Ağaoğlu: 7 bin kişiye krediyle ev sattım, biri bile taksidini aksatmadı
Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, krizde 2 bin 500 ev satarak rekor kırdığını açıkladı. “Krizde ev alınmaz psikolojisini yıktım” diyen Ağaoğlu 7 bin kişiye konut kredisi kullandırdığını, kriz var diye birinin bile taksidini aksatmadığını söyledi.
Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu krizde de büyümeye devam ediyor. Arife Günü’nden bir gün önce kendisiyle ofisinde görüştüm. Bundan bir yıl önce görüştüğümüzde, ’Krizde kabuğuma çekilmiyorum’ mesajını vermişti, o günden bugüne Ali Ağaoğlu 5 yeni projeye imza attı.
Geçtiğimiz yıl 1.4 milyar dolarlık servetiyle milyarderler listesine 19‘uncu Türk olarak giren, zaman zaman lüks merakı ve çapkınlıklarıyla magazin basınına konu olan Ali Ağaoğlu, ’My’ konseptiyle daha birçok yeni projeye imza atacak.
Ekonomik krizden en çok etkilenen sektörlerden biri inşaat. Siz ise büyümeye devam ediyorsunuz. Bunu nasıl başarıyorsunuz?
Bu yıl 5 yeni projeye başladık. Erteleme hiç yapmadık. Sizinle daha önce konuşmuştuk, ’Kriz diye durursam krizin parçası olurum’ demiştim. Krizin ilk çeyreğinde herkesin morali çok bozuktu. Herkes elini ayağını çekmişti. Kimse bir şey almak istemiyordu. Ağaoğlu Grubu olarak biz, kriz var diye durmadık, işçi çıkarmadık. Kârdan fedakarlık yaptık. Doğru yerde, doğru proje, doğru fiyatla satılınca her zaman iş yaparsınız. Bunu hep söylüyorum. Krizde de aynı formülü uyguladık.
Daha önceki krizleri nasıl geçirmiştiniz?
2001 krizinde de iş yaptım ben. Dönem dönem krizlere giriyoruz, biz Türkiye’de yaşayan işadamları olarak buna da alışığız ama bu kez ilk defa tüm dünya etkilendi. Avantajımız krizlere alışık olmaktı. Ayrıca genç ve dinamik bir ülkeyiz. Krize hızlı giriyor, hızlı çıkıyoruz.
’Hükümet önlem almıyor’ diyordunuz...
Evet almadılar. Bazı küçük değişiklikler yaptılar ama onlar da bir şey sağlayacak gibi değildi. Alım satım harçları biraz düştü. Ama bunlar çok küçük değişiklikler.
Kaç daire sattınız siz bu krizde?
Bahçelievler’deki My City Bahçelievler projemizde 1200 daire sattık. Hem de 2 haftada. Toplam 2 bin 500’ün üzerinde daire sattık. Bahçelievler projesi bence incelenmesi gereken bir proje. Kriz psikolojisini biz bu projeyle kırdık. Psikoloji çok önemli bu ortamlarda. Psikoloji bozuksa elinde parası olan da harcamaz. Ekonomide her zaman 2 artı 2 dört etmiyor. Bizim Bahçelievler projesinde insanlara krizde de cebinden peşinat çıkarmadan, makul bir fiyatla ev alabileceklerini gösterdik. Kriz ortamında insanlar cebinden para çıkmasını istemiyor. Biz yatırım modelleriyle alım gücünü yukarı çıkardık. Sorun zaten satın alma gücündeydi. Yarattığımız modeller işe yaradı. 2004 yılından fazla daire sattık. Yılbaşına bir ay kaldı. Bin konut daha satmayı planlıyorum.
3 günde % 50’sini sattık
My Town Ispartakule projesini geçtiğimiz hafta başlattınız...
583 konutluk proje. Şu anda reklama çıkmadan yüzde 50’si satıldı. 3 günde ilan kullanmadan satış çok büyük bir başarı. Ayın 10’unda da Yenibosna’da 212 projesinin lansmanı yapılacak. 540 daire var orada da. Hepsini satmayı planlıyoruz. 3 bin 500 konut hedefini tutturacağımızı düşünüyorum.
