2011’de 25 bin konutluk proje açıklayacağım
.
KRİZE RAĞMEN 4 AYDA 3 PROJE AÇIKLAYAN Fİ-YAPI’NIN SAHİBİ FİKRET İNAN İDDİALI:
Fikret İnan’la “Eğitim Her Engeli Aşar” kampanyası döneminde tanışmıştık. O zaman adını yeni yeni duymaya başlamıştık. 2007’de kurduğu şirketi inşaat sektöründe hızlı bir çıkış yapmıştı. 59 bin TL’den başlayan fiyatlarla sattığı dairelerine öncelikle kimse inanamamıştı. Global krizin başladığı dönemde 4 ayda 3 proje açıkladı Fikret İnan.
Fikret İnan genç bir patron. Malum inşaat sektörü Karadenizli işadamlarının hakimiyetinde ama Fikret İnan Karadenizli değil, Akdenizli. Olmazsa olmazları var, iddiası da hayli büyük. 2011’de 25 bin konutluk bir proje açıklayacak, 2019 yılına kadar da 100 bin konut yapacak. Krizde hızla büyüyen işadamı Fikret İnan’la konuştuk.
t Açık hava ilanlarında sık sık sizin şirketinizi görüyorum bu aralar. Bahçeşehir’de 89 bin TL’den başlayan fiyatlarla daire satıyorsunuz. Bana daha önce 2001 krizinde kötü günler yaşadığınızı anlatmıştınız, global krizde bu hızda büyümeyi nasıl başardınız?
Fi-Yapı’nın bir yıllık çıkışı tesadüf değil. Geçmişte yaşanmış olan deneyimler ve acılardan çok şey öğrendik. Benim 27 yıllık ticari deneyimim var. Türkiye’nin tüm çalkantılarını ticaret yapan biri olarak yaşadım. Geçtiğimiz Eylül-Ekim ayında yani 2008’de global krizin patladığı dönemde ’Hızla proje başlatmam lazım’ dedim.
Krizde “Durayım, projeleri erteleyeyim” diye hiç düşünmediniz mi?
Asla, aksine yeni projeler ürettik. Kasım ayında Esenşehir’deki projeyi başlattık. Ekonomik ve lüks konutlar vardı o projede. İkinci projeyi Şubat, üçüncü projeyi de Mart ayında lanse ettik. 4 ayda 2.700 konutu satışa çıkardık.
Evlerin çoğunu sattık
Ne kadarını sattınız?
Krizin başlamasıyla birlikte peşpeşe proje başlatmakta kararlıydım. Herkes reklamlarını durduruyor, projeleri erteliyor, kendi kabuğuna çekiliyordu. Reklamları artırdık, yeni fiyat politikası belirledik, agresif hareket ettik. Öne doğru çıkmaya başladık ve dikkat çektik. İlk başta herkesin kafasında soru işareti vardı. Bugüne kadar niye yoklardı diyenler oldu? İnsanlar haklıydı sonuçta. İnşaat sektörünün acı tecrübeleri vardı. Bu evlerin çoğunu hızla sattık.
İnşaat sektöründe çıkışlar kadar inişler de hızla oluyor...
Evet doğru çıkış da iniş de sert oluyor. Spekülasyonlar da çok oluyor. Verilebilecek tek yanıt projelerinizin hayata geçmesidir. Yapacaksınız, zamanında teslim edeceksiniz. Bu kadar. Ben spekülasyonlara yaptığım işlerle yanıt verdim.
Türkiye’de ev sahibi olmak çok büyük güvence olarak görülüyor değil mi?
Kesinlikle. Evinin olması kutsal bir şey gibi. Türk halkı ev sahibi olunca rahatlıyor. Yatırım aracı olarak da kullanan ciddi bir kitle var. Yaptığımız iş bu yüzden de hayırlı bir iş. Kişilerin ruh hallerini de takip etmek gerekiyor. Özellikle kriz dönemlerinde parası olan olmayan herkesin psikolojisi bozuk oluyor.
Kelime oyunu yapmadık
Siz çok farklı bir ödeme modeli getirdiniz. “Peşinat verin, sonra taksit filan vermeyin, evi teslim alırken geri kalanı verin” dediniz. Bu aynı zamanda kira ödeyenler için büyük kolaylık...
