Biyonik futbolcu devri
28-30 Kasım’da UEFA Sağlık Sempozyumu’nun 4’üncüsü İstanbul’da toplanıyor. Türkiye Futbol Federasyonu Genel Sekreteri Lütfi Arıboğan, “Biyonik futbolcu devri başlıyor” diyor
İngiliz futbol liginde dönen para yılda 700 milyon sterlin (1 milyar 47 euro) pound. Bunun 70 milyon sterlini (104.8 milyon euro) sağlık harcamalarına gidiyor. Alman futbol liginde ise yalnızca sigorta giderleri 40 milyon euro.
Bayern Münih’in sağlık harcamaları neredeyse Türkiye’deki üç büyüklerin bütçesine denk geliyor. Futbol endüstrisinden söz edilirken artık sağlık harcamalarının boyutları dikkat çekici bir biçimde artıyor.
Futbolda futbolcunun tekniğiyle, fiziğiyle mükemmelliğe doğru bir gidiş var. Biyonik futbolcu devrine adım adım ilerleniyor. Tüm bunları Türkiye Futbol Federasyonu Genel Sekreteri Lütfi Arıboğan ile Türkiye Futbol Federasyonu Sağlık Kurulu Başkanı ve UEFA Sağlık Kurulu Üyesi Mehmet Binnet’le görüşmek üzere randevulaştığımızda öğrendim.
28-30 Kasım tarihleri arasında İstanbul’da UEFA Sağlık Sempozyumu’nun 4’üncüsü gerçekleştirilecek. Daha önce İtalya, Almanya ve İsviçre’de düzenlenen bu sempozyumda Futbolda sağlık konusunda önemli kararlar da alınacak. Arıboğan ve Binnet’le ”futbolda sağlık“ üzerine konuştuk.
* Futbolda sağlık denilince ilk aklıma maç sırasında hayatını kaybedenler geliyor...
M.B: Bunların yaşanmaması için koruyucu hekimlik çok önemsenmeli. Biz, 2004’ten itibaren kulüplerimizdeki sağlık taramalarını farklılaştırdık. Ama en ideali daha alt yapıdan 13-14 yaşındaki çocukların sağlık taramalarının en özenli şekilde yapılması, bu çocukların tüm raporlarının kulüp tarafından tutulmasıdır.
* Antremanda ya da maçta yaşanan sakatlıklardan farklı boyutları da var, diyorsunuz...
M.B: Tabii ki. Araştırmalar sakatlıkların bir çoğunun çocukluk dönemine dayandığını gösteriyor. Bu yüzden de sağlık taramaları önemli. İyi beslenme, antremanlarda hocaların bilinçli antreman yaptırması gibi her şey artık çok planlı olmalı.
UZMAN DOKTOR ŞART
* Biyonik adam devrinden bahsediliyor...
M.B: Evet çünkü artık futbolcular daha çok maç yapıyor. Örneğin Real Madrid yılda 76 maç yapıyor, yani haftada 3 kez yüksek performans göstermek zorunda futbolcuları. Genetikteki son gelişmelerden tutun da, tedavi edici hizmetlere kadar her alanda büyük gelişmeler var. Türkiye de bunları izleyecek. Bir insanın kaldıracağı kapasite bilimsel veriler doğrultusunda ortaya çıkıyor. Artık babadan görme usüllerle futbolun gelişmesi mümkün değil. Bir sporcunun sakatlanmasını engellemek en önemlisi.
* Bunun için ne yapılıyor?
L.A: Futbol endüstrisi büyüdü, rekabet üst düzeyde. Artık futbolun aynı zamanda bir show business olması için tıbbi metaryallerle destek şart. Bunların da etik olması gerekiyor. Vitaminler, mineraller ve etik olmayan doping var. Bu yüzden dünya artık son iki yılda bunları çok tartışıyor. Futbol Federasyonu bazı kriterler getiriyor. Her kulübün doktoru olmak zorunda. Sporu seven hevesli doktorların futbol doktoru olması değil, bu alanda uzmanların olması gerekiyor.
* Bunun için bütçe lazım. Futbol kulüplerinin iki-üçünün maddi durumu iyi...
Ne yazık ki sporun bilimsel yönüne ayrılan bütçeler minimum. Bunu eski bir sporcu olarak da söyleyebilirim, kulüplerin sağlık ekibi oluşturmaları zaman aldı. En ucuz maliyetli personel masör olduğu için yalnızca masör istihdam edildi.
Bizimkiler en çok antremanda sakatlanıyor
* Yurtdışındaki futbolcularla bizimkileri karşılaştırdığınızda ne farklılıklar var?
L.A: Sakatlanmaları kaybedilen zaman kavramında değerlendiriyoruz her zaman. İngiliz liglerinde sakatlanan futbolcuların yüzde 78’i bir maç oynayamamış. Bizde ise bu oran daha fazla. Orası daha sert oynanan bir lig ama bizde sakatlıklar daha uzun sürüyor. İngiliz liglerinde sakatlıkların üçte biri antrenmanda, üçte ikisi maçta. Türkiye’deki tablo ise enteresan... 2004-2005 sezonunda sakatlıkların yüzde 36’sı maçta, yüzde 63’ü antrenmanda olmuş. 2005-2006 sezonunda da maçtaki sakatlıkların oranı yüzde 43, antrenmandakiler yüzde 56. Yani bizde futbolcular maçta değil antrenmanda sakatlanıyor. Maç sayısını azaltamadığımıza göre bundan sonra alacağımız tedbirlerin başında futbolcuların şeklini değiştirmek fikri geliyor. Bu da güçlü fizik ve kas gücüne sahip, haftada 3 maç oynayacak biyonik futbolcular yetiştirmek.