de 2, Antalya’da 2, Bursa’da 2, Kayseri’de 1 mağazası bulunan Roman’ın Türkiye genelinde 80’i aşan satış noktası var. Gürcistan Batum,Tiflis ve Azerbaycan’da da mağazaları olan Roman, bugünlerde mağazalarını da yeniliyor.
Turgut Toplusoy’un Boston’da okuyan 21 yaşındaki oğlu Buğra da, şimdiden Roman’ın yurtdışı büyüme stratejilerini geliştirmek için kolları sıvamış. Amerika’da alışveriş merkezleriyle görüşmeler sürdürüyormuş. Toplusoy, “Geri döndüm. Beni yakından izleyin, Roman’ı uykudan uyandırdık” diyor.
Emlaktan vazgeçmedi
“Roman”ı büyütmeyi kafasına koyan Turgut Toplusoy bu arada inşaat ve gayrimenkul işlerinden elini çekmiş değil. Çekmeköy’de Terra Portia Evleri projesine de imza atıyor. 43 bin metrekarelik bir alan üzerinde 33 adet villadan oluşan projenin toplam maliyeti 12 milyon dolar. 782 ve 429 metrekarelik iki ayrı tipte inşa edilen villalardan oluşan Terra Portia Evleri’nin metrekaresi bin 500 dolar.