Devlet fiyatlara müdahale etti, ilaç sektöründe 2 bin kişi işsiz kaldı
.
Pfizer’İn Genel Müdürü Melih Memecan, küresel krizin Türkiye’de ilaç sektörünü olumsuz etkilediğini söyledi. Memecan, “Krizde ilaç sanayiinde 2 bin kişi işsiz kaldı” dedi. İlaçların marketlerde satılmasına ilişkin gelişmeleri de değerlendiren Memecan, “Türkiye’de ilaçların marketlerde satılması doğru değil. İlaçlar eczanelerde satılmaya devam etmeli” dedi
Dünyanın en büyük ilaç şirketi olan Pfizer, 1957 yılından bu yana Türkiye’de. Ar-Ge çalışmalarına en çok pay ayıran şirketlerden biri olan, yılda 7.9 milyar dolar Ar-Ge yatırımı yapan Pfizer’ın dünyada 14 Ar-Ge merkezi var. İşte bu merkezlerden biri Pfizer ile Hacettepe Üniversitesi’nin işbirliğiyle oluşturuldu. Uzun süre Pfizer’in Macaristan Genel Müdürü olan Melih Memecan 2 yıldır Pfizer Türkiye Genel Müdürü. Alışık olduğumuz yöneticilere hiç benzemiyor. Konuşkan, esprili... Dedim ya alışık olduğumuz yöneticilerden değil. İşe makam arabasıyla gelmiyor. Ortaköy’deki Pfizer binasına Anadolu Yakası’ndaki evinden vapurla geliyor. Ayrıca bir de Scooter’ı var, şehir içinde Scooter’la geziyor. “Apartman dairesinde oturuyorum, şehir dışında izole bir yaşam bana göre değil, şehrin hareketliliğini seviyorum, ama trafik çilesinden kurtulmak için de deniz ulaşımını kullanıyorum” diye konuşuyor.
İlaç tüketiminde geriyiz
* Pfizer en büyük antibiyotik üreticisiydi değil mi?
Uzun süre öyleydi. Ama artık değil. Antibiyotik çok ucuzladı. İlaç şirketlerini döndürecek bir gelir kaynağı değil artık. Yanlış antibiyotik kullanımı bağışıklık sistemini bozuyor. Türkiye bu konuda geride. Türkiye’de kendi kendine herkes hangi antibiyotiği kullanacağını biliyor. Türkiye’de antibiyotik satışları hâlâ çok yüksek.
*Türkiye’de çok mu ilaç tüketiliyor? Parasını devlet ödediği için gereksiz ilaç mı alınıyor?
Hayır. Türkiye ilaç tüketiminde birçok ülkenin çok gerisinde. Evet herkesin evinde ilaç kutuları var ama bu ilaç tüketimimizin yüksek olduğu anlamına gelmiyor. Almanya ve Fransa ile karşılaştırmak mümkün değil Türkiye’deki ilaç tüketim miktarlarını. Ancak OECD ülkeleriyle, Brezilya, Orta Avrupa gibi ülkelerle kıyaslayabiliriz, onların da yarısı kadar ilaç tüketiyoruz. Yunanistan’ın üçte birindeyiz. Biz yılda kişi başına 100-110 dolarlık ilaç kullanırken, Yunanistan’da 300-330 dolarlık ilaç kullanılıyor.
* Dünyada en çok hangi tedaviye yönelik ilaçlar satıyor?
Dünyanın en çok satan ilacı kolesterol tedavisi ilacı. Bu insan hayatını uzatmada önemli. İnme, felç gibi rahatsızlıkların nedenlerinden biri yüksek kolesteroldü. Bizim çocuklar gelir mi bilmiyoruz ama birileri 140 yaşına gelecek. İnsan vücudu keşfedildikçe hastalıkların sebebleri ve tedavi yöntemleri artıyor. Bazı hastalıklara artık hiç rastlamıyoruz.
* Türkiye’de de en çok kolesterol ilaçları mı satıyor?
Maalesef en çok kullanılan ilaçlar astım ve sigaraya bağlı solunum yolu ilaçları. Sigaradan kaynaklanan nedenlerle akciğerlerimizi hasta ediyoruz.
* Sigara yasağı sigarayı bıraktırma ilaçlarının satışını artırdı mı?
Var artış. Bizim yaptırdığımız ön istatistiklerde sigaraya başlama alışkanlığı yasaktan etkilendi.
Kârlılık sorunu var
* İlaçların marketlerde satılması konusu var. Marketlerde ilaç satılırsa ilaç satışları artar mı? Bilinçsiz tüketici için bu risk oluşturmaz mı?