Otel projeleriniz?
Otel projeleri de devam ediyor. Hiçbirine ara vermedik. 2010’da yeni en az 8 projemiz olacak. Avrupa Yakası’nda yaklaşık 10 projemiz olacak.
Ofis projelerine de girdiniz...
Evet, ofis konsepti geliştirdik. İlk bölümünü Ataşehir’de yaptık. O ofis katlarının da yüzde 85’i satıldı. Ofis konsepti projelerimiz de devam edecek.
Bir anda istanbul’da her yer ofis projeleriyle doldu. İhtiyaç var mı bu kadar? Maslak boş kalan ofis katlarıyla dolu...
Hayır, çok ilgi var. İhtiyacı iyi belirlemek lazım. Ofis dört duvar değil. İnsanlara nitelikli ofis hizmeti sunuyoruz biz. 24 saat hizmet veriliyor. Sekreteri bile düşünüldü, yabancı dilde de hizmet veren sekreterler çalıştırıyoruz. Küçük yatırımcılar için çok cazip bir sistem hazırladık. Orta gelir grubuna üretiyoruz projeleri. Alım güçlerini iyi hesaplıyoruz.
Var mı izlediğiniz bir yöntem?
Var, nerede ne yapıyor olursak olalım bir kere o bölgeyi çok iyi tanıyoruz. İyi araştırıyoruz. İhtiyaçları belirliyoruz. 30 bin kişi üzerine anket yaptırdık Ispartakule için. ’Ben marka oldum ne yaparsam satarım’ düşüncem yok. Zaten artık ne yapsam satar dönemi de geçti.
Krizde aldıkları kredileri ödeyemeyen müşterileriniz olmuyor mu?
Bugüne kadar ben 7 bin kişiye konut kredisi kullandırdım. Bir kişi daha aksatmadı. Biz erişilebilir bir sistem kurduk. Müşterilerimizin çoğu tüm tanıdıklarına akrabalarına bizden ev aldırıyor. Müşteri devamlılığı çok önemlidir. Müşteri patrondur. Buna hep özen gösteririm. Biz kendi arazilerimiz üzerinde proje üretiyoruz. Arazi sahibiyseniz finans yönünden rahat oluyorsunuz.
Bankalar kredi vermeyince siz kredi verdiniz...
Bizim işimiz kredi satmak değil ama dönem dönem konut kredileri yükseliyor. Banka kredilerinin yükseldiği dönemde, bankaların konut kredilerine sempatiyle yaklaşmadığı dönemde kredi olanağı da veriyoruz. Banka kredileri yükselince oturup beklemiyoruz.
Rekabet keskinleşti mi kriz ortamında? Bu krizde teslim edilemeyen çok proje oldu...
2004-2006 arasında Türkiye ortalamasının 3 katına çıktı inşaat sektörü. Yani o yıllarda büyük patlama oldu. Hızla büyüme oldu. Tekstilcisi, kasabı, manavı sektöre girdi. Ne yapsam satarım diye düşündüler. Bizim işte arazi ve teknik kadro çok önemli. Bu krizde bir eleme oldu. İşi olanlar ve mali gücü olanlar bu işi yapabilir. Sektör kendi içinde bir silkinme yaşadı. İşi bilmeyenler elendi.
5 bin kişiye iş yarattım
Yeni istihdam yarattınız değil mi?
İnşaat sektörü emek yoğun. Hem çok işçi istihdam ediyor hem de farklı sektörleri hareketlendiriyor. Biz durduğumuzda mobilyacısı, perdecisi duruyor. Yüzde 70’i 30 yaşın altında olan bir ülkeyiz, bu bizim hem gücümüz hem de bu çok tehlikeli. Çünkü bu gençlere iş aş vermezsen tehlike oluşur. Adam ev alınca halı, buzdolabı alıyor. İnşaat sektörü tetikleyicidir. Devlet eksik bu konuda. Bizim önümüzde vergi yükü var. Bunun makul düzeye çekilmesi lazım. İşsizliği azaltmak istiyorsak inşaat sektörü canlandırılmalı. 5 bin kişiye yeni istihdam yarattık. Şu anda alt taşeronlarla birlikte 10 bin kişi çalışıyor.
