Rekor kıran teknenin Alman sahibi Türkiye’ye yatırım için gelmiş
.
Dünyanın boyutlarına göre en hafif teknelerinden biri kısa bir süre önce Boğaz’daydı.
56 metre uzunluğunda karbonfiberden yapılmış Pink Cin isimli yat uzun direği ve zarif duruşuyla dikkat çekiyordu. Bu tekne kimin diye meraklandım. Sahibinin Alman bir işadamı olduğunu öğrendim.
Bu işadamı ne iş yapar diye bakınca da altından güzel bir hikaye çıktı.
Otto Bock’u duydunuz mu? Engelliler için en sağlam çözüm adresi Otto Bock.
Protezlerden söz ediyorum.
Otto Bock alanında dünyanın en büyüğü.
Guinness’e girdi
Markanın üçüncü kuşak temsilcisi Hans George Naeder deniz tutkunu.
1 Temmuz 2008’de, İngiltere- Fransa arasını en hızlı geçen kişi olarak, Virgin Grubu’nun sahibi Richard Branson’un ünvanını elinden aldı ve Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeyi başardı.
Peki Türkiye’de ne işi vardı?
Otto Bock markası yıllardır Türkiye’de. Nüfusun yüzde 12’si engelli olan ve 1 milyonun üzerinde ortopedik engellinin yaşadığı Türkiye’ye yatırım olanaklarını yerinde değerlendirmek için gelmiş Hans Naeder. “Türkiye’de de yaşam süresi uzuyor, felç ve diyabetli insan sayısı artıyor. Engelliler yaşama katılmalı” diyor.
Naeder, bundan 10 yıl önce geldiği Türkiye’den bu kez çok etkilenmiş ve bu seyahatinde tekstille de ilgilenmeye karar vermiş. Henüz ne yapacağı tam belli değil.
Otto Bock, Hans Naeder’in dedesi tarafından 1919’da Berlin’de kurulmuş. Amaç savaş mağdurlarına protez üretmek. 2. Dünya Savaşı’nda darbe yiyen Otto Bock 1946 yılında, Otto Bock’un damadı Hans Naeder’in babası Max Naeder’in yeni bir fabrika kurmasıyla yeniden yükselişe geçmiş.
Bugün Otto Bock, protez konusunda tek gerçek global oyuncu. 1969’da modüler bacak protezinin piyasaya sunulması dünya çapında uluslararası bir standardın oluşmasına neden olmuş.
Kas sinyalleri ile kontrol edilebilen myoelektrik kol protezinin geliştirilmesi markayı iyice büyütmüş. Şu anda Otto Bock Healthcare bünyesinde, 10 bin adedin üzerinde ürün var. 140 ülkede ürünler satılıyor.
10 yılda çok modernleştiniz
Hans Naeder’in Türkiye ile ilgili izlenimlerine gelince... “Otto Bock ürünleri satılan ülkeler arasında Türkiye’nin benim için çok özel bir önemi olduğunu söyleyebilirim. Çünkü Almanya’da en iyi dostlarım arasında ağırlıklı olarak Türkler var. Buraya gelince de gerçekten kendimi evimde gibi hissettim. Dünyada 200’den fazla şehri ziyaret ettim. Türkiye’yi 10 yıl öncesine göre, daha modern bulduğum için mutluyum. Özellikle İstanbul çok hızlı değişen ve heyecan verici bir şehir. Ben Türkiye’yi ”Köprü ülke” diye tanımlıyorum. Doğu ile Batı arasında, Asya ve Avrupa arasında zaten gerçek köprüleri kurmuşsunuz. Ülkenizin Avrupa ülkelerine göre daha fazla büyüme potansiyeli taşıması cazi. Sadece Türk pazarı için değil çevre ülkeler için de önemli bir merkez rolü oynuyorsunuz.”
Naeder, İstanbul’dan sonra rotayı Bodrum ve Antalya’ya çevirdi. Türkiye’den sessiz sedasız dev bir Alman yatırımcı geçti... Yatırımları zaman içinde artacak mı, bekleyip göreceğiz...
Ne üretiyorlar?
Kaybedilen uzvun fonksiyonlarına en yakın teknolojik cihazları üretiyor Otto Bock. Benzer biçimde, ortezler vücut işlevlerinin geçici ya da kalıcı bozulmalarında tedavi veya önlem yönünde destek olmak amacıyla tasarlanıyor.
Dipnot
Hans Georg Naeder, son 10 yılda satışlarını 210 milyon eurodan 457 milyon euroya çıkartarak çok önemli bir başarıya imza attı.