Porseleni çizmeyen Swarovskili çatal-bıçağı 32 ülkeye satıyor
.
Hisar Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Erdoğan, tasarım ve kaliteye dikkat çekiyor.
Hisar Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Erdoğan, Avrupa’daki en kaliteli çeliği kullanarak porseleni çizmeyen bıçaklar ürettiklerini belirterek, “Yılda 12 milyon çatal-bıçak üretiyoruz. Ürünlerimiz Körfez ülkelerinde çok beğeniliyor. Swarovskili ürünler çok satıyor oralarda. Biz 1 milyon adet taş kullandık şimdiye kadar. Halen 32 ülkeye ihracat yapıyoruz. Turquality desteğini alan sektördeki ilk firma olduk” diyor.
Hisar markası sektöründe ilk Turquality belgesine sahip şirket oldu. 32 ülkeye ihracat yapan, 1200 noktada satılan Hisar ürünleri hem Türkiye’de hem de yurtdışında büyüme atağında. Hisar Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Erdoğan’la buluştuk. Buluşmamızda İsmail Erdoğan’a büyük kızı Aslı Erdoğan da eşlik etti. İsmail Erdoğan farklı bir patron. İşi yönetmekle kalmıyor, o tasarımlarla da ilgili. Hatta son tasarladığı tepsiyle ödül de almış. Ürettikleri çatal, bıçak ve kaşıkları her yerde ilk gördüğü anda tanıyacağını anlatan İsmail Erdoğan, sektörde ithal ürünlerle girilen rekabette kalitede fark yaratarak mücadele ettiklerini anlatıyor.
- İsmail Bey Hisar markası Konya’nın Doğanhisar’ında doğmuş diyebilir miyiz?
Ailemin ticari geçmişi 70 yıl öncesine gidiyor. Konyalıyız aslen. Doğanhisar’da başlıyor hikayemiz. Markanın adı buradan geliyor ama marka İstanbul doğumlu. Doğanhisar o zamanlar köy. Ailenin ticari hayatı Akşehir’de devam ediyor. Rahmetli babam ve amcam ortaklık kuruyor. Muzaffer Erdoğan ve Ayhan Cengiz Erdoğan. Şu anda da ben ve kuzenim Selim Erdoğan ikinci kuşağız. 3’üncü kuşaktan ilk temsilcimiz kızım Aslı Erdoğan. 3 kızım var. Diğer kızlarım da okuyor.
- Züccaciye işine İstanbul’da mı başlanıyor?
1959 yılında İstanbul’a geliyor aile. Hırdavatçılık ve pil bayiliği var. Üretim kararı alınıyor. El feneri üretiliyor ilk. Piyasada o dönemde de Çin’den çok kaçak ürün var. Fenerler maliyetin bile altında olunca fenerler yeni yatırımlar düşünülüyor. Küçük bir pazar araştırması yapılıyor ve 1968’de çatal bıçak üretimine giriliyor. 14 yaşındaydım bu iş başladığında.
Hırdavat sattım
- Hep işin içinde miydiniz?
İlkokuldan itibaren işe giderdik. Tezgahta hırdavat ürünleri de sattım. Hatta sattığım her şeyin kâr olduğunu sanıyordum. 44 yıldır çeliğe şekil veriyoruz. Avusturya Lisesi’nde okudum. Resim yapmaya ilgim vardı. Eğitim almak istiyordum resim üzerine ama olmadı. Çok başarılı bir öğrenci de değildim. Yurtdışında öğrenim görmeye karar verdim. Almanya’ya gitmek istedim ama ailem karşı çıktı. Üniversitede işletmeyi kazandım. Hâlâ en keyif aldığım konu tasarımdır. Yıllardır tasarım yaparım. Tasarım departmanımızda zaman geçirmeyi çok severim.
- İşe yani sorumluluk almaya nasıl başladınız?
Üniversitede okurken de hep işin içindeydik. O zaman koli bağlatırlardı. İlk başlarda angarya işler yüklenildi. Bugünkü gençlerin asla kabul etmeyeceği işleri yaptık. Gözümüzü kendi işimizde açtık, bugünlere geldik. Biz hep her ürettiğimizi sattık. İthalat furyası başlayana kadar ne ürettiysek sattık.
- Ama daha sonra sıkı bir rekabet başladı. Yol haritanızı nasıl çizdiniz? Nasıl yenilik yaptınız?
Turizm yatırımları bizi çok hareketlendirdi. Özal döneminde işler büyüdü. 1996’ya geldiğimizde çok yük aldığımı fark ettim. O dönemde kurumsal yapı kurduk. Gerekli tüm sertifikaları aldık. Üretimi geliştirmeye yönelik atılımlar yaptık. İthalatla birlikte kendimizi farklı kılmamız gerekiyordu. Müşteri beklentileri doğrultusunda farklı ürünler gerekiyordu. Zenginleştirdik ürünlerimizi. Masa üstü ürünlere girdik.
