Şampiy10
Magazin
Gündem

Çorba devi Knorr sürdürülebilir tarım yapan çiftçilerle çalışacak

.

ABONE OL
Vatan Haber

Unilever Gıda Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Seçkin, Knorr’un 2015 yılına kadar tüm ürünlerini sürdürülebilir tarım yapan çiftçilerden alacağını açıkladı. Seçkin, “Türkiye’den yılda 20 bin ton sebze alıyoruz. Kimyasal madde kullanmayan, biyoçeşitliliği koruyan, doğru sulama ve gübreleme yapan çiftçilerle çalışacağız” dedi.

DÜNYADA 1 milyar insan açlık çekiyor. Dünya nüfusu artıyor ve doğal kaynakları yerine koyamayacağımız şekilde tüketmeye de devam ediyoruz. Global şirketler bir süredir ‘büyümek’ için sürdürülebilir bir yaşamın gerekli olduğu gerçeğinden hareketle değişim için düğmeye bastılar. Ve bizler de sık sık ‘sürdürülebilir bir yaşam’ sözünü duymaya başladık.

Geçen hafta dünya devi Unilever’in Knorr markasının doğduğu Almanya’nın Heilbronn şehrindeki merkezindeydik.

Unilever’in 190 ülkede 400’den fazla markası var. Her gün 2 milyar insanın evine Unilever ürünleri giriyor. 158 yıllık Knorr markasını Unilever 2000 yılında 23 milyar dolara almıştı. Knorr Unilever’in bulyonları, çeşnileri, sosları ve çorbalarıyla en bilinen markalarından biri.

Unilever yönetiminin başına gelen Ceo Paul Polman’ın öncülüğünde 2 yıl önce Sürdürülebilir Yaşam Planı’nı açıklandı. Doğal kaynakların kullanımı ve tüketicilerin bilinçlendirilmesi konusunda Unilever seferberlik ilan etti, bir iş planı ortaya çıktı. Bu planı 2011 yılında Türkiye’de de dinledik. Bu hafta da Unilever Gıda Pazarlamadan sorumlu Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Seçkin ve ekibiyle Unilever’in Knorr markasıyla başlattığı Sürdürülebilir Tarım Seferberliğinin aldığı yolu değerlendik.

Sürdürülebilirlik çok geniş bir kavram. Elimizdeki paketli ürüne baktığımız anda ürünün tüm gelişim süreçlerini tek tek masaya yatırmak gerekiyor.

Bu süreci Mustafa Seçkin anlattı. Knorr markasıyla bir yılda geldikleri noktayı açıkladı. Yapılanlar Türkiye tarımıyla direkt ilgili. Knorr markası Türkiye’de 25 tedarikçi, 4 bin çiftçiyle çalışıyor. Sürdürülebilir Tarım Seferberliği kapsamında yayınladıkları Sürdürülebilir Tarım Tüzüğüyle birlikte toprak analizlerinden gübre ve su kullanımına, atıkların yönetiminden biyoçeşitliliği destekleyen faaliyetlere kadar bir dizi önlem getiriyor. Doğal Hayatı Koruma Vakfı’yla (WWF) işbirliği yapan Unilever aynı zamanda çiftçilere eğitim de veriyor. Çiftçilerin ‘sürdürülebilir tarım’ yapıp yapmadıklarını bağımsız denetleme kuruluşları kontrol ediyor. Mustafa Seçkin, Unilever’in 2020 yılına kadar koyduğu sürdürülebilirlik hedeflerine Knorr markasıyla Türkiye’de 2015’e kadar ulaşacaklarını söylüyor.

Heilbronn’daki merkezde Mustafa Seçkin’i dinlerken Knorr’un ürünlerindeki değişimi de yerinde gördük. Knorr ürünleriyle oluşturulan mönüleri hazırlamak için de mutfağa girdik. Sürdürülebilir Tarım Politikaları’nın yanı sıra, ‘ürünlerin içinde neler var?, ‘hazır gıdalardaki tuz, şeker oranları ne kadar?’ gidi sorulara da yanıt aradık.

Unilever ‘sürdürülebilirlik’ yolunda yalnızca Knorr markasıyla yürümüyor. Her markasının böyle bir yolculuğu var. Biz Almanya’da Knorr’u dinledik. Bu konularda gerçek başarı nasıl yakalanır? diye bakarsak, Unilever kendi alanları konusunda iddialı ve emin adımlarla ilerliyor görünüyor. Umarız bunu diğer şirketler de izler. En önemlisi ise tüketicinin bilinçlenmesi. Mustafa Seçkin, ‘Bizi en iyi çocuklar anlayacak. Onlar başka bir dünyaya doğdu’ diyor.

