İstanbul Limanı Atatürk Havalimanı gibi olabilir, günde 5 bin turistin gemiyle gelmesi hayal değil
.
Türkiye’nin ilk kruvaziyer gemi acentası olan Tura Turizm’in patronu Erkunt Öner, bu alanda dünyada otorite sayılan isimlerden. Bu yıl Türkiye’ye 1.200 geminin uğradığını, İstanbul Limanı’nın bölgenin merkezi olabileceğini belirten Öner, İstanbul’un gelişimi için havalimanında yakalanan potansiyelin kruvaziyerde de yakalanması gerektiğine dikkat çekti. Öner, “İstanbul Atatürk Havalimanı merkez oldu. Çok önemli bir atak yaptı. İstanbul Limanı da aynı şekilde olabilir. Örneğin, Karadeniz Bölgesi’nde gezecek gemi Roma Limanı’ndan kalkarsa program 12 gün sürer en az. İnsanlar genelde 7-9 günlük tur yapıyor. Buradaki liman da ev limanı olmalı. İstanbul’un turizmi değişir. Her hafta 5 bin kişinin gelip gitmesi İstanbul’da büyük hareketlilik yaratır” dedi.
Tura Turizm Türkiye’nin en eski turizm acentalarından biri. Çok genç yaşınızda kurmuşsunuz... O yıllarda Türkiye’de turizmden söz edilmiyordu...
Sivaslıyım. 6 kardeşin en küçüğüyüm. Liseye gelen İngilizce hocalarına babam evimizde bir yer verirdi. Onlar da karşılığında bize ders verirdi. Babam eski askerdi. Almanca bilirdi. Sivas’a gelen yabancılarla iletişim kurmaya başladım. Üniversite için Ankara’ya hukuk okumaya geldim. Üniversitede Milli Talebe Birliği’nin Turizm Bölümü’nü kurdum. Tercüman rehber kursları, turlar düzenlemeye başladım. Turizm Bakanlığı’nın bursuyla Belçika’da turizm okudum. Her şeyi yaptım bavul da taşıdım. Aldığım bursun karşılığı olarak bakanlıkta çalıştım. Daha sonra bir kararla bize özel sektör yolu açıldı. Arkadaşımla ortak Tura Turizm’i kurduk.
Kruvaziyer turizmi Türkiye’de nasıl başlattınız?
Gemi olayı 3’üncü ülkelerin İstanbul’u ziyaret etmeleri isteğiyle başladı. Varna, Köstence’den geldiler. Bize turist yollayan acentalar, ‘Neden Türkiye’den bir şey yapmıyorsunuz?’ dediler. 1967’de ilk gemimizi kiraladık. Beklemediğimiz şekilde ilgi gördü.Yeni gemiler kiraladık. Bu gemilerdeki eğlenceyi Türkleştirdik. Müzeyyen Senar, Zeki Müren de geldi. Şu anda sektör kruvaziyer gemilerinin yüzde 90’ı Amerikalıların kontrolünde.
Türkiye’de kruvaziyer turizmi gelişmiş değil. Limanların yetersizliği en önemli nedenlerden biri. Siz durumu nasıl görüyorsunuz?
Biz en arka sırada değil, dışarıdayız. Bir tane bile kruvaziyer gemisi yok Türkiye’nin. Bunca kıyısı olan bir ülke için, inanılacak gibi değil. Hem Karadeniz’e, hem Ege’ye hem de Akdeniz’e hakimiz.
Kruvaziyer turizm hem dünyada hem de Türkiye’de gelişiyor. 2010’da ne değişti de artış oldu?
2010 en parlak dönem. Gemiler dünyada büyüdü. Kruvaziyer turizme ilgi çok arttı. 7 yıldızlı hizmet veren gemiler var artık.
Galataport gerçekleşemedi. İstanbul Limanı yetersiz. Yeni liman Zeytinburnu’nda. Yeni liman neleri değiştirir kruvaziyer turizminde?
Galataport şehrin göbeğinde. Oraya binlerce kişilik gemilerin gelmesi, oradan o insanların otobüslerle taşınması mümkün değil. Orası İstanbulluların denizle buluştukları alan olmalı. Zeytinburnu’ndaki proje önemli. Kruvaziyer bölümünün danışmanıyım aynı zamanda. 2013 yılında ilk gemi alınacak diye planlanıyor. Hızla çalışılıyor.
Nasıl bir artış olur?
