Kapıcılara para puan dağıtılacak toplanan yağla elektrik üretilecek
.
Türkiye’de atık yağların toplanmasında lider şirketlerden Ezici Biodizel’in Başkanı Mustafa Ezici, topladığı atık yağlardan elektrik enerjisi üretmek için kolları sıvadı. Maliyetler nedeniyle 10 milyon lira yatırım yaptığı tesiste biodizel üretemeyen ve topladığı yağları ihraç eden Ezici, Garanti Bankası, Doğal Hayatı Koruma Vakfı ile işbirliği yapacak. Bu çerçevede kapıcılara para puan dağıtılacak, karşılığında evlerden atık yağ toplanacak. Bu atıklar elektriğe dönüştürülecek
Mustafa Ezici kendini çevre sorunlarına adamış bir işadamı. Ezici, zeytinyağı üreten bir aileden geliyor. Gaziantep Nizip doğumlu Ezici, 2005 yılında atık bitkisel yağlardan biodizel üretmek için tesis kurdu ancak beklediği maliyette yağı toplayamadığı için şu anda topladığı atık yağları ihraç ediyor.
Ezici, Mart ayında Doğal Hayatı Koruma Vakfı’yla birlikte bir proje hazırladı. Garanti Bankası’nın da verdiği destekle Ezici, atık yağları artık para karşılığı toplayacak. Ezici’nin hedefi Türkiye’de atık yağlardan elektrik enerjisi üreten bir tesis kurmak.
Atık yağ konusunda bilinçli bir toplum değiliz. Siz 4 yıldır bu işle uğraşıyorsunuz, geldiğiniz nokta nedir?
Türkiye’de gıda ve çevre terörü var. Bu konuda anlatılacak ve yapılacak çok iş var. Antalya’da 5 yıldızlı otellerdeki durum içler acısı. Antalya’da 3 bin tesis var. Bu tesislerin hepsinden kızartma yağı çıkıyor, korkunç bir tüketim var.
Ne oluyor bu yağlar?
Denize dökülüyor. HACCP belgesi olan ve olmayan otellerdeki durum çok farklı. HACCP belgesi olan, 2 bin 500 yataklı bir otelden haftada 1 ton yağ çıkıyor. Yemek atıkları da Antalya’da çok fazla, oysa bunlardan gaz tesisi kurmak lazım.
Tüketim çok yüksek...
Evet ama belgesi olmayandan da haftada 50 kilo çıkıyor. Çünkü ya döküyorlar ya kaçakçılara satıyorlar ya da farklı kimyasallarla rafine edip yeniden kullanıyorlar yağları. Çok ciddi oteller var ama çoğu bu konuyu ciddiye almıyorlar.
Bir denetim yok mu?
Çevre Bakanlığı denetlemeli ama denetlemiyorlar. Otellerin müdürlerine, sahiplerine çok iş düşüyor. Bu yağları döktüğünüzde arıtmada maliyeti var. Arıtmaya döktüğünüzde de bakterileri bertaraf edemezsiniz, ya yakacaksınız ya da biodizel yapacaksınız. Antalya’da bunları siz sürekli denize verdiğinizde zaman içinde deniz kirlenecek. Antalya tehdit altında. Yalnızca Antalya değil, Marmara ve Ege de tehdit altında. Ancak Antalya’da son yıllarda hızla artan otel sayısı tehlikeyi büyütüyor. Oteller yağları bidonlara doldurup atık olarak vermeyi ayrıntı bir iş olarak görüyor. Bilinç eksikliği var.
Kullanılan yağlar kaliteli mi?
O da ayrı bir konu. Çok özen gösteren yerler de var, aynı yağı defalarca kullananlar da. Kaçak toplayıcılar var. Antalya’da bu yağları alıp rafine edip, yağlarla karıştırıyorlar, kirli bir rant var. Kanserle Savaş Daire Başkanı Prof. Murat Tuncer’in düzenlediği bir sempozyum oldu 20 Aralık’ta. Orada açıklandı; Kızılırmak’ta istasyon kurmuşlar, oradaki balıklarda ağır metal ve arsenik bulunmuş. Ankara’daki su borularına arsenik işlemiş. Kızartma yağları atık olarak değerlendirilmediğinde çevreyi tehdit ediyor. Lavobodan yağ dökülmemeli.
Siz atık yağlardan elektrik enerjisi üretmek için tesis kuracaksınız...
Atık yağdan elektrik enerjisi üretmek için tesisi hazırlıyoruz. Almanya, İtalya, Avusturya ve Fransa’da var bu tesisler. AB ülkelerinde 30’a yakın tesisi var. Biz biodizele 2005 yılında başladık Türkiye’de. Bugüne kadar 380 tesis kuruldu. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Yaklaşık 500 milyon dolara yakın para harcandı ve çoğu iflas etti. Bir işi çok yapan olunca devlet de ÖTV getirdi. Şu anda biodizel üretilemiyor. ÖTV yüksek olduğu için maliyetler nedeniyle üretmiyoruz. Biz şu anda yağları toplayıp ihracata veriyoruz. Almanya’da 3 tesis var, Avusturya’da 2 tesis var. Yüzlerce insana lisans vermek çok yanlış bir karardı.
Siz ne kadar atık yağ topluyorsunuz yılda?
