1000 göz hastasını Türkiye’ye getirdi
Dünyada 10 milyar euroluk bir pazar sağlık turizmi. Türkiye bunun yüzde 1’ini bile alamıyor...
Türkiye’nin Alman Sea şirketi tarafından yapılan “T” harfli tanıtım kampanyasını 6 Ocak’ta Bakan Atilla Koç açıkladı. Aynı gün ben de Alman ajansın “T” harfli kampanyasını beğenmediğimi yazmıştım.
Beğenen de var beğenmeyen de. Kimilerine göre yine çok geç kaldık, kimilerine göre “biz yine toparlarız.” Ne zaman tam olarak toparladık, bilemiyorum. Tanıtım kampanyasının basın toplantısından sonra çok sayıda turizmciden ve reklamcıdan mail geldi, hala geliyor.
Kampanyanın yararlı olup olmadığını seneye rakamlar ortaya döküldüğünde göreceğiz. Asıl konuma geçmeden önce bir nokta var ki yazmadan edemeyeceğim.
Hedefiniz yoksa...
Kültür ve Turizm Bakanı 2007 turizm hedeflerini açıklamadı. “Açıklamam” dedi.
İletişim ve tanıtım stratejileri hedef koyulmadan nasıl hazırlanır, bunu bilen var mı? Hedefe ulaşma yöntemleri vardır, hedef koymak çabalamayı getirir. Hedef koyarsınız, o hedefe ulaşmak için bir stratejiniz olur; yöntemleriniz, yolunuz olur. Ulaşırsınız ya da ulaşamazsınız. En azından başarısız olunca “Nerede hata yaptık?” diye dönüp bakarsınız. “Ütopik bir hedef koyun” diyen yok, ayakları yere basan bir hedef neden koyulmaz?
28 yaşındaki girişimci
Tanıtım kampanyasıyla ilgili yazımdan sonra bana ulaşan turizmcilerden biri Levent Baş oldu. Kendisi 28 yaşında. Sağlık turizmiyle uğraşıyor. Bugüne kadar sağlık turizmiyle ilgili bürokratların kapısını çok çalmış ama derdini anlatamamış. Bakmış olacak gibi değil, “Kendi şirketimi kurar, kendi yolumu izlerim” demiş.
Boğaziçi Üniversitesi Turizm İşletme Mezunu Levent Baş, 2002’de Viyana’da Gesund und Schönheit Informations Büro adlı şirketini kurmuş. Bu şirket 2002’den beri Avusturya, Almanya, Hollanda ve Belçika’dan Türkiye’ye hasta getiriyor. Göz, diş, estetik ameliyatlar ve saç ekimi yaptırmak isteyen hastalara Türkiye tanıtımı yapıyor.
Web sitesi temel tanıtım kanalı. Ayrıca tıp kongrelerine katılıyor, Avusturya, Almanya, Hollanda ve Belçika’da doktorların kurduğu derneklerle temas kuruyor.
“Sağlık Bakanlığı’nın ve büyükelçiliklerimizin defalarca kapısını çaldım ama hep boş laflar duydum, sonra kendi yolumu izledim. Türkiye’ye gelmeyi düşünenler buraya gelirken tatil için bir kez düşünüyorsa, sağlık turizmi için üç kez düşünüyor ama gelenlerin büyük çoğunluğu çok memnun kalıyor. Özellikle de Hindistan’a gitmek yerine Türkiye’yi tercih eden hastalar hem zaman kaybına uğramıyor hem de tatil de yapıyorlar.”
Bunlar Levent Baş’ın sözleri.
10 milyar euroluk pazar
Levent Baş, geçtiğimiz yaz tamamen kendi girişimiyle Dünya Göz Hastanesi’yle birlikte çalışarak 1000 göz hastasını Türkiye’ye getirdi. “Önümüzdeki yıl 12 bin göz hastasını getirmeyi hedefliyoruz” diyor. Dünyada yaklaşık 10 milyar euroluk bir pazar sağlık turizmi. Şu anda Türkiye bunun yüzde 1’ini bile alamıyor. Sağlık turizmiyle ilgili bir tanıtım stratejimiz, hedefimiz olsa fena mı olur?
İsrail ne yaptı?
Türkiye sağlık turizmi için neler yapabilir? Örneğin Hindistan. Hindistan hastaneleri yılda bir kez Londra’da fuar düzenleyerek kendilerini tanıtıyor. Örneğin İsrail. Türkiye’nin Çeşme, Afyon ve Dalaman’daki termal olanaklarının en az İsrail kadar iyi olduğu, hatta daha da iyi olduğu biliniyor. Ancak İsrail’in termal turizm için Avusturya ve Almanya’yla anlaşmaları, protokolleri var. Avusturya’da devlet sedef ve romatizma hastalarının yılda bir kez için termal tedavi masraflarını karşılıyor. İsrail, Avusturya devletiyle imzaladığı protokolle Avusturyalı hastaların bu hizmeti İsrail’deki Ölüdeniz’de almalarını sağlıyor.