80 milyar euro ciro hedefliyor

-Unilever’in 46.5 milyar euro cirosu var. Unilever’in hedefi bunu 80 milyar euro yapmak. Bunu yaparken de yani işi iki misline büyütürken ayak izini yarı yarıya düşürmek.

-Unilever’in 14 kategoride 400 farklı ürünü var. Domestos, Dove, Knorr, Elidor, Lipton, Algida, Omo, Becel markalarından bazıları

-Sürdürülebilir Yaşam Planı kapsamında Unilever önce tüm fabrikalarını, atıklarını, karbon emisyonlarını hesapladı. Hatırlatmakta yarar var Unilever’in Türkiye’deki merkezi ‘yeşil bina’

40 ülkede pazar lideri

-Knorr 87 ülkede var, 40 ülkede pazar lideri.

-Knorr çorbalar 2 yıl nasıl dayanıyor? sorusunu çok alıyoruz. Bunu en güzel tarhanayla anlatıyoruz. İçine koyduğumuz her şeyi kurutuyoruz ve hava, nem, ışıktan koruyoruz. Bakteri üremiyor. Ambalajlarımız 3 katlı. Koruyucu madde yok.

-Knorr bir süre önce ürünlerinden mono sodyum glutamat’i (MSG) çıkardı.

-Knorr dünyadaki domatesin yüzde 6’sını alıyor. Çorbalarında 72 farklı ürün kullanıyor.

-2020 yılına kadar Knorr, kullandığı 1.2 milyon ton sebzenin yüzde 100’ünü sürdürülebilir kaynaklardan alacak.

-Türkiye’de granül teknolojisi olmadığı için sarımsağı ithal ediyoruz.

-Türkiye’de de yurtdışında da GDO’lu ürün kullanmıyoruz.

Yılda 20 bin ton sebze ve baharat alıyor

-Türkiye’de 20 bin ton sebze ve baharat alıyor her yıl Knorr. 25 tedarikçi 4 bin çiftçiyle çalışıyor.

-Knorr bir yıldır yaptığı çalışmalarla kullandığı ürünlerin yüzde 50’sini sürdürülebilir kaynaklardan aldı. En çok domates, soğan, kekik, defne kullanılıyor çorbalarda.

-Çiftçilere eğitimi WWF veriyor. Çiftçiler bağımsız denetleme kuruluşları tarafından denetleniyor.

-Doğru gübreleme yapmak Türkiye’de büyük sorun. Toprak analiziyle işe başlanılıyor. Örneğin 1300 dekar soğan tarlasında toprak analizi yaparak yüzde 10 gübre kullanımı azaldı... Bir örnek daha, ilaçlamaları azaltıyoruz. İlaçlamadan önce çapalama yapmak gerekiyor.

-Unilever sürdürülebilirlik çalışmaları kapsamında bir fon oluşturdu. Her yıl bu fona 2 milyon Euro ilave ediliyor. Bunun 1 milyon eurosunu Unilever, diğer yarısını da tedarikçiler ekliyor. Türkiye’de bu yıl bu fondan ayrılan kaynakla Denizli’de kekik tarlaları desteklendi.

-Türkiye’de 2015’e kadar tarımsal ürünlerin hepsi yüzde 100’ü sürdürülebilir kaynaklardan elde edilecek.

Trans yağı kaldırdık, tuzu ve şekeri düşürdük

Knorr’un toplantısında Beslenme ve Sağlık Müdürü Dr. Diyetisyen Berat Nursal Tosun da ürünlede yapılan değişikliklere neden gerek duyduklarını şöyle özetledi: “Dünyada 10 kişiden biri obez. 1 milyar insan da aç. Türkiye’de her 3 kişiden biri obez. Doymuş yağ içeriklerini, sodyum, şeker, tuz oranını, trans yağ kullanımını ve kalori miktarını masaya yatırdık. Çorbalardaki tuz miktarı yüzde 21 düşürüldü. Mayonezlerde doymuş yağ içeriği yüzde 40 azaltıldı. Margarinden trans yağı çıkarıldı. Algida’nın çocuklara yönelik dondurmalarına 110 kalori sınırı getirildi.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Haliç bölgesinin dönüşümüne talip
  2. Haliçport için ‘Helal olsun’ diyecekler
  3. Ar-Ge’ye yılda 300 milyon $ harcıyor
  4. Mobilyada 45 ülkeye ‘Derin’ imzasını attı
  5. İspanya’da vernik üretip Avrupa’yı cilalayacak
  6. Şahenk’in yatırımları bizim değerimizi artırdı
  7. Teknoloji seviyesindeki artış kadınlara yarıyor
  8. Çelebi ‘servis’ini Suudi Arabistan’a taşıyacak
  9. Çeşme turizmine ‘Arapsaçı’ dopingi
  10. Çağdaş sanat piyasamız Cezanne tablosu etmiyor!

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.