‘Türkiye’de tüm işaretler büyümeyi gösteriyor’ dedi, 500 milyon euro yatırım için düğmeye bastı
.
Türkiye’de 100’üncü yılını kutlayan Bosch’un Yönetim Kurulu Başkanı Franz Fehrenbach, krizin etkilerinin geçtiğini, 2007’deki global cirolarına bu yıl yeniden ulaşacaklarını belirterek, “Türkiye’deki tüm işaretler büyümeyi gösteriyor. Fabrikalarımızda 6 gün çalışma programına geri döndük. Bugüne kadar Türkiye’ye 1.4 milyar euroluk yatırım yaptık. 2013’e kadar 500 milyon euroluk yatırım daha yolda. İstihdam da 10 bin kişiye ulaşacak” dedi.
Geçtiğimiz hafta Bosch’un Yönetim Kurulu Başkanı Franz Fehrenbach Türkiye’deydi. Bu yıl Bosch Türkiye’deki 100’üncü yılını kutluyor. Fehrenbach, bu kutlamalar vesilesiyle bir grup gazeteciyle Çırağan Sarayı’nda buluştu. Bosch’un Türkiye’deki pozisyonunu, hedeflerini anlattı ve sorularımızı yanıtladı.
Türkiye beni heyecanlandırıyor
Son 10 yıldır Türkiye’ye sık sık gelen Fehrenbach, Türkiye’deki gelişimi yakından izlediğini, ülkenin her geçen gün daha özgür bir toplum olduğunu düşünüyor ve “Türkiye beni heyecanlandırıyor” diyor.
Malum Bosch, Türkiye’de daha çok beyaz eşyalarıyla bilinse de aslında çok büyük bir otomotiv yan sanayi üreticisi. Bosch, Türkiye’de 3 iş kolunda, otomotiv teknolojileri, ev aletleri ve bina teknolojileri üzerine üretim yapıyor. Bursa, Çerkezköy ve Manisa’da dev tesisleri var.
Özetlemek gerekirse, Bosch’un Bursa’daki tesisleri 100 bin metrekareden daha fazla bir büyüklükte. Bursa’da dizel sistemler, Bosch Fren Sistemleri fabrikaları var. 2000 yılından beri de Bursa’da Bosch yüksek basınçlı common rail dizel enjektörleri üretiyor. Bugüne kadar bu tesiste 39 milyon araca yetecek kadar 159 milyon adet enjektör üretildi.
Fehrenbach, “Bu yıl üretim bandlarımızda her gün 45 bin adet olmak üzere toplam 14 milyon enjektör üreteceğiz” diyor.
Bosch, Bursa’da hidrolik pnömatik komponent üretimi de yapıyor. Traktörlere ve inşaat makinelerine yönelik bu üretim aynı zamanda farklı alt yapı hizmetlerinde de kullanılıyor. İki taraflı açılan Galata Köprüsü Bosch Rexroth üretimi.
Fehrenbach’ın sunumunda global kriz ve etkileri bölümü dikkat çekiciydi:
Kırılma noktasına geldik
“Kriz yalnızca Türkiye’de değil tüm dünyada bizi tüm gücüyle vurdu. Burada olduğu gibi tüm dünyada krizin sonuçlarını esnek çalışma zamanı düzenlemesiyle yendik. Türkiye’de sendika ile birlikte oluşturduğumuz önlemler sayesinde 1.000 kişinin istihdamını güvence altına aldık. 2009 yılında ciromuz yüzde 16 düşerken, çalışan sayımızdaki düşüş yüzde 2 oldu. Çekirdek kadromuzu koruyabildik. Dünya genelinde hiçbir merkezimizi kapatmadık.”
Fehrenbach, bu yıl Bosch’un 2007’de elde ettiği global ciroya ulaşacağını da söyledi. Franz Fehrenbach’ın Türkiye’yle ilgili değerlendirmeleri şöyle oldu:
Cirosu yüzde 20 artacak
“Türkiye’de de işaretler büyümeyi gösteriyor. Bu yıl Türkiye’deki ciromuz yüzde 19 artarak 750 milyon euroya ulaşacak. Bu durum Türkiye’nin küresel gelişme ve üretim ağındaki önemini tam olarak yansıtmıyor. Çünkü Türkiye’deki şirketlerimizin 2010’daki ihracatları dahil edilmiş ciroları bir önceki yıla göre yüzde 20 artarak 1.6 milyar euroya ulaşacak. Bu arada fabrikalarımızda 6 gün çalışma programına da geri döndük. 2010’da 450 kişiye daha istihdam yaratacağız ve çalışan sayımız 8 bin 700 olacak.”
