İran’da Türkiye’den fazla tenis raketi ve kayak malzemesi satılıyor
.
37 ülkede faaliyet gösteren ve her türlü spor malzemesinin bulunduğu Intersport zincirini Türkiye’ye getiren Levent Yarcan, Türkiye’de kişi başına spor harcamasının 10 euro olduğunu söyledi. Yarcan, “Suriye ve İran bizden önde. İran’da bizden daha fazla tenis raketi ve kayak malzemesi satılıyor” dedi.
Global krize rağmen satışlarını artırdıklarını ancak kârlılıkların azaldığına da dikkat çeken Yarcan, insanların bu dönemde “Bir tane alayım, kalitelisini alayım” mantığıyla hareket ettiklerini vurguladı. Yarcan, 2008 sonunda 20 milyon TL olan cirolarını bu yıl 50 milyon TL’ye yükselttiklerini belirtti.
Intersport Türkiye’nin yeni tanıştığı bir mağaza zinciri. Intersport mağazalarında her türlü spor malzemesini bulmanız mümkün. Patenden kayak malzemelerine, tenis topundan kamp malzemelerine kadar... Mağazanın içine adım attığınız anda spor yapma isteği duyuyorsunuz! Intersport özellikle Avrupa’da çok büyük bir zincir. 6 bine yakın satış noktası yani mağazası var. Mağazaları da butik tarzında değil. Büyük metrekarelere yayılmış, her türlü spor malzemesinin satıldığı bir konsept. Intersport’u Türkiye’ye taşıyan ise genç bir girişimci Levent Yarcan. Kendisi de aslında bir spor adamı. Yelken, kayak, sörf, motokros... Yapmadığı spor yok gibi. Zaten bu işlere de hobisi sayesinde öğrencilik yıllarında girmiş. Üniversitede okurken bir spor mağazasında part time işe başlamış. Kanyon’daki mağazasında buluştuk. 2009 yılında krize rağmen büyüyen Intersport’un başarısını konuştuk.
Hızla büyümüşsünüz. Kriz spora mı motive etti insanları?
Pek öyle değil. Spor perakendeciliği aslında Türkiye için yeni. Özellikle de bizim konseptimiz çok yeni. Genelde Türkiye’de tek marka mağazaları var. Müşteriler örneğin bir basketbol ayakkabısı alacağı zaman farklı mağazaları geziyor. Bizde her markanın tüm ürünleri var. Müşteriler buna yeni alıştı ve krizde spor sektöründe yüzde 15’lik bir küçülme yaşanmasına rağmen biz büyüdük.
Intersport oturmuş bir marka Avrupa’da. Türkiye’ye ise yeni geldiler. Nasıl ikna ettiniz?
Uzun yıllar birçok marka ve ürünü gerek yurtiçi, gerekse yurtdışından tedarik etmek zordu. Ben bunu bizzat yaşadım. Çok eskiden beri ailece bu işe de meraklıydık.
Mağazalarda kaç marka var?
Bizim en küçük mağazamızda 70 marka var. 2000 yılında adımız farklıydı. Intersport’u 2005’te getirdik. Farklı kategorileri birarada sunmak çok zor bir iştir. Intersport’la uzun süre flört ettik. Onlar bu alanda dünya devi. Türkiye’yi de izliyorlardı. Türkiye’de iyi bir pazar olduğunu biliyorlardı ama Türkiye’de metrekare bulmakta zorlanıyorlardı. Çünkü tüm dünyada Intersport mağazaları çok büyük mağazalar.
6 bin mağazası var
Kaç ülkede var Intersport?
37 ülkede, 6 bine yakın mağazası var. Son dönemde Doğu’ya doğru kaydıklarını söyleyebilirim. Biz aynı zamanda İzlanda’dan da yatırımcı bulduk ve üçlü bir yapıyla Intersport’u Türkiye’ye getirdik.
Türkiye’deki mağaza sayınız nedir?
10 ilde 12 mağazamız var. Türkiye’de potansiyel büyük. Biz forma da satıyoruz dünyanın en pahalı kayak botunu da... Bu yüzden de, Intersport Türkiye’de her ilde olabilir. Intersport’un en önemli özelliği şu anda dünyadaki tüm markaların satıldığı en büyük zincir olması. 1968’de 10 büyük Avrupa ülkesi birleşip birlikte alım yaparak oluşturmuş Intersport’u..