Uludağ’da bayramda ilk kez oteller kapalı
Uludağ’daki tesislerinizi açmıyorsunuz bu yıl. Ne olacak, bu kış çalışmayacak mı Uludağ?
En güzel kayak merkezimizde plansızlık sorunu var. Maalesef valilik evi ve orman tesisleri dahil hepsi kaçak durumunda. Bakanlarla toplantılar yapıldı zamanında, yeni imar planı yapılacak dendi. Biz yatırımcıları çağırdılar, biz ihtiyaçlarımızı söyledik. Tesisleri yeniledik. Sonradan bu planı iki bakan imzaladı, bayındırlık bakanı ve turizm bakanı imzaladı, orman bakanı imzalamadı. Yenileme yapan herkes kaçak durumuna düştü. Yeni plan yapılsın istiyoruz. Ses yok. Ben yatırım yaptım ve devlete karşı suçlu durumuna düştüm. Plana kadar açmayacağım. Maalesef bu sene dağda herkes sorunlu. Mekanik tesis yatırımımız da var. Onlar da kapalı. Bayramda oteller ilk kez kapalı. Zamanında planlama yapılmadığı için bu hale gelindi.
25 yaşın üzerinde sevgilim olmaz
Siz bana daha önce benim ruhum 25 yaşında demiştiniz...
Yok 25 demedim. ’25 yaşından yukarı kız arkadaşım olmaz’ dedim.
Yapmayın!
20’nin altına da düşmem. Gönlüm 18, ne yapayım?
Yalıda oturuyorsunuz değil mi?
Evet, çok keyifli. Ama en güzel keyif çıkaranlar da evde çalışanlar. Ben çok keyif süremiyorum. Eve geç gidiyorum, sabah da erken çıkıyorum. En büyük keyfim evde uzun bir kahvaltı yapmak. Evin en iyi keyfini sürenler arada sırada gelenler.
8’de ofisimdeyim önce iş sonra aşk
Ali Ağaoğlu’nun üç çocuğu var. İkisi ilk evliliğinden. Üçüncü çocuğu Mert babasını ’my’ projeleriyle anıyor.
Üç çocuğunuz var. En küçüğü Mert hâlâ size My Baba diyor mu?
Hâlâ diyor. Ben de ona helikopter diyorum. Çok hareketli bir çocuk. O yönü bana benzemiş. Ben de yerimde duramam.
Büyük oğlunuz yurtdışında mı?
Londra’da ekonomi okuyor. Alican grupta yükümü paylaşacak. Okulu bitirince gelecek.
Kızınız?
O prenses. Sena’yı yurtdışına göndermeye kıyamıyorum. 16 yaşında. Babamın bana yaptığı en büyük iyilik çocuk yaşta işlerin içine beni sokmasıdır. Ben de onu yapıyorum. Küçüğü şu anda saymıyorum ama oğlum ve kızım çok iyi okuyor. İkisi de sorumluluk sahibi çocuklar.
Lüks yaşantınızla çok gündemdesiniz. Çocuklara iyi örnek oluyor musunuz?
Ben çok çalışıyorum. Çocuklarım bunu biliyor. Sabah 8’de şirkette olurum. Gezmeyi severim ama işi bırakıp gezmem. Arabaları çok seviyorum. Ama benim için her zaman iş önde. Önce iş sonra aşk.
Rakiplerim beni arayıp teşekkür etti
“2009’un başında biz misyon yüklendik. Ev alınmaz psikolojisini kırdık. Finans kesiminde bakın konut kredilerine, bizim kampanyayla birlikte hareketlendi sektör. Bizden sonra atak yaptı firmalar. Gazetelere sayfa sayfa ilan vererek satışa başladılar. Meslektaşlarım beni arayıp teşekkür etti.”