İstanbul Atatürk Havalimanı hub oldu. Çok önemli bir atak yaptı. İstanbul Limanı da aynı şekilde olabilir. Örneğin, Karadeniz Bölgesi’nde gezecek gemi Roma Limanı’ndan kalkarsa program 12 gün sürer en az. İnsanlar genelde 7-9 günlük tur yapıyor. Buradaki liman da ev limanı olmalı. İstanbul’un turizmi değişir. Her hafta 5 bin kişinin geliyor gidiyor olması İstanbul’da büyük hareketlilik yaratır. İstanbul’un gelişimi için havalimanında yakalanan potansiyel kruvaziyerde de yakalanmalı. İstanbul’dan kalkan Karadeniz, Akdeniz turu yapabilir. Doğu Akdeniz turu da hızlı gemilerle yapılabilir.
VALİZ BİLE TAŞIYORUM
Siz nasıl tatil yaparsınız?
Bu yıl eşimle Hindistan’a gittim. Uçakla. Yorucu ama enteresan oldu. Bambaşka kültür. 14 gün sürdü. Gemi seyahatleri benim için zor çünkü bizim gruplarla gidince her şeyle uğraşıyorum. Valiz bile taşıyorum. Artık işe dönüşüyor o seyahatler. Eşimle 18 yaşında tanıştım. O da turizmci. Uzun bir beraberliğimiz var. Kızım Leyla diplomattı, Meksika’da konsolosluk yaptı, daha sonra bize katıldı. 6 yıldır birlikteyiz. Oğlum Kemal de bizimle çalışıyor.
Türkler Yunan Adaları’na gidiyor
Türkiye’de en çok hangi turlar tercih ediliyor?
Türkiye’den en çok satılan tur Yunan Adaları. Türkler en çok Yunan Adaları’na gidiyor. İstanbul çıkışlı ya da İzmir Antalya çıkışlı programlara itibar ediyorlar. Gelecek yıl Antalya’dan Mersin, Tartus (Suriye), Beyrut, Port Said, İskenderiye, Güney Kıbrıs ve Antalya’ya tur başlatıyoruz..
Gemi turları sanki daha çok 55 yaş üstünün tercihi...
Eskiden öyleydi. 40 yaş üstü tercih ederdi. Yaş yavaş yavaş düşüyor. Emekli olup hali vakti yerinde olanlar gemiye bayılıyor. Dünyada da trend aşağı doğru iniyor. Gemide çok eğlence var. Gemi seyahati virüs gibi, yeni yerler, yeni gemiler arıyorsunuz... Dostluklar da oluşuyor. Her yıl gemi seyahatlerinde buluşan çiftler oluyor.
Türk Düğünü ödül getirdi
Tura Turizm, SeaTrade Ödülü alan ilk Türk şirketi... Baktım çok sayıda ödülünüz de var...
SeaTrade alanında otorite. Her 2 yılda bir toplantıları oluyor. Miami’de her yıl toplanıyorlar kruvaziyerin önde gelenleri. 2 yılda bir de Kuzey Avrupa ve Güney Avrupa’da toplantı oluyor. Önümüzdeki yıl Türkiye’de yapılacak. Ödüllerden bazıları bizi sevindirdi. Bizim işimizde yenilik çok önemli. 2007’de dünyanın en iyi tur operatörü ödülü aldık. 2008’de ve 2009’da en yenilikçi ödülünü aldık. 2010’de en yaratıcı tur ödülü aldık. ‘Türk Düğünü’ konseptimiz çok beğenildi. Gerçek bir köy düğününü yakalıyoruz. Köylülerin gerçek misafiri olarak gelinin damadın hazırlanmasına, çeyize katılarak eğlencenin içine giriyor yolcular. Bu çok yaratıcı tur olarak görüldü. Organik bir köy ziyareti yapmıştık. Türkiye’ye gelen her turiste de bir ağaç diktiriliyor.
2010’da limanlarımıza 1.200 gemi uğradı
Türkiye’de 2011 yılı beklentileriniz nedir?
Türkiye’de yüzde 30’luk artış bekliyoruz. 2008 çok iyiydi. 2009’da geriledik. 2010 yılında 2008’i yakaladık. 1.200 gemi uğradı, 1 milyon 700 bin kişi yararlandı. Bunların çoğu da Kuşadası’na uğruyor. Amerikalılara “Mutlaka Kuşadası’na uğramalısınız” dedim. Yılda 3 kez geliyorlardı. Sonuçta geldiler Yunan Adaları’na yakınlığını gördüler.
Sami Ofer’in adı geçmişti... Aynı şirketten mi söz ediyoruz?
Royal Carribean Cruise’un sahibi Ofer değil. 24 yönetim kurulu üyesinden biri. Borsada kote olan kurumsal büyük bir şirket. Şu anda yalnızca onlar yılda 130 sefer yapıyor Kuşadası’na.