Şampiy10
Magazin
Gündem

7 yaşında bir kızı da 75 yaşında bir kadını da giydiririm

Şıklığın sırrı sadelik

ABONE OL
Vatan Haber

Siren Ertan Çarmıklı ile Nişantaşı’ndaki atölyesinde buluştuk. Her zaman şık, ne giyse yakıştıran bir kadın O. Fotoğraf çekimi için sadece 5 dakikada hazırlandı. Ünlü modacıyla, “Siren Ertan İstanbul” markasını, çalışmalarını ve yendiği kanseri konuştuk...

* Siz profesyonel olarak bu işe girmeden önce de sanırım hep moda ile ilgiliydiniz. Çocukluğunuzda nasıldınız? Mesela Barbie’lerinize kıyafet diker miydiniz?

Benim hiç Barbie’lerim olmadı. Çocuklarını satranç oynamaya, resim yapmaya, kitap okumaya yönlendiren bir baba ile büyüdüm. Süslenmemi desteklemezdi ama bana diğer verdikleri için ona müteşekkirim.

* Ya genç kızlığınızda?

Babama karşın annem her zaman çok şık ve görsel konularla ilgiliydi. Her zaman istediğimi giymemi destekledi. Mezuniyet elbisem için istediğim rengi ve modeli çizecek terziyi bulması için onu bunalttığımda bile sesi çıkmadı.

* Eski fotoğraflarınıza baktığınızda “Gençlik işte neler giymişiz” dediğiniz oluyor mu?

Olmaz mı! Benim gençlik yıllarım 80’lere rastladı, bir düşünsenize o yıllarda neler giymiştik; taytlar, koca vatkalar, zariflikten uzak aksesuarlar..

* Sizce kadınlar kim için giyinir? Diğer kadınlar için mi yoksa erkekler için mi?

Sanırım bu, o ana göre değişir. Ancak bence en önemlisi kendileri için giyinmeleri. Çünkü herşey insanın kendisini sevmesi ile başlar.

* Kendine yakışanı seçmeyi nasıl başarıyorsunuz?

Yıllar geçtikçe kendimi daha iyi tanıyorum ve yaşım ilerledikçe daha yakışanı giymeyi seçiyorum.

* Size danışan müşterilerinize nasıl yardımcı oluyorsunuz?

Öncelikle gidecekleri yere, yaşlarına, konumlarına göre giyinmelerini öneriyorum. Sonrasında ise rengiyle, kumaşıyla, kalıbıyla, kusurlarını örtüp, güzel yanlarını öne çıkaran kıyafetler tasarlıyorum.

* Kadınlar giyim konusunda hangi hataları yapıyorlar?

Bence her telden çalmak yerine süreklilik gösteren bir tarzınız olması çok önemlidir. Aşırı özenilmiş hissi veren görüntüler de beni rahatsız eder. Aynı anda kıyafetiniz, saçınız, makyajınız ve aksesuarlarınızın hepsi çok gösterişli ise mutlaka en az ikisini sadeleştirin derim.

Smokin en çirkin erkeğe bile yakışır

* Şıklık adına bir erkeğe ne önerirsiniz?

Onları en şık ve elegan gösterecek smokin giymek konusunda tereddüt yaşamamalarını öneririm. Çünkü kusursuz smokini ile kalabalık bir salona giren dünyanın en çirkin erkeğine bile dönüp bakarsınız!

* Eşinizi de siz mi giydiriyorsunuz?

Hayır, kendisi alışveriş yapar. Birlikte dışarı çıkacaksak bazen kravat ve mendil tercihimi sorar. Ama smokin giymesi konusunda ikna eden benim.

* Sizce sizi diğer tasarımcılardan farklı kılan nedir?

Ben zevkim konusunda iddialı olmak bir yana, bugüne kadar kıyafetin her türlüsünü giymiş, görmüş ya da dikmiş kırk yaşında bir kadınım.
Bir kadının kusurlarını ve bunları kamufle etmeyi, hayatlarında olabilecek en güzel şekilde göstermeyi iyi bilirim.

* Her yaşta kadını giydirir misiniz?

Evet tabii ki, her yaşta ve her bedende müşterilerim var. Kapımdan ve gönlümden içeri giren herkesin başımın üzerinde yeri vardır.
75 yaşında da müşterilerim var, 7 yaşındaki kızına kıyafet hazırlatan müşterilerim de var.

* Milano mu, Paris mi yoksa New York sokakları mı sizi cezbeder?

İstanbul aşık olduğum ve her noktasından gözlerimi alamadığım şehir.
10 yıl öncesine kadar Milano da diyebilirdim ama artık Paris ve Londra moda konusunda benim için daha önde.
New York’a gelince orası insanı her açıdan besliyor, geliştiriyor.

* Yazın mı kışın mı daha üretken olursunuz?

Bir şey üretmediğim gün üzüntüden ölürüm! Sonbahar-kış aylarında günlük kıyafetler hazırladığım müşterilerim, dışarıya tasarım çalışmalarım ve vakıf projelerim çok olur. İlkbahar-yaz aylarında ise mezuniyet, nişan ve düğünlerin yoğunluğu ile atölyemden çıkacak vakit bulamam. Hep çalışıyorum.