Sektörün sorunu ilacın nerede satılacağı değil. İnsanlar eczanede değil de başka yerden mi ilaç alacak? Bunu tartışmamız lazım. Eczanede kalınca bir mahsuru yok. Beyaz gömlekli bu işi bilen birileri var eczanelerde, ilaç çok satılsın diye marketlere ihtiyaç yok. Bunun yerine kendi kendine tedaviyi konuşmalıyız. Toplumumuzu bilinçlendirmeliyiz. Eczaneden ilacı doktor tavsiyesiyle almalısınız. Annenize, komşunuza sorarak ilaç almamalısınız. Türkiye’nin ilaç sanayinde tüketim sorunu yok. Kârlılık sorunu var, fon yaratma sorunu var.
* Sonuçta devlet ödüyor ilaç harcamalarının büyük bölümünü...
Satılan ilaçların yüzde 95’ini devlet ödüyor. Bizim alıcımız devlet. Orada siyasi irade lazım. Sağlık açılımına ihtiyaç var. Çıkmaz içindeyiz. Biz Avrupa’nın dinamizmi olmakla övünüyoruz, her sabah okula gitmek için yola çıkan öğrenci sayısı Macaristan nüfusundan fazla. Türkiye böyle bir ülke. Övündüğümüz bu genç toplum 25 yıl sonra Avrupa’nın düşeceği belaya düşecek. Daha çok kalp, kanser, alzheimer ilacı kullanacak. Bugünden çözüm üretmezsek çok zor günler yaşarız.
SCOOTER’LA GEZİYOR, ŞİRKETİN BASKET TAKIMINDA OYNUYOR
* Sizin sürekli kullandığınız bir ilaç var mı?
Var, kolesterol hapı kullanıyorum.
* Eski basketbolcusunuz, hâlâ oynuyor musunuz?
Zevkle. Takımımız var orada oynuyorum. Pfizer Basketbol Takımı... Hafta sonları arkadaşlarla toplanıp basketbol oynuyoruz. Ben açık havayı seviyorum. Yürüyüş yaparım, Scooter’la geziyorum. Vapura biniyorum.
PfIzer’in 14’üncü Ar-Ge merkezİ Türkİye’de
* Ar-Ge yatırımlarına büyük önem veren Pfizer, Türkiye’de de bir merkez kurdu. Neler yapılıyor bu merkezde?
Bir adım attık. İlaç geliştirme global iş. Yerel olarak olmuyor. Siyah ırk, sarı ırk, Çinlisi, Japonu... Bir ilaç çıkardığınızda hepsine uyacak. Siyah ırka yaramayan bir ilaç çıkaramayız değil mi? Türkiye’ye baktığımızda bilimsel çalışmalarda çok karanlığız. Bilgi üretmiyoruz. Biz şimdi buna çalışıyoruz. Pfizer’in CEO’su geçen yıl buraya geldi, çok etkilendi. Hacettepe Üniversitesi’yle bir işbirliği yaptık, çok iyi gidiyor çalışmalar.
Yeni istihdam yaratamadık
* Global kriz ilaç sektörünü etkiledi, özellikle de Türkiye’de...
Biz krizin dalgasını geç hissettik. 2009 yılı özel bir yıl oldu. Türkiye’nin ekonomisi Avrupa’nın ithalatını destekleyecek ihracatını sürdürebilseydi biz ilaç krizi yaşamazdık. İhracatın düşüşünden kaynaklanan işsizlik artınca, devletin istihdama bağlı gelirleri de azalınca ilaç bütçesini finanse edecek boyutu aştı. Devlet müdahale etti. İlaç konusu hep regüle edildiği için kutu kutu kim ne satıyor biliniyor. Tasarruf tedbirleri denildiğinde maalesef ilk önce kontrol edilebilir yollara yöneliniyor. İlaç sektörü için sert bir karar alındı. Fiyatlarımız yüzde 20-25 arası kesildi. Kolay fiyatı kesmek. Dünyada para kazanıyoruz, Türkiye’de para kazanmıyoruz.
* İşten çıkarmalar da oldu...
Maalesef ilaç sanayi 2 bin kişiyi işsiz bıraktı. Başbakan bugün “Bir işçi alın” diye peşinde koşuyor iş dünyasının, maalesef bizim durum böyle.
* Siz personel tasarrufunda bulundunuz mu?
Hayır. Whyte’ı satın alınca toplamda kayıp olmadı. Biz yeni istihdam yaratacaktık, yaratamadık. Bazı arkadaşlarımızı oraya kaydırdık.