Bankaların reklamları artık eğlendiriyor
.
Bankalar arasındaki kıyasıya rekabet, reklamlarına da yansıyor. Geçmişte, o birbirinin aynısı olan hatta “sıkıcı” bulduğumuz banka reklamlarının yerini, güçlü koreografili, sıkı senaryolu, dillere dolanan şarkılı reklamlar aldı...
Bunlardan biri de Akbank reklamları...
Geçen yıl Akbank’ın “Türkiye’nin Yenilikçi Gücü” sloganıyla ödül alan reklam dizisine bu yıl da devam ediliyor. İnsanın içini kıpır kıpır eden bir reklam... Müziği akılda kalıyor. Dansçıları dikkat çekiyor.
Dansçılar bu kez Türk
Akbank’ın bu reklamları geçen yıl Güney Afrika ve Romanya’da çekilmişti. Dansçılar Afrikalıydı, bu yıl ise dansçıların tümü Türk.
Geçtiğimiz yılki seride senkronize hareketlerle farklı motifler yaratan dansçılar bu kez ellerinde fırça, resim çiziyorlar. Dansçılar koşuşturdukça ekrana 3 farklı tablo yansıyor; “mutluluk”, “yenilik” ve “gurur” tablosu...
“Boğaz’a karşı bir bankta oturanlar” tablolardan biri...
Dansçılar, “mutluluğu” montajsız tek bir film halinde 7 dakikada resmetmiş... Bu çekim Makine Post Stüdyosu’nda bilgisayar ortamında hızlandırılarak 50 saniyeye indirilmiş. Ve figürler hız gerektirdiği için boya firmasına çabuk kuruyan özel bir boya ürettirilmiş. Prova ve çekimlerde yaklaşık 1.5-2 ton arası 3 ayrı renkte hazırlanmış özel boya kullanılmış.
Ve sonuçta müziğiyle, renkleriyle kıpır kıpır bir reklam ortaya çıkmış.
Mola verelim!
2008’in “en güldüren” reklamı ise şimdiden kendini gösterdi; TEB’in “mola verelim”...
Türkiye Ekonomi Bankası (TEB) “molalı kredi” reklamı yapıyor, yalnızca bir hizmetine yapılan vurgu aslına bakarsanız bankayı da tanıtıyor. Bireysel bankacılık alanında ihtiyaç, mortgage ve taşıt kredilerinde her yıl istenilen 2 ay ödeme molası başlatan bankanın reklam yüzü Avrupa Yakası’nın Burhan Ağabeyi.
3 reklam dönüyor.
* Engin Günaydın sıkılgan bir biçimde tam kız arkadaşına evlilik teklifi edecekken gözü kayıyor, yanlarından albenili bir kadın geçiyor ve “Sevgilim aşkımıza bir mola verelim” diyor...
TEB’de kısa bir mola var da aşkta neden mola verilmez!
* Engin Günaydın sırılsıklam, yağmur altında. “Lütfen yağmur yağmayı kes, kısa bir mola ver” diyor.
TEB’de ara var sende neden yok!
* Bu kez uçakta yolcu Engin Günaydın. Hostese “Kısa bir mola verelim ve aşağıya inelim” diyor. Hostes de “mümkün değil” diyor.
TEB’de var, burda da olmalı!
++++++
İstanbul’da para harcayan kesimin adresi mi değişiyor?
Bir alışveriş merkezi furyasıdır gidiyor. Şu anda 164 olan alışveriş merkezi sayısı 2009 yılı sonuna kadar 274’e ulaşacak.
İstanbul bu konuda da bayrağı elinde taşıyor. Geçenlerde Nişantaşı-Levent-Etiler-Maslak üçgenindeki alışveriş merkezlerini yazmıştık yeni açılanlarla birlikte.
Bu alışveriş merkezlerinin hemen hemen hepsinde mağaza açan 3 Türk markasının yöneticileriyle konuştum.
Ezcümle şöyle dediler: “Basında çok adı geçen alışveriş merkezlerindeki cirolarımız beklentilerimizin altında. Şu anda en iyi ciroyu Capacity’de yapıyoruz.”
İstanbul’da Sirkeci, Zeytinburnu, Bakırköy, Ataköy, Yeşilköy, Florya, Küçükçekmece, Avcılar, Beylikdüzü, Bahçeşehir, Büyükçekmece’yi kapsayan bölgenin en büyük alışveriş merkezi Capacity 3 ay önce açıldı.
AVM sinemaları, yeme-içme mekanları ve 110’un üzerindeki markayı çatısı altında toplayan Capacity’i açıldığından bu yana 4 milyon kişi ziyaret etmiş.
İstanbul’da para harcayan kesimin adresi de mi değişiyor?