Evet. Peşinat alıyoruz. Sonra daireyi teslim edene kadar hiçbir şey almıyoruz. Kelime oyunu yok reklamımızda. O konuda hassasız. Müşteriye ’Gel gel’ yapmak için bir cümle yazmadık. Bizim yapmış olduğumuz sistem sizin de belirttiğiniz gibi kirada oturan hem ev kredisi hem de kira ödeyemeyecek kişiler içindi. Fi-Tower ve Fi-Side projelerinde bu modeli uyguladık. Fi-Side projesini 2.5 yılda teslim edeceğiz. 30 ay içinde hiç para ödemiyorsunuz. Peşinatı verip teslim zamanı gelince siz gidip herhangi bir bankadan daireyi teslim aldıktan sonra 120 ay vadeli kredi alıp, parayı ödeyebilirsiniz. Bu arada dairenin teslim zamanı gelince fiyatı da artıyor. 1+1 daireleri 59 bin TL’den sattık, teslim alındığında 100 bin TL olacak değeri. Kişiler bu artıştan etkilenmeyecek, daireyi bağlamış olacak.
Bu paraya bu daire olur mu? Teslim edecek mi etmeyecek mi korkusu olmuyor mu müşterilerde?
Olmaz olur mu? Ama az önce de dediğim gibi bunu yaptığınız işlerle gösteriyorsunuz. Zaten baktığınızda riske ettiğiniz para yüzde 30’u. 59 bin TL için 19 bin TL risk alıyorsunuz. Ben ‘Verin peşinatı, teslim tarihine kadar görüşmeyelim’ diyorum. Bu güç gösterisi değil mi? Güven vermiyor mu? İnsanlar oturduğunda konuşurken korkular taşıyorlar, ’Ortada olmayan daireye para verilir mi?’ diyenler var hâlâ.
Satışlar nasıl gitti?
2.050 daireyi Fi-Side projesinde sattık. 1.100 dairemiz kaldı. Yani 40 günde yüzde 65’ini sattık.
Kıbrıs adasına Kıbrıslı müşteri
Bahçeşehir projenizde bir Kıbrıs Adası var. Bakıyorum, artık yapılan çoğu projede su var. Göller, havuzlar vazgeçilmez oldu. Siz neden Kıbrıs Adası yaptınız?
Kıbrıs Adası aklıma şöyle geldi: Sitenin ortasında bir ada yapmayı planladık. Su insanları dinlendiriyor. 4 bin metrekarelik bir havuz yapılıyor. Ortasına yuvarlak bir ada yapmaktansa Kıbrıs şeklinde ada yaptık. Ada sosyal aktivitelerin yapıldığı, üzerinde güneşlenme olanaklarının olduğu, spor tesislerinin olduğu bir ada oldu.
Kıbrıslı müşterileri kaptınız mı?
Kıbrıs’tan daire alanlar oldu.
Ekonomi müdürümüz Ercan İnan’la sohbetinizde “10 yılda 100 bin konut satacağım” demiştiniz. 2010’da kaç konutluk proje açıklayacaksınız? İstanbul dışına çıkıyor musunuz?
Başkentte uçuk bir proje yapacağız. Başkent o projeyi konuşacak. İstanbul gibi değil Ankara. Bu açıdan çok bakir. Evet 10 yılda 100 bin konut hedefimiz var. Bana klinik vaka gözüyle baktılar bunu söylediğimde. Yüzüme söyleyememekle birlikte kişilerin bakışından anladım. Evet, uçuk bir rakam gibi görünüyor. Bizim yola çıkma nedenimiz şu. Barınma en önemli problem Türkiye’de. Aileler için sağlıklı ortam bulmak bence çok önemli. Güvenlik de çok önemli. Artık herkes çalışıyor. Aileler işe gittiklerinde çocuklarını sağlıklı bir ortamda bırakmak istiyor. Sosyal alanlarda çocuklar iyi zaman geçiriyor. Ben şöyle bakıyorum, aileniz güvenilmez ve sağlıksız bir ortamdayda herkes huzursuz olur. Ruh haliniz bozuksa bu da topluma yansır. Bakıyoruz topluma herkes saatli bomba gibi. Siyasi ve ekonomik yaralardan dolayı zor durumda aile geçindirenler. Siteler rehabilite ediyor insanları. İnsanlar site hayatında kendilerine çeki düzen veriyor. Sitelerin olduğu yerlerin çevresi de değişiyor. Yaşlılar için de siteler çok daha sağlıklı. Bir düğmeye basıp güvenlik çağırabiliyorlar. Ayrıca hep söylenen bir şey var, yüksek gelir grubuyla alt seviye arasında uçurum var. Alt grup ve üst grup koptu. Orta sınıf yok oldu. Biz ekonomik sıkıntı içinde olanlara ’Gelin imkansızlıkları kırın’ diyoruz. Medeniyeti gösteriyoruz. İnsanları aslında topluma kazandırıyoruz. 3 bin kişinin içine girince nerede nasıl davranacağını öğreniyor. Şehir kültürünü öğreniyor. Biz İstanbul’da başladık buna. Ankara, İzmir’de de yapacağız. 2010’da Ankara ve İzmir’de arazi teminlerini yapacağız.