- Tasarım boyutunda ne değiştirdiniz?
Kendi Ar-Ge’mizi 2000 yılında kurduk. Türk ve İtalyan tasarımcılarla çalışıyoruz.Ben de çok meraklıyım. Son bir tepsiyle ödül de aldık. Mevcut ürünlerin yüzde 80’i elimden çıkıyor. Bazı setler benim tasarımım.
- Hisar ürünleri kaç yerde satılıyor?
Türkiye genelinde 1.200 noktadayız. Kendi mağazalarımız da var. Büyük zincirlerde de satılıyoruz. YKM ve Boyner’lerde varız. İşin gastronomi kısmı önemli. Restoran ve otellerin yüzde 35’inde bizim ürünlerimiz var.
- Yılda kaç çatal-bıçak üretiliyor tesislerinizde?
Günlük kapasitemiz 50 bin adet. Yılda 12 milyon adet çatal bıçak kaşık üretiyoruz.
- İhracatınız?
32 ülkeye ihracatımız var. Almanya ve Mısır en çok ihracat yaptığımız ülkeler. Mısır geçen yıl düştü ama toparlanıyor. Suriye’yle ilişkilerin kesilmesi bizi etkiledi. Moğolistan ve Şangay bizi şaşırttı. Oralara da ürün gönderiyoruz. Suudi Arabistan’da Riyad’ta 200 metrekare mağazamız açıldı.
- Körfez ülkelerinden çok ilgi olduğu konuşuluyor...
Oradan ortağımız önemli bir ailenin ferdi. Turquality desteğini alan sektördeki ilk firma olduk. Yurtdışı faaliyetlerimize ağırlık vereceğiz bu yüzden. Çok da iyi gidiyor. Körfez ülkelerinden çok ilgi var. Swarovskili ürünler çok satıyor oralarda. Biz 1 milyon adet taş kullandık şimdiye kadar. Geçenlerde ‘1 milyon aşıldı’ diye de tanıtım yaptık. Türkiye’de detaşlı ürünlere ilgi olmaya başladı. Değerli taşı sevmeyen yok sanırım. Yiyip içerken de keyif artıyor.
- Yurtdışında yeni mağazalarınız da olacak mı?
Biz Turquality’i önemsiyoruz. Markalaşmak çok önemli. Mağaza açmak yeterli değil. Özgün tasarımlar da yapmak şart. Yenilikleri takip etmeliyiz. Yeniliklerin öncüsü olmalıyız. Biz her gelir grubuna hitap ediyoruz.Restoran yatırımcıları ne yazık ki bu işlere önem vermiyor. Dekorasyona çok para harcayıp çatal kaşığa önem vermiyor. Oysa dokunuyorsunuz bu ürüne değil mi? Ne kadar önemli. Oysa dayanıklı ve şık ürünler alınmalı.
Kayakta usta
- İş dışında ne yaparsınız?
İş seyahatleri çok yoğun. Gezmeyi severim. Yürüyüş, yüzme yapıyorum. Dağ ve deniz kayağı da yapıyorum. Eş dost sohbetleri beni dinlendiriyor.
- Bir masaya oturduğunuzda hemen çatal bıçaklara mı bakarsınız?
Masaya oturunca ilk dikkat ettiğim şey tabii ki çatal bıçak... Ben çevirip bakmam kendi ürünlerimi tanırım. Neyin ne olduğunu görürüm.
Ucuzdur vardır illeti!
- Nedir bu işte kalitenin sırrı?
Avrupa çeliği kullanıyoruz biz. En kaliteli çelikten yapıyoruz. Kaliteyi belirleyen paslanmaz çeliktir. Uzakdoğu, içinde nikel olmayan paslanmaz çelik üretti. Nikel yerine sağlığa zararlı madenler kullananlar var. Bunu bilmek gerek. Ucuza kaçmamak lazım. Bıçaklarda 420 denilir çelik kalitesinde... Bıçakların kesici yanı porselen sertliğinde olmalı. Porseleni çizmemeli kaliteli bıçak. Kalitesiz ürünlerde bıçaklar porseleni çiziyor. İthal ürün furyası var ve çoğu Çin çeliğinden yapılıyor.
- Çok indirimler oluyor sektörünüzde.
Biz kampanya yapıyoruz. Ucuzdur vardır illeti, pahalıdır vardır hikmeti. Buna inanırım. Ucuz mal alacak kadar zengin değilim.
Nükleer enerji yatırımı yapılmalı
“Türkiye 2023 hedeflerine ulaşmalı. Gösterilen ihracat rakamı olduğunda ithalat da oluyor. Cari açık büyük sorun. Türkiye’nin en büyük sorunu enerji kaynaklarının yetersizliği. Türkiye enerji politikalarını gözden geçirmeli. Teknoloji anlamında her türlü önlem alınmalı ve nükleer yatırım yapılmalı.”