Global krize rağmen büyümeye devam ettiniz...
Biz krizde büyüdük. 2009 yılı içinde 8 mağaza açtık. Ama kriz bizi hiç etkilemedi demek değil bu. Bizi tüketici son yıllarda öğrenmeye başladı. Bunun avantajını yaşıyoruz. Alışveriş merkezlerinde eskiden iyi yerler gösterilmezdi bize, şu anda tam tersi. Yeni açılacak alışveriş merkezleri bizi çağırıyor artık. Krizde kârlılık gitti. Devamlı kampanya yapıyoruz biz de.
En çok spor ayakkabı mı satıyorsunuz?
Evet. Satışlarımızın yüzde 30-35’i spor ayakkabı. Çünkü insanlar spor ayakkabıya meraklı.
Müşteriniz gençler mi? Gençlerde para var mı?
Kanyon Alışveriş Merkezi’nde 20 yaşın altında çok genç var ve ceplerinde para var. Çoğu aşırı marka odaklı. Ama bizim her yaştan müşterimiz var. Bizde 24 saat kullanabileceğiniz her türlü malzeme var. Çakı da satıyoruz, dezenfektan tablet de satıyoruz.
Kriz döneminde müşteri davranışları hiç değişmedi mi?
Değişti. Bir kere krizde çok lüks markalar tüketilmiyor. Kaliteli ürünler daha çok satıyor. İnsanlar bir değil 5 yıl kullanacağı ürünü alıyor.
Türkiye’de kişi başına düşen spor harcaması ne kadar?
Geçen sene Türkiye’de spor malzemeleri sektörünün 650 milyon euro olduğu tahmin edildi. Kişi başına 10 euro olduğunu söyleyebiliriz. Bu oran Yunanistan’da 60-65 euro, Bulgaristan’da 45 euro, Kuzey Avrupa’da 200 euroya yaklaşıyor.
Türkiye’de alım gücü düşük...Gençler en çok spor yapanlar desem, bu değerlendirme bile yanlış olabilir...
Ne yazık ki okullarda beden dersleri genelde boş geçen dersler ya da iki taklayla geçiştirilen dersler. Spora Avrupa’da çok ciddi yatırım yapılıyor. Bizde aileler sporu derslerin önünde engel görüyor. İnanın Suriye ve İran bu konuda bizden önde. İran’da Türkiye’den daha fazla tenis raketi ve kayak malzemesi satılıyor.
SPORA MERAKIMIZ VARDI AMA MALZEME YOKTU
Siz spor yapıyor musunuz?
Kendimi bildiğimden beri yapıyorum. Yelken, su kayağı, kayak, motokros... Merakımız vardı ama malzeme yoktu. Ailece hep bir hayalimiz vardı. Sporla ilgili bir şey yapmak isterdik. Okurken Nişantaşı’nda bir spor mağazasında part time işe başladım. Bir süre sonra babam da ilgilenmeye başladı mağazayla, onların finansman sorunu vardı. Ben de paramı alamıyordum, para yerine mal almaya başladık. Sonuçta babamın desteğiyle biz mağaza açtık.
2009’da 2008’in 4 katı ayakkabı sattık
Avrupa’da spor sektörü krizden etkilenmiş. Türkiye’de durum nasıl?
Avrupa’da 2009 senesinde spor sektörü yüzde 4 büyüdü. Bu beklenenden çok az bir büyüme oranı. Ancak yine de birçok sektörde düşüş varken bu gerçekten de iyi bir oran. Kış sezonu bu yıl iyi başladı. Türkiye’de spor sektöründe yüzde 15 gibi düşüş var. Bazı markaların satışı çok düştü, durma noktasına geldi ama bazı markalarda da artış var. Biz farklı markalara yer verdiğimiz için farklı bir konumdayız. Bu yıl 2008’e göre 4 misli daha fazla ayakkabı sattığımızı görüyoruz. Bunlar biraz trendlerle ilgili. Ayakkabıda ciddi pazar kaptık 2009’da. 2008’e göre kriz olmasına rağmen ciddi artışlar yakaladık.