Banka kredisi almam, kat karşılığı iş yapmam
Başka bir sektöre de yatırım yapacak mısınız?
Başka bir sektörde olmayacağım. Bizim işimiz bu. Herkes bildiği işi yapmalı bana göre. Şartlar ne olursa olsun farklı bir sektöre girmem.
İş yaşamınızda olmazsa olmazlarınız neler?
Benim kendi kanunlarım var. Yurtdışında proje yapmayacağım. Dubai ve Ukrayna’da para kaptıranlar çok. Ben bu ülkeye odaklandım. Asla banka kredisi kullanmayacağım. Banka kredi sözleşmesi yapıyor, sizi her an idam etmeye hazırlar. İp boynunuzdadır bankadan kredi aldığınızda. Boynunuzda iple dolaşarak iş yapmak da zordur. Biz bir de kat karşılığı iş almıyoruz. Bu da bence tehlikeli. Çünkü maliyetler yükseliyor. Hem de toprak sahibiyle mahkemelik durum olursa mahkeme en az 3 yıl sürüyor, ben insanlara ’18 ayda daireleri teslim ederim’ diyorum. İşadamı olarak bu tedbirleri aldım.
İstanbul’da 2010’da yeni proje yok
2010’da İstanbul’da yeni proje yok mu?
2010’da İstanbul’da yeni proje yapmayacağız. Her yerde bizi görmek müşterileri de huzursuz ediyor. Çok spekülasyon oluyor. Başlayan projeleri bitireceğiz ve 2011’de İstanbul’da yeni projeler başlatacağız. İstanbul dışında yeni projeler olacak.
İstanbul’da yeni arsalar aldınız mı?
Var arsalarımız. Projelerini de konuşuyoruz. 2011’de toplam 25 bin konutluk proje hazırlayacağız. Hepsini birlikte açıklayacağız. Yalnızca İstanbul’da değil farklı illerde olacak bu projeler. 2019 yılına kadar 100 bin konutun tamamlanmasını hedefledim. Bunu da rahat yapacağıma inanıyorum. Ben piyasanın dikkatini çekmek için bunu söylemiyorum. Konuştuklarımı yerine getiremezsem işimi yapamam. Sözlerimin arkasındayım. Hepsini tartarak söylüyorum. Binlerce insan bize güvenip ev alıyor.
FERRARI KULLANIR GİBİ YÖNETİYORUM ŞİRKETİ
Son konuştuğumuzda 5 arabanız vardı, yeni araba aldınız mı?
Aldım. 6 oldu. Bu benim hobim. Ferrari F430, Mercedes CL 550, Mercedes 320, BMW 6.50 Cabrio ve Cherokee Jeep vardı bir de Porsche aldım. Hafta sonları Ferrari’yle geziyorum. Cumartesi günleri 3 yaşındaki kızım benle geziyor. Bu aralar Ferrari demeyi de öğrendi. O çok meraklı. Büyük kızım 13 yaşında, o işin konforunda. Arkada TV ve DVD olsun istiyor. Bu merakıma bazıları zaaf diyor.
Çok pahalı bir merak...
’Bu kadar para bu arabalara verilir mi?’ diyorlar. Yaptığınız işle bakınca çok büyük para mı? Ben Ferrari kullanırken işimle ilgili enerji alıyorum. O mükemmellikten etkileniyorum. Ferrari mükemmel. Fi-Yapı’ya da örnek oluyor. Ferrari kullanır gibi yönetiyorum şirketi. Seri, isteğinde süratli hızlanan, anında durabilen, etkileniyorum. Kendimce dersler çıkarıyorum. Şu anda Fi-Yapı Ferrari’den de hızlı.