Şampiy10
Magazin
Gündem

Krizde ilaç satışları yüzde 20 düştü ama sinir ilaçlarına talep artıyor

.

ABONE OL
Vatan Haber

Dünyanın en büyük 100 ilaç firması arasında yer alan Abdi İbrahim’in Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, krizin sektöre yansımalarını değerlendirdi. Kriz dönemlerinde insanların sağlıklarından bile tasarruf ettiğini söyleyen Barut, “Bu dönemlerde sinir sistemiyle ilgili ilaçların satışı artıyor ama diğerleri sanırım düşüyor. Ocak ayında yüzde 20 daralma oldu” dedi. Barut, Türkiye’de en fazla antibiyotiklerle kanser ilaçlarının satıldığını da vurguladı.

Abdi İbrahim, Türkiye’de ilaç sektöründe lider. İlaç sanayiinde dünyada ilk 100’e giren ilk Türk şirketi. Eşdeğer ilaç üretiminin yanı sıra birçok ilaç firmasını hem Türkiye’ye getiren hem de yabancı şirketler için ilaç üretimi yapan bir dev Abdi İbrahim. Şirketin kuruluşunu, global krizin ilaç sektörüne etkilerini şirketin 3’üncü kuşak temsilcisi Nezih Barut’la konuştuk. Sohbete geçmeden önde çok etkilendiğim Abdi İbrahim binasını da yazmak istiyorum. Dışı kadar içi de modern, İtalyan mimar Dante Benini imzalı bir bina. Bugüne kadar gördüğüm en güzel holding binası. Çağdaş sanat müzesi yanılsaması içine girdiğimi itiraf edeyim. Duvarlardaki tablolar özenle seçilmiş... Yalnızca bina bir yazı konusu olabilir.

Abdi İbrahim’in üçüncü kuşak telsilcisisiniz...

Evet, Abdi İbrahim’in kökü 1912 yılına dayanıyor. Dedemden devraldığımız bir serüven... Eczaneyle başlıyor. Dünyada da Türkiye’de de ilaç sanayinin temelinde genelde eczane vardır. Dedem ilk ilacını eczanede 1915 yılında yapmış.

Neymiş bu ilaç?

Sakinleştirici bir ilaç. Devrin Milli Eğitim Bakanı bir sakinleştirici kullanıyormuş, o ilacı da Fransa’dan getirtiyormuş. “O ilacı kimse yapamıyor mu?” deniliyor ve dedeme bu çok dokunuyor. Dedem bu ilacın eşdeğerini yapıyor. Bakana 8 kuruş bedelle gönderiyor, bakan da dedeme iki altın hediye ediyor. 1919 yılında Mahmutpaşa’da üretime başlıyor dedem. İlk lisansını aldığımız ilaç bir müshil ilacı. Dedem 1920’de Çemberlitaş’ta üretim tesisini kurmuş. Ancak 38 yaşında sirozdan ölüyor. Sonra babaannem şirketi devralıyor, ilk kadın sanayicilerimizdendir babaannem. Adı Mehveş. Aile Selanikli. Babaannem çok iyi Fransızca biliyor. O dönemde babaannem daha çok yapma ilaçlarla devam ediyor. Dedem borçlu ölüyor, bu yüzden de babaannem çok çile çekiyor. Daha sonra 1939’da babam işe başlıyor. O dönemde ilk üçe giriyoruz Türkiye’de.

Rakipler kimler?

Eczacıbaşı, İbrahim Ethem. İlk üç içinde bir de biz varız. Ailemizde her nesil iki ilaç fabrikası yapmış. 1950’den sonra tesisler fabrika haline geliyor. Yabancı şirketler o yıllarda Türkiye’ye ilk önce ithalatla geliyor. İthal ilaçlar piyasada ağırlıklı. Babam hep “Aspirini biz yapıyoruz, onlar penisilin yapsın” demiş. Babam da ne yazık ki 44 yaşında vefat ediyor. Bizim ailede erkekler erken gidiyor.

İnsanlar sağlıktan kısıyor

Siz çok küçüksünüz o yıllarda...

Okuyorum ben, bir de ablam var. O dönemde halamın kocası doktor, o devralıyor yönetimi. Biraz geri gidiyor şirket, çünkü korumacı davranıyor halamın eşi. Bizlere sağlam bir şirket devretme amacı taşıyor. Sonra ben devraldım yönetimi. İlacın içinde büyüdük. Eniştem her akşam bizi toplar şirkette olup bitenleri anlatırdı. Biz çocukken bundan sıkılırdık, mecburen dinlerdik. Ama sonuçta şimdi düşündüğümde bunun çok yararını gördüğümü biliyorum.