Kanseri Sezen Aksu dizeleriyle anlatmak isterim

Kanseri ve tedavi sürecimde yaşadıklarımı Sezen Aksu’nun şarkısındaki gibi düşünüyorum; ‘’acı tatlı ne varsa hazinemdir... acının insana kattığı değeri bilirim... küsemem...’’

Godiva için tasarım yaptı...

Siren Ertan Çarmıklı 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi-Tekstil Tasarımı Bölümü mezunu.

Mustafa Taviloğlu’nun teklifiyle İstanbul’a gelen Siren Ertan kendine tasarladığı kıyafetlerin çevresi tarafından beğenilip yoğun talep görmesi sonucu 2004 yılında kendi haute-couture atölyesini ve markasını kurdu. O günden bugüne markaları ile sofistike günlük kıyafetlerden çarpıcı gece elbiselerine, zarif mezuniyet kıyafetlerinden romantik gelinliklere kadar, kendi çizgisini taşıyan farklı tasarımlara imza atıyor. Siren Ertan amacının; her zaman görmek istediği asil, şık, zarif, feminen ve güçlü kadını müşterilerine yansıtmak olduğunu söylüyor.
2010 İlkbahar-Yaz sezonunda Punto Kürk ve Deri’nin kreatif direktörlüğünü yaparak, hazır giyim koleksiyonu ‘Punto by Siren Ertan’ı müşteri ile buluşturdu. 2011 yılında en ilgi çeken projesi, moda ve çikolatayı aynı kutuda topladığı, dünya markası olan Godiva mağazalarında satışa sunulan; ‘Siren Ertan Istanbul for Godiva’ imzalı ürün tasarımı oldu. Siren Ertan Çarmıklı, son defilesini 22 Kasım 2011’de Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı-TESYEV yararına Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirdi.

Oturan ceketler, kalem etekler ve egzotik desenler moda

* 2012’nin modasında sizin dikkatinizi neler çekiyor?

Henüz çok incelemedim. Çünkü ben körü körüne modaya uymaktansa, günün esintisini taşıyan ama kişiye en yakışan kıyafetleri yapmaktan yana olan bir tasarımcıyım. Ama ilk bakışta küçük elbiseler, kalem etekler, oturan ceketler, egzotik desenler; renklerde ise beyaz, sarı, yeşil, pembe, mavi dikkatimi çekti.

* Siz bu yıl için neler hazırlıyorsunuz?

‘Siren Ertan COUTURE’ markamla, zarif ve rafine el işlemeleri barındıran, yüksek dikiş işçiliğine sahip elbiselerime devam edeceğim. Dünyanın en iyi kumaşlarını kullanmamın yanı sıra bu yıl Gaziantep’in kültür mirası olan kutnu kumaşlarıyla çalışmalar yapıyorum. Siren Ertan ISTANBUL markamla daha günlük parçalar ve Güney’de satılmak üzere plaj kıyafetleri üreteceğim.
Daha önce de kreatif direktörlüğünü yaptığım Punto Kürk ve Deri’ye bu ilkbahar-yaz için de bir koleksiyon hazırlayacağım.

* Türkiye’de bir isim olarak ortaya çıkmak, kendi imzanızı kabul ettirmek kolay değil. Sizi bu süreçte zorlayan ne oldu?

Çocukluğumdan beri süregelen merakım ile doğal olarak Güzel Sanatlar-Tekstil Tasarımı bölümünü seçtim. Ama bitirmek yerine çalışmayı seçtim. Geldiğim noktaya kadar beni en çok zorlayan şey önyargı oldu. Ama sabrım, yeteneklerim ve çalışkanlığımla bunu atlattım.

Genlerim için anne ve babama teşekkür ederim...

* İzmir’in kızları malum güzellikleri ve özgüvenleriyle meşhur... Sizce bunun nedeni nedir?

Gerçekten bilmiyorum. Genlerim için anne ve babama teşekkür ederim. Ama bizim evde güzellikten bahsedilmezdi, hatta annem ‘Güzelliğine güvenme bir sivilce yeter, zenginliğine güvenme bir kıvılcım yeter’ derdi.

* Siz kendinize nasıl dikkat ediyorsunuz?

Sigara, alkol kullanmadım. Yemek seçmedim, sevmediğim ama faydalı olduğu kesin yiyecekleri bile yedim. Katı rejimlerden uzak durdum, hatta yüksek kalorili beslenerek metabolizmamı düşürmedim. Bunu sosyal, hareketli bir insan olarak ve düzenli yaşayarak destekledim.Tüm bunların görünüşüm ve yaşımdan genç göstermem konusunda olumlu etkisi olduğunu düşünüyorum.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Haliç bölgesinin dönüşümüne talip
  2. Haliçport için ‘Helal olsun’ diyecekler
  3. Ar-Ge’ye yılda 300 milyon $ harcıyor
  4. Mobilyada 45 ülkeye ‘Derin’ imzasını attı
  5. İspanya’da vernik üretip Avrupa’yı cilalayacak
  6. Şahenk’in yatırımları bizim değerimizi artırdı
  7. Teknoloji seviyesindeki artış kadınlara yarıyor
  8. Çelebi ‘servis’ini Suudi Arabistan’a taşıyacak
  9. Çeşme turizmine ‘Arapsaçı’ dopingi
  10. Çağdaş sanat piyasamız Cezanne tablosu etmiyor!

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.