2006’da biz bin 650 ton, 2007’de 2 bin 650 ton , 2008’de 6 bin 300 ton yağ topladık. Bunların yüzde 40’ını İstanbul’da topladık. Şu anda Türkiye’de 7 lisanslı toplayıcı var, yüzde 60’ını biz topladık yağların. Büyük zorluk var yağ toplamakta. Öncelikle yoğun yemek üretimi yapan yerlerin buna özen göstermesi gerekiyor. Yağı kızartıyorsunuz, 270 dereceye çıkıyor. 270 derece yağı değiştirmek için soğutmanız lazım. Bunun için de 7 saat gerekiyor. 60 litrelik bidonlarımız var bizim, bidonları biz topluyoruz. Bu çalışanlara zor geliyor, lavabodan akıtmak ise kolay geliyor, kimse kirliliği düşünmüyor. Sonuçta doğa insanlardan intikamını alıyor, grip gibi oldu kanser. İstanbul’da bile evlerin atık suları filtre edilip denize basılıyor. Vahim bir tablo var.
Belediyeler bu konuda neler yapabilir?
Halkı teşvik edip yağ toplayabilirler. Ayrıca her yeri denetlemeliler. 3 bin küsur belediye var, 60 tanesi denetim için Çevre Bakanlığı’ndan belge almış. İnsanları bilinçlendirmek, para harcamak lazım, bunu yapmıyorlar. Çevre İl Müdürlükleri ’Personelim yetmiyor’ diyor. Belediyelerin denetim yapması lazım.
Kullanılmış kızartmalık yağların hanelerden toplanması için belediyelerin mutlaka çalışması lazım. Amerika 1 milyon 800 bin ton atık yağ topluyor, biz 1 milyon 750 bin ton yağ kullanıyoruz. Onlar bizim harcadığımızdan çok atık yağ topluyor.
Askeriye topluyor mu?
Yüzde 90’ı atılıyor. Oysa askeriye insan sağlığına çok önem veriyor ve çok kaliteli yağ kullanıyorlar. Biz Deniz Kuvvetleri’nden alıyoruz, çünkü oradaki komutanlar denizler için bunun büyük tehdit olduğunun farkında. Milli Savunma Bakanlığı, “Atık yağlar ihaleyle satılır” diye bir genelge hazırlamış zamanında. Ancak çevre bakanlığı bunu yasaklıyor. Yasal düzenlemele de ihtiyaç var bu konuda.
Siz yeni bir çalışma başlatıyorsunuz Doğal Hayatı Koruma Vakfı’yla...
Evet. Garanti Bankası’nın büyük desteğini aldık. Türkiye’nin en çevreci bankası bana göre. İlk etapta Kozyatağı’nda 100 kapıcı tespit ediliyor. Bunlara para puan dağıtılacak. Bu kapıcılar hizmet verdikleri apartmanlarda yağ toplayacak. Bidonları biz vereceğiz.
Erol Evgin de evinde yağ biriktiriyor
Mustafa Ezici, atık yağlar konusunda ilginç bilgiler verdi:
- Kentucky Fried Chicken çok iyi yağ kullanıyor ve çok iyi topluyor yağlarını. Onlardan iyi yağ alıyoruz. Yemek fabrikalarının da çoğu bu işi profesyonel olarak yapıyor.
- Türkiye’de çok az insan var, yemek atıkları soğuk zincirden geçirilip dağıtılabilir. 241 milyar liralık israfı var.
- 4442845 yani 444ATIK numaralı telefonumuzu arayan herkesten atık yağlarını alıyoruz.
- Bu konuda duyarlı olan kişi sayısı hızla artıyor. Erol Evgin geçenlerde bizi arayarak evinde biriktirdiği yağların alınmasını istedi. Cıngıllıoğlu ailesi de evinde yağ biriktiriyor.
- 1 kg atık yağ toplama maliyeti 1 lira, bu da kilogram başına 70 kuruştan satılıyor. Bu fark nedeniyle atık yağ toplama işinde sürekli zarar ediliyor. Ancak toplanan atık yağ miktarı artarsa maliyetlerde düşüş yaşanabilecek.
Çöpte 3 milyar dolarlık hammadde var
Ne kadar yağ dökülüyor Türkiye’de?
Türkiye’de 17.5 milyon hane var. Yılda ortalama hane başına 20 litre yağ lavabolardan dökülüyor. Bunun yanında deterjanlı sular da akıtılıyor. Kimyasallarla yağlar karışıyor. Bunların hepsi kirlilik yaratıyor.
Evlerde biriktirilmeli mi yağlar?
Kesinlikle. Yağ kokmaz, bir kapta biriktirilebilir. Biz bugüne kadar birçok kampanya yaptık. Bu konuda duyarlı olanlar da var. Beşiktaş Belediyesi 10 bin bidon dağıttı ancak bunlar yeterli olmuyor, halkın bilinçlenmesi lazım. Ayrıca oteller, yemekhaneler, lokantalar mutlaka denetlenmeli. Çevre ve Tarım Bakanlığı, belediyeler bu konulara özen göstermeli denetim yapmalı. Herkes paranın peşinde kimse yarını düşünmüyor. Dünya görmediği kirliliği görüyor şu anda. Türkiye’de 80 milyon ton çöp var. Bu çöp içinde 3 milyar dolarlık hammadde var. Bunların ekonomiye kazandırılması lazım.
12 YAŞINDAYKEN DE YAĞ TOPLARDIM
Mustafa Ezici, çocukluğundan beri bu işe meraklı olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Biz ailece sabun ve zeytinyağı işi yapıyoruz. 12-13 yaşındayken bizim sabun sanayine yağ götüren kamyonlarımız vardı. Onların depolarında kalan yağ olurdu, o yağları toplar, babama satardım.”