Hem işin içinde büyümenin hem de bu dalda eğitim almanın avantajlarını taşıyorsunuz. Ancak tüm bunlar aynı zamanda büyük bir sorumluluk. Omuzlarınızda ağır bir yük hissettiniz mi?

Şöyle anlatayım; 1950’li yıllarda Marshall yardımı vardı. Eczacıbaşı Ailesi yardım almıştı. Babam bunu kabul etmedi. “Yabancılardan alınan parayla iş yapmam” dedi. Kredi almaktan korkardı, dedem borçlu öldüğü için hep kendi parasıyla iş yaptı. Babam ileriyi gören biriydi. Türkiye’ye ilk tüp fabrikasını getirdi, pomatların koyulduğu tüpleri ilk biz ürettik. Babam çok eşdeğer ilaç geliştirdi. Annemin babası da eczacıdır. Benim için önemli anılardan biri 1976’da yaşandı. Ben şirkette işe üretimden başladım. İngiltere’deydim. Grev oldu bizim fabrikada. Geldim Türkiye’ye, Amerika’da bir ilaç fabrikasında çalışacaktım. 3 ay fabrikayı kapattık o dönemde. Annem bana, “Ne yapmak istersin?” dedi, “Üretimi ben idare edeyim” dedim, üretimden başladım. 1981’e kadar yöneticilerle uyumlu çalıştım.

Siz ekonomik krizlerde hep büyümüşsünüz, bu nasıl oldu?

İki krizde büyüdük. 1994 krizinde de 2001 krizinde de büyüdük. Doğru bir yönetim planı izledik.

Kriz dönemlerinde ilaç kullanımı düşer mi artar mı?

Sinir sistemiyle ilgili ilaçların satışı artabilir ama diğerleri sanırım düşüyor. Çünkü insanlar sağlıklarından bile tasarrufta bulunuyorlar.

Şu anda da kriz var. Rakamlar nasıl?

Ocak ayında yüzde 20 daralma oldu. Dediğim gibi yalnızca sinir sistemi ilaçlarında artış olabilir.

İhracatınız ne kadar?

İlk ihracatı 1998 yılında Cezayir’e yaptık. İlaç sanayinin ihracat rakamı düşük.

Neden?

Hemen bir ürünü satamıyoruz. Ruhsat alma süresi 2 yıl. İhraç ettiğimiz ülkelerde beklemek gerekiyor. Türkiye’de ilaç pazarı hep büyüyor ve firmalar ihracat yapmaya uzun yıllar gerek duymamış. Son 10 yıldır bizler Türkiye dışına ilaç satmayı planlamaya başladık, büyük hayalimiz, diyelim.

Siz aynı zamanda birçok ilaç şirketinin Türkiye’deki temsilcisisiniz. Satışlarınızın ne kadarı yabancı markaların, ne kadarı Abdi İbrahim’in ürünleri?

Avrupa’da en büyük 6’ncı ilaç piyasası Türkiye. Ciromuzun yüzde 60’ını yabancı ilaçlarla yapıyoruz.

Kaç ilacınız var?

200 ilacımız var. Yüzde 40’ı eşdeğer ilaçlardan yaptığımız cirodan.

Türkiye’de en çok hangi ilaçlar tüketiliyor?

Türkiye’de en çok kullanılan antibiyotik. AB ülkelerinde daha az kullanılıyor antibiyotik. Satışlara bakıldığında, yüzde 14.9 oranında antibiyotik kullanılıyor. Avrupa’da kalp ve kolesterol ilaçları daha çok kullanılıyor. Yurtdışında antibiyotik ilaçları reçeteyle satılıyor. Bizde ise isteyen herkes kolayca antibiyotik alıyor. Son yıllarda bu konuda da bir bilinçlenme var.

En çok satışı artan ilaçlar hangileri?

Onkoloji ilaçlarında korkunç bir artış var.

Kanser grip gibi oldu...

Aynen. Son 5 yılda çok arttı bu ilaçların satışı. Hepimizin çevresinde kanser olan biri var artık. Onkoloji ilaçları çok pahalı ve hepsi teknoloji ürünü.

Sizin onkoloji ilaçlarınız var mı?

Biz yokuz o pazarda. Önümüzdeki yıl gireceğiz. Eşdeğer ilaç olarak onkoloji ilaçları çıkaracağız. Çok ciddi biçimde pazar payı elde etmeyi planlıyoruz.

Kişi başı harcama 160 $

Türkiye’de eşdeğer ilaca olan güven konusunda soru işaretleri var...

Türkiye’de üretilen ilaca karşı bir güven sorunu var. Eşdeğer ilaçları daha etkisiz sananlar var. Bu kuşkuya gerek yok. Bunu anlatmamız lazım.

Türkiye’de ilaç pahalı mı?

