Türkiye’nin ilk nanoteknolojili karolarını üreten Seramiksan yurtdışında mağaza zinciri kuracak
.
1.5 milyon metrekare üretim kapasitesiyle Türkiye’nin ilk 3 seramik fabrikasından biri haline gelen Seramiksan, iç pazarda marka bilinirliğini arttırmak, yurtdışında da mağazalaşmak için harekete geçti
Leke tutmayan, mikrop barındırmayan nanoteknoloji ürünü seramikleriyle dikkat çeken Seramiksan, yurtiçinde de yurtdışında da tanıtım kampanyaları düzenleyecek, yeni mağazalar açacak
Turgutlu dünyada toprağı işleme konusunda en tecrübeli yerlerden biri. Tam 2 bin yıldır Turgutlu’da toprak işleniyor. İzmir-Ankara asfaltında Manisa- Turgutlu sınırları içinde bulunan dev fabrika Seramiksan da bu konuda en iddialı yatırımlardan biri. Üretim kapasitesi olarak Türkiye’nin ilk 3 fabrikasından biri Saremiksan. Yıllardır yolum o bölgeye düştüğünde bu dev fabrikayı merak ederdim. Geçen hafta bu fabrikayı gezip, yöneticileriyle sohbet ettim. Türkiye’de seramik alanında nanoteknoloji üretim yapan tek fabrika. Ürün yelpazesi çok geniş. Bu arada Seramiksan, Turgutlu’da bir yılda harcanan enerjiyi bir günde tüketiyor.
Fabrikanın içinde dev fırınlar var. Fırınların ısısı 1.200 derece. Fabrikanın içi de 60 dereceye yaklaşıyordu... Fabrikayı Seramiksan Satış ve Pazarlama Grubu Başkanı Bülent Şamlı ve yardımcısı Süreyya Çağlar’la birlikte gezdik. Hızlı bir tur attık... Toprağın çamurdan seramiğe dönüşmesinin hikayesini de hızlı fabrika turumuz sırasında dinledim... Karoların bulunduğu showroom ise göz kamaştırıyordu... Doğal görünümlü taşlar çok ilgimi çekti...Ama bir de leopar desenli karolar vardı ki, görmelisiniz...
Seramiksan çok eski bir şirket değil...
B.Ş: Evet değil. Seramiksan’ı kuran grup aslında eski, sağlam geçmişi olan bir aile. Aile çok mütevazı olduğu için de ön plana çıkmamışlar. Demirdöver ailesi... 1990 yılında seramik üretimi fikri oluşuyor.
S.Ç: 1994 yılındaki fabrika üretimi 1.5 milyon metrekare. Bugün 28 milyon metrekare kapasitesiyle Türkiye’de ilk üçte.
-Kaç kişi çalışıyor?
B.Ş: 750 kişi çalışıyor farikada...
-Diğer fabrikalardan, markalardan ne farkı var Seramiksan’ın?
Seramik kısmında inovatif ve teknik ürünler yapılıyor. Türkiye’de nanoteknoloji ürünü karoyu ilk Seramiksan yaptı. Leke tutmayan ve mikrop barındırmayan seramik Türkiye’de ilk bizim tarafımızdan yapıldı.
Dünyada en büyük seramik üreticisi İtalya mı?
B.Ş: İtalya’da en meşhur markalar var. İtalya, İspanya bizden büyük. Dünyada 6’ıncı büyük üretici Türkiye. Avrupa’nın 3’üncü büyük üreticisi ve ihracatçısıyız.
Sizin üretimiz ne kadarı ihraç ediliyor?
B.Ş: Yüzde 70 iç tüketim, yüzde 30 ihracat.
Kaç ülkeye ihracat yapıyorsunuz?
B.Ş: 40 ülkeye ihracat yapılıyor. Şu anda İsrail en büyük ihracatımızı yaptığımız ülke. Yunanistan ve İngiltere ile Uzakdoğu’da da Seramiksan çok tercih ediliyor.
-Peki Seramiksan marka olarak biliniyor mu yurtdışında?
