Tasarım hırsızlığında son nokta!
.
ECE Şirin’i uzun zamandan beri takip ediyorum. ‘Mücevher tasarımlarını nerede görsem tanırım’ diyebilirim rahatlıkla. Daha önce de olmuştu. Ece Şirin’in tasarımlarından esinlemeleri görmüştük ünlü markalarda. Ece Şirin farklı şirketlere davalar açıp mücadele etmişti, bazılarını da hayatın akışına bırakmıştı... Ama bu kez tasarımları birebir taklit edildi...
Markası Bee Goddess için 5 sene önce tasarladığı ürünler, başka bir mücevher markasının kataloğunda birebir isimleriyle birlikte karşımıza çıktı.
Ece Şirin’in evrensel tılsımlardan esinlenerek yarattığı koleksiyonun aynısını başka markanın adı altında gördük.
Doğrusu tasarımcılarla ne zaman sohbet etsek, ana konumuz bu oluyor. Girişimcilikleri, yaratıcılıkları ‘büyükler’ tarafından engelleniyor. Ürünlerinin birebir taklitleri yapılıyor ve onlar hiç yokmuş gibi davranılıyor.
Bu kez Bee Goddess markasının 2007 yılı tasarımları isimleriyle tescil edilmesine rağmen Ariş markasının 260 mücevherlik koleksiyonununda yer aldı. Doğrusu böyle bir markaya yakıştıramadım.
Obez ve şeker hastası çocuklar için eğitim seferberliği
ÇOCUKLARIN sağlığı öncelikle ailelerine emanet ama bazen ailelerin görmediklerini öğretmenler görüyor. Bazen ailelerden önce öğretmenler çocuktaki rahatsızlığı görebiliyor. Geçenlerde Prof. Şükrü Hatun ile sohbet etme fırsatı buldum. Bizi Sanofi-aventis yöneticileri biraraya getirdi. Milli Eğitim Bakanlığı, Çocuk Endrokronoloji ve Diyabet Derneği, Sanofi-aventis işbirliğiyle 81 ilde ilköğretim okullarını kapsayan bir proje yürütülüyor.
Bu proje şeker hastası yani diyabetli öğrencileri tespit edip, onları yönlendirmeye yönelik bir proje ve aynı zamanda obeziteyle mücadeleyi amaçlıyor.
Prof. Hatun’un verdiği bilgilere göre, Türkiye’de 6-16 yaş arasındaki çocuklarda obezite sıklığı yüzde 5’ten yüzde 10.5’e yükseldi 8 yıl içinde. Bu oran ekonomik düzeyi yüksek ailelerde yüzde 16.5’e ulaşıyor.
Mutlaka sizlerin de dikkatini çekiyordur. Okullardaki obez çocuk sayısı arttı, anne baba incecik, çocuklar obez olabiliyor. 5-6 yaşında göbek bölgesi selülitli çocuklar var. Ve ne yazık ki çocuklarda kilo sorunu ileriki yaşlarda büyük problemlere neden olabiliyor.
Türkiye’de şu anda 2 milyon obez çocuk olduğu saptanmış. İşte Okulda Diyabet Programı da diyabetli çocukların tespitinde, obeziyetle mücadele okulları ve öğretmenleri harekete geçirme fikrinden çıkmış.
Tip 1 Diyabet konusunda okullarda öğretmenlerde farkındalık yaratmayı da amaçlıyorlar. Çok küçük yaşlarda farklı nedenlerle diyabet olan çocukların okul yaşamları da çok etkileniyor. Bu çocukların iğne saatleri, beslenme düzenleri öğretmenler tarafından yakından takip edilecek kadar hassas.
Öğretmenlerin bu konuda bilinçlendirilmesi de projenin önemli ayaklarından biri. Proje kapsamında 60 bin okula bugüne kadar ‘Benim Çocuğum Diyabet Hastası mı?’ posteri asıldı.
Okullarda seminerler düzenlendi, düzenlenmeye de devam ediliyor. Ayrıca bir de kısa film hazırlandı.
Sonuçta genetik faktörler nedeniyle çocuğunuz şeker hastası olabilir. Bunu en kısa zamanda fark etmek çok önemli. İkincisi ise yanlış beslenme nedeniyle çocuğunuz obez olabilir ve ileride şeker hastası olma riski taşıyabilir. Tüm bunlar için bu gibi programlarla bilgilenmek önemli ama yetmez.
Mutlaka takip etmişsinizdir, okul kantinlerine sınırlamalar getirildi. Şekerli içecekler ve kalorisi yüksek besinlerin tüketiminin önüne geçilmeye çalışılıyor. Ve abur cuburdan uzak bir beslenme biçimini benimsetmek için önce anne babalara sorumluluk düşüyor. Bir kere ok yaydan çıkınca çocuğa ‘yeme’ demek de çok zor...