Türkiye’de ilaç Avrupa ülkelerine göre ucuz ama Türkiye’de alım gücü çok düşük. AB ülkelerine baktığımızda ya da OECD ülkelerinde yapılmış bir araştırmada en ucuz ilaç Makedonya’da, sonra Polonya, sonra da Türkiye geliyor. En pahalı ilaç da İsviçre’de.

Sizin en çok satan ilaçlarınız neler?

En çok satan ilaçlarımız ağrı kesiciler, göz ilaçları ve kansızlık ilaçlarında pazarda lideriz. Kardiyoloji ilaçlarımızın da satışı yüksek.

Türkiye’de en çok ilacı siz mi satıyorsunuz?

Yüzde 7 ile bir numarayız. Dünyada da en büyük 100 ilaç firmasından 96’ıncı oldu. İlk defa bir Türk firması ilk 100’e girdi. Bu bizim için çok gurur verici bir nokta.

t AKP Hükümeti Sağlık Reformu yaptı. Bu reform hükümetin en önemli başarılarından biri olarak da görülüyor. Siz ne diyorsunuz?

Hükümet sağlığa büyük harcama yaptı. Bence de AKP’nin en büyük başarılarından biri sağlık reformu. Biz genç bir toplumuz. 2008’de kişi başına düşen ilaç harcaması 160 dolar.

Diğer ülkelerde nasıl?

Amerika’da 961 dolar, Yunanistan’da 567 dolar. Bizde çok düşük. Biz hastalandıkça ilaç alan bir milletiz. Koruyucu olarak ilaç kullanmıyoruz. Bu sene ilaca harcanacak bütçe 14.5 milyar lira. Hükümetin bazı değişiklikleri yapması lazım. Eşdeğer ilaçların fiyatı düşük olduğu için özendirilmesi gerekiyor. Ruhsat alımı kolaylaştırılmalı. Biz 2 yılda ruhsat alıyoruz. İlaç bütçesi aşılmak istenmiyorsa bu ruhsat alımı kolaylaştırılmalı.

Bir Türk firması ilk kez 100 büyük arasına girdi

- Abdi İbrahim, dünyada en büyük 100 ilaç firması listesinde 96’ncı sırada yer aldı. İlk kez bir Türk firması ilk 100’e girmiş oldu.

- Şirket, 15 ülkeye 31 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiriyor.

- Bahçeşehir’deki üretim tesisleri 260 milyon kutuya ulaşan üretim kapasitesine sahip.

- 2007 yılında Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu arasında 88’inci sırada yer aldı.

- Abdi İbrahim’in uluslararası pazarlardaki büyümesi 2008 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 163 artarak 21 milyon dolara geldi.

- Şirketin 2 bin 650 çalışanı var.

Bioteknoloji ürünleri gelecek

Türkiye’de hangi ilaçların tüketimi artacak?

Bioteknoloji ürünleri önemli. Şu anda üretilme şansı az Türkiye’de. Canlı organizma pazarı büyüyor, çok pahalı bir pazar. Bu pazar artacak Türkiye’de. Hem pahalı hem de tedavi edici özellikleriyle ciroyu artıracak bu ürünler.

Yaşlanmayı geciktirici ilaçların satışında artış ne oranda?

Herkes genç kalmak istiyor. Ömür de uzuyor. Türkiye’de de uzuyor. Sağlıklı ve genç kalmak istiyor herkes. Biz de bir ürün getirdik. 28 yaş üstünde korkunç bir talep var. Biz botox pazarında da varız. Bu ürünlere devam edeceğiz.

İlaç hammaddesini Türkiye’den mi yurtdışından mı temin ediyorsunuz?

Türkiye’de ilaç hammaddesi yok. Hammadde üretimi yapmak da karlı değil. İlaç firmaları şekeri bile Türkiye’den almıyor.

Neden?

Şeker saf değil, kirli. Biz Fransa’dan alıyoruz. Bazı ambalaj malzemelerini bile yurtdışından alıyoruz. İlaç üretiminde her şeyin çok özel olması lazım.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Haliç bölgesinin dönüşümüne talip
  2. Haliçport için ‘Helal olsun’ diyecekler
  3. Ar-Ge’ye yılda 300 milyon $ harcıyor
  4. Mobilyada 45 ülkeye ‘Derin’ imzasını attı
  5. İspanya’da vernik üretip Avrupa’yı cilalayacak
  6. Şahenk’in yatırımları bizim değerimizi artırdı
  7. Teknoloji seviyesindeki artış kadınlara yarıyor
  8. Çelebi ‘servis’ini Suudi Arabistan’a taşıyacak
  9. Çeşme turizmine ‘Arapsaçı’ dopingi
  10. Çağdaş sanat piyasamız Cezanne tablosu etmiyor!

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.