S.Ç: Seramiksan kendi markasıyla satılıyor. Fason değil. Türkiye’de yeni yeni kendimizi tanıtmaya başladık. Amacımız sokaktaki insanın alına gelen ve tercih ettiği 3 seramik markasından biri olmak. Bunun için de kolay ulaşılır olmak, güven vermek ve reklam yapmak gerekiyor. Kendimizi tanıtma konusunda işin başındayız. Marka olarak bilinir olmak için yurtdışında da büyüyeceğiz.
Kuzey Irak’ta Türk malları İtalyan malı gibi ilgi görüyor
Yurtdışında mağaza açacak mısınız?
B.Ş: Yurtdışında da mağaza açıp tabela takmak, markayı anlatmak reklamını da sürekli yapmak lazım. Bir iki kere gidip anlatmakla olmaz.
Türkiye’de ünlü mimarların yaptığı binalar var... Yeni ürünleriniz o binalarda kullanılıyor mu?
S.Ç: Şu anda çok beğenilen birkaç alışveriş merkezinde kullanıldı. Dış cephe kaplama malzemesi olarak farklı ürünlerimizi değerlendiren mimarlar oldu. Seramiksan eskiden çok satılan ucuz üretim yapardı. 2 yıldır bu böyle değil. Biz ürünleri satmayı planladığımız proje grupları da oluşturduk.
B.Ş: Kuzey Irak’a gittim son olarak. Orada Türk mallarına hayranlık var. Tabelalar bile Türkçe. Biz orada varız, Erbil ve Dohuk’ta da varız. Çok inşaat var orada. Çin mallarını beğenmiyorlar, Türk malı arıyorlar. Üstelik orada Türk malları İtalyan malları gibi ilgi görüyor.
S.Ç: Libya’da vardı mağazamız bir süreliğine kapattık.
-Türkiye genelinde kaç bayiniz var?
B.Ş: 195 bayimiz var. Her ilde varız... Sayı artıyor...Yetkili bayilik sistemimiz var. Büyük ilçelerin çoğunda varız. Daha da büyüyeceğiz. İstanbul’da yeni bayilikler vereceğiz. Biz bugünlere kadar Anadolu’da daha yoğunduk, artık İstanbul’da da hızla büyüyeceğiz.
Digital karolar üretiyoruz
İleride Türkiye’nin dünya çapında bilinen bir sermik markası olabilir mi?
B.Ş: Türkiye’nin teknolojik anlamda İtalya’dan farkı yok. Aynı makineleri kullanıyoruz. Türkiye’deki seramikçiler iyi yatırımcılar. Türkiye’de teknolojik anlamda kötü ürün yok.
S.Ç: Sadece bizim ürettiğimiz farklı ürünler var. Mermer ya da doğal taş desenli granitlerimiz var. Bunlar çok tercih ediliyor. Nanoteknoloji... Bizden başka üreten yok. Bir karo diğerine benzemiyor. Parlak mermeri kullanabileceğiniz her yerde kullanılıyor. Lüks konutlar, alışveriş merkezleri tercih ediyor. Leke tutmuyor. Mermerde oluşan çıkmayan lekeler bunda temizleniyor. Maliyeti de mermerden düşük. Doğayı da tahrip etmiyoruz bu ürünlerle. Ayrıca digital teknoloji çok yaygınlaştı. Biz digital karolar da üretiyoruz.
-O nasıl oluyor?
S.Ç: Doğada gördüğünüz her türlü deseni karolara uyguluyoruz. Değişik bir baskı teknolojisi bu. Örneğin çakıl taşlardan mermere kadar her şeyi basabiliyoruz. Bunu yapan 3-4 fabrika var Türkiye’de. Görünce gerçek mi değil mi ayırt etmek zor. Lappato diye bir ürün var. Karo pişirildikten sonra özel işlemle parlatılıyor. Yine granite ve mermere benziyor. Full lappatoyu Türkiye’de tek biz yapıyoruz. Bakınca mermerden ayırt edemezsiniz.
-Yabancı ortaklık var mı gündemizinde?
B.Ş: Dünyada varolmak için bu tür evliliklere açık olmalısınz. Şu anda gündemde yok ama ileride olabilir. Tasarım gücünü Türk insanının dinamizmiyle birleştirmek gerekiyor.