10 bin kişiye istihdam
- Bosch 2009 yılında Türkiye’deki satışlarından 630 milyon euro gelir elde etti.
- 2010 yılı sonunda satışlarını yüzde 20 artırarak 750 milyon euroya çıkarmayı bekliyor.
- Bosch Grubu’na bağlı şirketlerin 2010 yılında Türkiye’de gerçekleştirdiği satış rakamı 1.6 milyar euroya ulaşacak.
- 2010 yılı başında Türkiye Bosch’ta çalışan sayısı 8 bin 250, bu sayı 2013 sonuna kadar 10 bin kişiye ulaşacak.
- Türkiye’de Bosch’un 250 servisi var. Bu servisler yılda 350 binden fazla aracın bakım ve onarımını gerçekleştiriyor.
- 2013 sonuna kadar Türkiye’de ürün geliştirme personeli sayısı 285 kişiye ulaşacak.
- Bosch geçtiğimiz yıl 3.6 milyar euroluk Ar-Ge yatırımı yaptı bunun yüzde 45’i çevreyi korumaya yönelik oldu.
- Bosch’un Almanya’daki fabrikalarında 3 bin 500 Türk çalışıyor.
‘SİYASET ZOR KONU’
FRANZ Fehrenbach, 10 yıldır Türkiye’nin çok değiştiğini söylerken, “Heyecanlanıyorum. Türk insanı çok özgürce davranıyor. Şirketimizde 1500 kişinin katıldığı açık hava mitingi yaptık, CEO’larına akıllarına gelen her şeyi sordular. Açıklık ve özgürlük geldi Türkiye’ye. AB konusu ise zor bir konu. Siyaset zor. Kıbrıs konusu var. Ben siyasi değerlendirme yapmak durumunda değilim ama şunu net söylerim. Türkiye yatırım için cazip bir ülke, biz de yatırıma ve istihdam yaratmaya devam edeceğiz” diyor.
BURSA, TÜRKİYE SINIRLARINI AŞAN BİR ÖNEME SAHİP
Bosch Grubu içinde otomotiv yan sanayi ürünlerinin payı yüzde 67. Fehrenbach, Türkiye’de her ne kadar daha dayanıklı tüketim ürünleriyle bilinseler de otomotiv sektörünün altını çizmeden edemiyor ve “Türkiye’de bireysel mobilite düşük. 70 milyonluk bir ülkede otomobil sayısı hâlâ çok düşük. Türkiye’de mutlaka otomobil sayısı artacak” diyor. Bu arada Bosch’un Almanya’dan sonra en büyük üretim merkezi Çin. Çin’de de 25 bin çalışanı var..
BOSCH Yönetim Kurulu Başkanı Franz Fehrenbach, Bursa’daki fabrikalarının Common Rail Dizel Püskürtme Sistemleri alanında dünyadaki en büyük enjektör üretim merkezi olduğunu söyledi. Fehrenbach, şöyle devam etti:
“Burada yeni geliştirilecek enjektörler söz konusu. Bu yüzden Bursa Türkiye’nin de sınırlarını aşan bir öneme sahip. Tüm dünyadaki dizel müşterilerimiz için Bursa’da projeler gerçekleştiriyoruz. ıAyrıca Bursa benzinli sistemler için de üretim alanı oldu. Bu yıl Bursa’da benzinli motorlarda kullanılan yüksek basınçlı püskürtmeli valfler üretiyoruz. 2.7 milyon valf üretilecek. Bursa’yı özel kılan başka nokta da buradaki 50 çalışanımızın yaptıkları. Onlar da Türkiye’de ve yurtdışındaki lokasyonlarda kullanılan özel makineler tasarlıyorlar.” Fehrenbach’ın verdiği bilgilere göre, Bursa’da yapılan çalışmalarla dizel ve benzinli motorlar daha tasarruflu hale geliyor. Yakıt tüketimi yüzde 30 azaltılıyor. Manisa’da da yoğuşmalı kombi üretimi üzerine çalışılıyor ve orada da doğalgaz tüketiminde yüzde 30 tasarruf sağlanıyor. Ev aletlerine gelince, son üretimlerde buzdolapları ve derin dondurucular 15 yıl öncesine göre yüzde 74 daha az elektrik harcıyor.
ELEKTRİKLİ ARAÇLAR İÇİN DAHA ERKEN
FRANZ Fehrenbach, elektrikli otoların beklenen başarıyı henüz sağlamadığını düşünüyor: “Prestij olarak bu araçlar alınabilir ama henüz verimli değiller. Gerçek verime ulaşmaları için akülerinin 4 kat daha verimli olması gerekiyor. Biz bunun için Samsung’la birlikte ‘hücre’ çalışması yapmayı planlıyoruz.”